CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduktan sonra basın mensuplarına açıklamada bulundu. Altay, iptalini istedikleri Dijital Hizmet Vergisi Kanunu'nun 7'nci maddesine ilişkin "Bu kanun ile yeni ihdas edilen Dijital Hizmet Vergisi yükümlülüklerini yerine getirmeyen dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenmesine Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca karar verilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme yeni sansür uygulamalarına hukuki zemin oluşturacak bir düzenleme niteliğindedir. Anayasa'nın ilgili maddelerine açık aykırı olduğundan iptalini talep ettik. Anayasa sadece saydığı sınırlı durumlarda bu özgürlüklerin ancak ve ancak yargı kararı ile kısıtlanmasını öngörmekte iken, söz konusu düzenleme ile mali bir konu gerekçe gösterilerek sansür yetkisi verilmektedir. Gerçek demokrasilerde sansür olmaz" diye konuştu.
'Sahil belediyeleri cezalandırılıyor'
Engin Altay, iptalini istedikleri 'konaklama vergisi' düzenlemesi ile ilgili de "Bu düzenlemede yüzde 2 oranında konaklama vergisi öngörülmekte ve bu yeni konaklama vergisinin yerel yönetimlerce değil merkezi hükümet tarafından toplanması hüküm altına alınmaktadır. İptali istenen düzenleme ile AKP, hizmeti belediyelere yüklerken kaynağı merkezi hükümete aktarmaktadır. Adeta sahillerdeki belediyeler cezalandırılmakta ve hizmet veremez noktaya taşınmak istenmektedir. Bu nedenlerle Anayasa'nın 127 ve 90'ıncı maddelerine aykırı bu düzenlemenin iptali talep edilmiştir" dedi.
'Anayasanın 73'üncü maddesine aykırıdır'
Engin Altay, 'Değerli Konut Vergisi'ne ilişkin hükümlerin de iptalini istediklerini bildirerek, şöyle konuştu:
"Anayasanın 73'üncü maddesinde 'Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür' hükmü yer almaktadır. Düzenlemede mali gücü olmayandan ödeyemeyeceği tutarlarda vergi alınmasını engelleyecek hükümlere de yer verilmemiştir. Yani başını sokacak tek evi olan bir emekliden dahi vergi alınması öngörülmektedir. Vergi ödeme yükümlülüğü 'mali güce' göre belirlenmediğinden bu düzenlemeler Anayasa'nın 73'üncü maddesine aykırıdır. Bir diğer Anayasaya aykırı hüküm 'Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır' hükmüdür. Söz konusu hüküm de Anayasanın 73'üncü maddesine aykırıdır. Emlak vergisi yerel yönetimlerce toplanmasına karşın değerli konut vergisinin merkezi hükümetçe toplanması öngörülmektedir. Bu durum, yerel yönetimlerin görevleriyle orantılı gelirleri olması gerektiğine yer verilen Anayasanın 127'nci maddesi ile yine aynı ilkeye yer verilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına aykırı olduğundan iptali talep edilmiştir."
'Adil yargılama hakkı göz göre göre ihlal edilmektedir'
Altay, 1990’lı yıllarda yurt dışında yaşayan yurttaşlardan çeşitli yöntemlerle yüksek gelir vaadi ile para toplayan ve daha sonra bu vatandaşların mağduriyetine neden olan şirketlerle ilgili bir düzenleme yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Yapılan düzenleme ile açılan davaların kanun yoluyla sonlandırılarak dava açan kişilerin talepleri hakkında karar verilmesinin önüne geçildiği itiraf edilmiştir. Yani adil yargılama hakkı göz göre göre ihlal edilmektedir. Söz konusu düzenleme Anayasa'nın 2, 10, 13, 35, 36 ve 138'inci maddelerine aykırı olduğundan iptali talep edilmiştir. Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünün idareler adına gerçekleştireceği taşıt alımı, taşıt kiralama, akaryakıt alımı ile ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarında Kamu İhale Kanunundan istisna tutulmamasına ilişkin hüküm de Anayasa'nın 2, 7 ve 48'inci maddelerine aykırı olduğundan iptali talep edilmiştir. Dolayısıyla kamu ihale yasasından istisna hükmü getiren her iki düzenleme de kamu yararı ve şeffaflık ilkelerini zedelediğinden iptalleri talep edilmiştir."