Basın toplantısına tüzük taslağının öncülüğünü yapan CHP Parti Meclisi eski üyesi sanatçı Bedri Baykam’ın yanı sıra Prof. Dr. Tolga Yarman, Ankara CHP İl Başkan eski adayı mimar Mustafa Pınar,CHP Milletvekili Adayı Canan Sezenler ve gazeteci Tevfik Kızgınkaya da katıldı.
“YENİ BİR EKMEK İÇİN EKMELEDDİN FACİASI İSTEMİYORUZ”
Toplantıda konuşan Tolga Yarman, “Yeni bir ekmek için Ekmeleddin faciası istemiyoruz, çok açık. Böyle bir emrivaki istemiyoruz” diyerek şunları kaydetti:
“Sandığa ve seçime, seçmene saygım saklı olarak ifade ediyorum; iktidar maalesef görülebildiği kadarıyla, keşke yanılsam ciddi bir dış tehdit altında bulunmaktadır. Aynı bağlamda partimizden başlayarak, görebildiğimiz kadarıyla dışarıdan gelen mıknatıslanmalara, tesirlere, etkilere çok açıktırlar ve ne yazık ki görülebildiği kadarıyla tehdit altındaki iktidara, iktidarın olumsuzluklarına istemeden olsun destek olmak durumunda sıkışmaktadırlar.
Bunları söylemek zorundayız, ülkenin düşünürleri, partinin düşünürleri, aydınları olarak bunları ifade etmek zorundayız. Cumhuriyet Halk Partisi’ni kimseye yedirmeyiz. Burada gıyapta arkadaşlarımızı ciddi olarak eleştirmek gibi bir amacımız yok umut olmak, umudu yaygınlaştırmak, umudu çoğaltmak, Türkiye’nin önünün açılmasına omuz vermek istiyoruz.”
“ÜYE SAYINIZDAN DAHA AZ OY ÇIKAN SANDIKLARLA KARŞILAŞIRSINIZ. BU UTANÇTIR, BU ÜZÜNTÜDÜR”
Mustafa Pınar da “Tek adam rejimine karşı çıkan bir siyasal parti liderinin, parti içerisinde tek adayı dayatmasını kabul etmemiz mümkün değildir” diyerek, “Tek aday dayatması yapıyorsanız, ülkeyi tek olarak yöneten insana siz ‘antidemokratik tavırlar içerisinde derseniz, sizin tavırlarınızda bu anlamda inandırıcı olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Tevfik Kızgınkaya ise şöyle konuştu:
“Siz sadece size gösterilen listeleri sandığa atarak demokrasiye, demokrasinin gereği olan katılımcılık ilkesini gerçekleştiremezsiniz. Kişi kendisini ait hissetmez. Bunun çok basit iki örneğini vereceğim. 1977 seçimleri Türkiye’nin dağlarına taşlarına o dönemin CHP Genel Başkanı Ecevit’in adını bu üyeler yazıyorlardı.
1989 yılında tek başına ANAP iktidarı döneminde belediyelerdeki seçimlerin kazanımını bu üyeler yapıyorlardı. Ama bu üyeler ‘gidin evinizde oturun, biz sizin yerinize karar veririz, biz sizin yerinize konuşuruz, biz sizin yerinize seçeriz’ dediğiniz anda sonuç bu olur. Üye sayınızdan daha az oy çıkan sandıklarla karşılaşırsınız.
Bu utançtır, bu üzüntüdür. Bizim burada hepimizin bir tek hedefi var, örgütüyle bütünleşmiş, üyeleriyle, enerjisiyle iktidara inanmış, kitlenmiş bir CHP örgütünün ancak böylesi bir değişimle sağlanabileceğini ve iktidar olacağına inanıyoruz.”
“GERÇEK ANLAMDA HALKÇI BİR CHP GÖRMEK İSTİYORUZ”
Bedir Baykam da hazırladıkları tüzüğün hayırlı olmasını dileyerek, “Bizler CHP’li olarak ve daima CHP’li kalacak insanlar olarak da bu tüzüğü gerçek anlamda siyasetin doğrudan demokratikleştirecek ve gençlere, Z kuşağına, her yaştan gence siyaseti sevdirecek, ‘hakkım yendi, emeğim çalındı, başka partiden gelen adam önüme geçti’ diye kimsenin şikayet etmediği, herkesin kendi kaderinden sorumlu olarak özgürce siyaset yaptığı ve rahat uyuduğu bir Türkiye, bir örgüt, bir toplu, gerçek anlamda halkçı bir CHP görmek istiyoruz” dedi.
TÜZÜK TASLAĞI HAKKINDA
CHP’li üyelere, milletvekillerine tek tek ulaştırılacak olan taslak parti tüzüğü bir çok madde yer alıyor. Taslağa göre, cumhurbaşkanlığı adaylarını tüm parti üyelerinin katılımıyla seçilmeli.
Genel başkan, parti meclisi, milletvekilleri, belediye başkanları yüzde 3’lük genel merkez kontenjanı dışında tüm üyelerle seçilmeli. Cinsiyet ve gençlik kotaları kapsamına giren üyeler, seçilebilir noktalardan listeye girmeli. Güçlü genel sekreterlik kavramıyla beraber, üç genel sekreter yardımcısını alacağı önemli sorumluluklar olmalı.
İki kere üst üste genel seçim kaybeden genel başkanın koltuğunu kaybetmesi ve partinin olağanüstü kurultaya gitmesi gerekir. Tüm üyelere verilecek akıllı kartlarla partinin dijital çağa uyum sağlaması, üyelerin aday seçimlerinde ve her konuda “karar verici noktaya yükselmesi gerekir.
