Rapora göre 2013-2020 döneminde en az 907 kadın işçi, iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirdi, 2020 yılının ilk on ayında 246 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 151 kadının ölümü ise “kuşkulu” bulundu.
Raporda, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun uygulanmadığı ifade edilerek, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaşamın her alanında kendisini gösteriyor. Kadın işçiler erkeklere göre daha fazla sömürülüyor. Erkeklerin geliri kadınlardan yüzde 31 fazla. Her dört kadından sadece biri istihdamda yer alıyor” ifadeleri yer aldı.
Kadınlara yönelik şiddetin pandemi sürecinde arttığına dikkat çekilen raporda, “Pandemi sürecinde erkeklere oranla daha fazla kadın işsiz kaldı. Yine bu süreçte kadınların karşılaştığı sorunlara karşı yeterli önlem alınamıyor. Kadın ve erkek çalışanların yaşadığı sorunlarda en büyük fark ev-iş dengesi ve artan şiddet bağlantılı” diye belirtildi.
Raporda, son 8 yılda en az 907 kadın işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin Meclis çatısı altında da sağlanamadığına yer verilen raporda, TBMM’nin 1-15 Ekim arasındaki çalışmalarına ilişkin ilk raporun sonuçları özetle şöyle:
Meclis’in İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasına ilişkin denetim görevi yerine getirilmedi.
GREVIO (Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu) Türkiye Raporu’nun resmi çevirisi yaptırılmadı, Meclis’te görüşülmedi.
Kadına yönelik şiddet ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili çalışmalar gündeme alınmadı.
TBMM Genel Kurulu’nda kürsü konuşmalarında dile getiren yok.
TBMM Genel Kurulu’nda yerinden bir dakikalık konuşmada dile getiren sadece 1 vekil.
TBMM Genel Kurulu’nda kadın cinayetlerinden söz edilen süre 57 saniye!
34 kanun teklifinden sadece 2’i, 119 soru önergesinden yalnızca 3’ü; 33 araştırma önergesinden sadece 1’i; 61 basın toplantısından yalnızca 3’ü kadınlarla ilgiliydi.
Cumhurbaşkanlığı, 2021 hedefleri arasına kadına yönelik ayrımcılığı daha da derinleştireceği kesin olan Kadın Üniversitesi kurulmasını yerleştirirken; Plan ve Bütçe Komisyonundaki Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde hemen hiçbiri cevaplanmayan pek çok soru işareti ortaya kondu.
Evinde çalışan Nadira Kadirova’nın kuşkulu ölümüyle ilgili hakkında iddialar olan AKP Milletvekilinin bu görüşmelerde oturum başkanı olması ise adeta inadına seçilmiş izlenimi veriyordu ve tüm kadınlara bir tehdit niteliğindeydi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, ‘Kadın Bakanlığı kurulmadığı sürece, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve istismarlarının önüne geçilebilmesi mümkün değil’ dedi.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in ‘İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılara neden sessizsiniz?’, CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in ‘Neden erken yaşta evliliklerle ilgili düzenleme yapılmadı? Neden kadınlar sadece ille de anne olsun isteniyor?’ gibi sorularını cevapsız bıraktı.
Genel Kurullarda konuşan 96 milletvekilinden sadece 9’u ‘kadın’ sözcüğünü kullandı.
Parti gruplarında kadın konusu: HDP 37 dakika, İyi Parti 6, CHP 15 saniye!
54 kanun teklifinden kadınların payına yalnızca 1 tane düştü.
836 soru önergesinden ancak 8’i kadınlarla ilgiliydi.
Kabul edilen kanunlarda kadının adı hiç yoktu.
27 Meclis araştırma önergesinden sadece 2’i kadın içindi.
Meclis’te yapılan 90 basın toplantısından sadece 3’ü kadınların yaşadığı sorunlara değindi."