Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, "Tanzanya'da ülkemize Cumhurbaşkanlığı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan bu ilk ziyaretin yeni bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. 2017 yılında ziyaret ettiğim Tanzanya ülkemizin Doğu Afrika'daki en önemli ortaklarından biridir. İlişkilerimiz karşılıklı saygı ve kazan- kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da gelişiyor. Bugünkü görüşmelerimizde iş birliğimizi kapsamlı bir şekilde gözden geçirdik. Karşılıklı ticaret ve yatırımların artırılması noktasında atılabilecek adımları ele aldık. İkili ticaret hacmimiz 2003 yılında 11 milyon dolardan geçen sene 345 milyon dolar seviyesine ulaştı. Artışa rağmen mevcut rakamlar da gerçek potansiyelimizi yansıtmıyor. Ticaret hacmimizi ilk etapta 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde çabalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız. Sayın Cumhurbaşkanının katılımıyla yarın İstanbul'da düzenlenecek Türkiye- Tanzanya İş Forumu bu açıdan önemli bir adım olacaktır. Türk firmaları Tanzanya'da bugüne kadar 6,4 milyar dolar değerinde 14 adet projeyi başarıyla üstlendi. Tanzanya Türk müteahhidlerince istenilen toplam proje bakımında Afrika'da 3'üncü, Sahra Altı Afrika'da ise 1'inci konumundadır" dedi.
'FETÖ İLE MÜCADELE NOKTASINDA TANZANYA'DAN BEKLENTİLERİMİZİ PAYLAŞTIM'
Erdoğan, konuşmasının devamında, "Firmalarımız Tanzanya'da demiryolu inşaatı ve modernizasyonu, tersane ve gemi inşaatı, yol yapımı gibi alanlarda önemli yatırımlara imza atmıştır. Ülkeyi baştan başa saracak standart aralıklı demiryolu projesinin büyük bir kısmı bir Türk şirketi tarafından inşa ediliyor olması bizler için bir iftihar vesilesidir. İstişarelerimizde terörle mücadele konusunu da ele aldık. Terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmayan Türkiye, bu alandaki tecrübelerini dostlarıyla da paylaşmaya önem vermiştir. Tanzanya'nın kendi güvenliğini sağlamada atacağı adımlara yardımcı olmaktan da memnuniyet duyacağımızı belirttim. FETÖ örgütü ile mücadele kapsamında Tanzanya'dan beklentilerimizi paylaştım. Tanzanya'da Maarif Vakfımızın üstlenebileceği eğitim projeleri hakkında bilgi verdim. İnşallah bu ziyaret sonrasında Tanzanya tarafından da etkili ve somut adımlar göreceğiz. Bu minvalde 2 ülke kurumları arasındaki eş güdümün daha da geliştirilmesi gerektiği aşikardır. Dışişleri Bakanlarımız, düzenli siyasi istişarelerin yürütülmesi noktasında Yüksek Düzeyli Diyalog Mekanizmasını başlatacak adımları atmaya karar vermişlerdir" ifadelerini kullandı.
'FİLİSTİN TOPRAKLARINDA YAŞANAN VAHŞET KARŞISINDA ATILABİLECEK ADIMLARI ELE ALDIK'
Erdoğan, Türkiye'nin Afrika'ya önem verdiğine işaret ederek, "Biliyorsunuz Afrika kıtasının gönlümde hep müstesna bir yeri oldu. Başbakanlığım ve cumhurbaşkanlığım döneminde kıtaya 50'den fazla ziyaret gerçekleştirdim. Afrika açılımımızın kıta ülkeleri tarafından da muhabbetle karşılandığını görmek bizleri ayrıca sevindiriyor. Ticaretten eğitime, tarımdan sağlığa, her alanda kıta ile ilişkilerimizi geliştirme kararlılığımız bakidir. Uluslararası platformlarda Afrika'nın sesinin daha çok duyulmasını katkıda bulunmaya devam edeceğiz. "Dünya 5'ten büyüktür" şiarımızın Afrikalı kardeşlerimiz ve dostlarımız nezdinde yankı bulması doğru yolda olduğumuzun işaretidir. Tesis ettiğimiz bu samimi ilişkiler Gazze başta olmak üzere dünyada yaşanan adaletsizliklere karşı mücadele azmimizi güçlendiriyor. Afrikalı kardeşlerimizin Filistin davasına ve adaletsizlere karşı hassasiyeti tüm dünyanın malumudur. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimizde, işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan vahşet karşısında atılabilecek adımları da ele aldık" dedi.
'İSRAİL'İN GAZZE'DEKİ VAHŞETİ GİZLEME TEŞEBBÜSLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİDİR'
Erdoğan, konuşmasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstererek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"7 Ekim'den bu yana çoğu çocuk, kadın, yaşlı ve sivil 34 bin Filistinli, İsrail güçleri tarafından şehit edildi. 75 binden fazla kardeşimiz yaralandı. 195 gündür son asrın en büyük katliamlarından biri Gazze'de yaşanıyor. Gazze'deki katliamları durdurmak için daha fazla çaba harcamalıyız. Bir an önce acil ve kalıcı ateşkes sağlanmalı, sonrasında ise 2 devletli çözümü hayata geçirmeye dönük adımları hemen atmalıyız. Bu hafta batılı ülkelerin İran'ın misillemeleri karşısında tek bir ses olarak tepki verebildiklerini gördük. Aynı aktörlerin şimdi de tek ses olarak İsrail'e "dur" demeleri gerekiyor. İsrail'in gündemi çarpıtma, Gazze'deki vahşeti gizleme, gündemden düşürme teşebbüslerine fırsat verilmemelidir."