CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin "Taksim Meydanı, AKP iktidarı için bir travma. Ne zaman Taksim Meydanı'nda bir topluluk, toplantı ve gösteri hakkını kullansa, bunu kendi bütünlüklerine bir saldırı olarak görüyorlar. Taksim Meydanı'nda toplanan herkes, sanırsınız ki AKP iktidarını devirmeye yeminli. Oysa Taksim Meydanı, hak arayan herkesin istediğinde çıkıp hakkını aradığı bir yer. Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs'a açmaktan korkmayın" dedi.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Merkezi Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Yücel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in gerçekleştireceği görüşmeye ilişkili soruya, "Bendeki bilgiye göre görüşme öğleden sonra olacak. Tam saat ve yer herhalde önümüzdeki saatlerde veya yarın kamuoyuyla paylaşılır. Yer konusunun netleşmediğini biliyorum ama Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, CHP çizgisi ve toplumdaki hassasiyetleri dikkate alarak, yer konusundaki tercihlerini ve önceliklerini kamuoyuyla paylaştığını biliyoruz" ifadelerini kullandı.
'TAKSİM MEYDANI'NI AÇMAKTAN KORKMAYIN'
Yücel, Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı'na kapatılması kararını eleştirerek, "Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, İçişleri Bakanı'nı arayarak, Taksim kararının gözden geçirilmesini istedi. "Biz parti olarak teminat veriyoruz, sorunsuz geçecek" dedi. Peki, biz bu güvenceyi verirken; yurt içindeki güvenlik teşkilatının en üstündeki isim bu güvenceyi neden veremiyor. AKP iktidarının bir zamanlar "Taksim'i 1 Mayıs kutlamalarına biz açtık" diyerek övündüğü, "Taksim Meydanı alerjisi" görüyoruz ki devam ediyor. Taksim Meydanı, AKP iktidarı için bir travma. Ne zaman Taksim Meydanı'nda bir topluluk, toplantı ve gösteri hakkını kullansa, bunu kendi bütünlüklerine bir saldırı olarak görüyorlar. Taksim Meydanı'nda toplanan herkes, sanırsınız ki AKP iktidarını devirmeye yeminli. Oysa Taksim Meydanı, hak arayan herkesin istediğinde çıkıp hakkını aradığı bir yer ve AKP de, hak arayanların can güvenliğini sağlamak zorunda olan iktidardır. Ama nasıl? Polisle, jandarmayla, TOMA'yla, tazyikli suyla demokratik hakkını kullananlara kuvvet kullanarak değil; toplantı ve gösteri hakkını kullanan topluluklara, Taksim Meydanı'nı elverişli hale getirerek. 31 Mart yerel seçimlerinin birinci partisi olarak açık çağrımızdır; Sayın Genel Başkanımızın da dediği gibi, "Emekçilerin elini havada bırakmayın. Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs'a açmaktan korkmayın" diye konuştu.
'AKP ZİHNİYETİNDE OY YOKSA HİZMETTE YOK'
Yücel, 31 Mart Yerel seçimlerinin ardından CHP'ye geçen belediyelerin halka hizmet etmesine yönelik engellemelerin devam ettiğini belirterek, "Bu soygunu ifşa edeceğiz. Belediyeler üzerinden nasıl bir yağma düzeni oluşturduklarını tek tek ortaya çıkaracağız. Adana Aladağ Belediyesi AKP'deyken, AFAD tarafından Aladağ Belediyesi'ne 3 adet kamyon tahsis edilmiş. Seçim oldu, Aladağ Belediyesi CHP'ye geçti, AFAD kamyonları geri çekti. Çünkü AKP zihniyetinde, oy yoksa kamyon da yok. Bir benzer hikaye daha; İstanbul Ümraniye Belediyesi, Çorum Oğuzlar Belediyesi'ne 2 yıl önce 2 hizmet aracı göndermişti. Oğuzlar Belediyesi CHP'ye geçti, Ümraniye Belediyesi 2 hizmet aracını, çekicilerle geri aldı. Çünkü AKP zihniyetinde oy yoksa hizmet yok. Yahu asıl amaç vatandaşa hizmet değil mi? Siz değil misiniz, "Bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik" diye seçim meydanlarında naralar atan. Belediye el değiştirse de halk aynı halk değil mi? 31 Mart seçimi sadece lüks ve şatafatı, yolsuzlukları ortaya çıkarmadı, AKP'nin sözde hizmet anlayışını da ortaya çıkardı" ifadelerini kullandı.
'KÜÇÜK ESNAF DEVLET DESTEĞİNDEN YOKSUN'
Yücel, ekonomik krizin beraberinde getirdiği hayat pahalılığının önünün alınamadığını vurgulayarak, "AKP'nin uyguladığı ekonomi politikaları sebebiyle, gelir dağılımında ücretliler ve bağımlı sınıflar aleyhine bozulmalar yaşanıyor. Küçük esnaf, devlet desteğinden yoksun. Krizin faturasını bütün ağırlığıyla hisseden küçük esnafımızın, teşvik, destek ve hibe krediler yoluyla desteklenmesi gerekir. Halktan kopmuş olan iktidarın, neo- liberal ekonomi politikaları uygulamadaki ısrar ve inadı yüzünden esnaf kepenk kapatıyor. Hal böyleyken, vatandaşın omuzlarındaki ekonomik yükü bir nebze olsun hafifletmek için; grup başkanvekillerimiz Ali Mahir Başarır, Gökhan Günaydın ve Murat Emir, enflasyon nedeniyle asgari ücretin 3 ayda bir güncellenmesi, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi ve küçük esnafa destek verilmesine yönelik düzenlemelerin olduğu kanun teklifini Meclis'e sundu. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu teklifle hedefimiz; asgari ücretle çalışan işçilerin satın alma gücünün korunması, en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine çıkarılmasını ve küçük esnafın üzerindeki vergi yükünü hazine desteğiyle azaltılmasıdır" diye konuştu.