CHP'de değişim kaçınılmaz ya dönüşüm?

Seçim öncesi bir yazı kaleme alıp,’seçimin sonucu belli,seçim sonunda CHP karışır’demiştim
‘Asıl hedefin ve yarışın CHP genel başkanlığı koltuğu’olduğunu söylemiştim.
Nitekim öylede oldu.
CHP bir değişim sürecine girdi.
Değişim şart ve kaçınılmaz,adeta mecburiyet hasıl oldu.
Kongre için yeterli sayı bulunur yada bulunmaz.
Rakamlara takılmamak lazım.
Muhalif kanat-İnce taraftarları ışığı gördü ve yeterli sayıyı tamamlamak için azami gayret içindeler
Bu süreç mutlaka kongreyle sonuçlanır.
Muharrem İnce,tek aday olarak kongreye girer ve CHP’nin genel başkanlık koltuğuna otur.
Bundan sonra esas mesele Muharrem İnce’yle yükselen çıta devam eder mi,suni bir durum mu?
Dönemsel mi?
Anketler,tahminler,iyi niyet temennileri hikaye.
Gerçek sandıkta belli olur.
Önümüzdeki ilk seçim bizlere yeterli veriyi sunar.
Ben şimdiden Muharrem İnce’yi tebrik ediyorum ve vatana-millete-CHP ye hayırlı olsun diyorum
Kemal Kılıçdaroğlu, artık eski siyasi bir figürdür.
***
Şimdi merak edilen CHP değişimden sonra,dönüşümü başarabilir mi?
CHP nin değişimden fazla, dönüşüme ihtiyacı var.
Eskiye sünger çekip, yeni bir beyaz sayfa açmak CHP için elzem ve görülür bir gerçek.
Ötenden beri hep söylerim,mütedeyyin bir siyasetçinin CHP içinde kabul görmesi,dünya görüşüne uygun olarak siyaset yapabilmesinin önü açılmalı.
Son dönemde CHP içindeki rijit anlayış biraz kırılmış olsada,hala erki ellerinde tutuyorlar
Daha kat edilmesi gereken çok yol var.
CHP, ne kadar normalleşir ve makul siyaset yaparsa,ülke de o kadar normalleşir.
Kabul edelim ki, taşeronların kadroya alınması, asgari ücretin yukarıya çekilmesi, emekliye ikramiye verilmesinde CHP’nin yürüttüğü olumlu politikaların katkısı var.
Muhalafet demek, iktidara namzet demek.
Bugüne kadar CHP nin iktidar alternatifi olduğuna seçmenin çoğunluğu hiç inanmadı/inanmıyor.
Genel Başkanının bile aklından geçirmediği iktidar olma hayali dahi kurmadığı bir duruma seçmenin inanmasını beklemek fazla iyimserlik olur.
İktidarı zorlayan,olumlu muhalafet yapan bir CHP ülkeye pozitif katkı sunar.
***
Aşırı uçlarla bağını koparan,
HDP nin kuyruğuna takılmayan,
mili-manevi değerlerle barışık,
sabah söylediğini, akşam tekzip etmeyen,
canı sıkılınca ‘diktatör var’  diye bağırmayan,
Atatürk-laiklik fanatizminden kurtulmuş,
orta yolu bulmuş, dinle, diyanetle kavgası olmayan,
sıkışınca ülkesini elin yabancısına şikayet etmeyen,
‘Atatürk’ün partisiyiz’ diye millete tehditler savurmayan,
İş Bankası'ndaki hisseleri vakfetmiş, ticaret yapmayan,
cenaze için camiye yolu düştüğünde caminin içine giren, 'bu cami-cemaat benim’ diyebilen,
Kur'anı Kerim ayetleriyle, hadislerle alay etmeyen,
kendisini milletin üstünde görmeyen,
millet ortalamasında düşünen, örtüşen, yaşayan,
vatan söz konusu olduğunda gerisi teferruattır diyebilen,
sosyo-ekonomik politikalar üreten,
milletin diline tercüman olan,
içkili sohbetlerde, masalarda ülkeyi kurtarma nutukları atmayan,
belli bir kesimin partisi olmayan,
toplumun bütün katmanlarını kucaklayan,
muhalefet yapacağım diye akıllara ziyan eylem ve söylemlerden bulunmayan,
rasyonel çizgiyi yakalamış,
önce kendisiyle, sonra milletiyle barışık bir CHP ye bu ülkenin ihtiyacı var.
Sosyalizm hikayelerini bırakıp, realiteyi öncelemek lazım.
Dünya gerçeklerini görmek, yanlıştan dönmek erdemdir.
Bundan böyle çıta elli artı bir...
Gerisini CHP'liler bilir...