Ordu’da Ceren Özdemir’i evine girerken hunharca öldüren, kendisini yakalayan polislerden ikisini bıçaklayan Özgür Arduç; cezaevinden nasıl kaçtığını, nerelerde saklandığını, Ceren Özdemir’i kendisine neden kurban seçtiğini polise verdiği ifadede anlattı.
Yurttan kitap çaldım
1987 yılında üç yaşındayken dedem tarafından yetimhaneye verildim. 18 yaşına geldiğim 2002 yılına kadar değişik şehirlerdeki yetimhanede büyüdüm. En son Erzurum Yetiştirme Yurdu'ndayken yurttan ayrıldım. Yurdun kütüphanesinden kitap çalarak ayrıldım. Ayrıldıktan sonra İspir Yatılı Okulu'nda kaldım. 2002’de Ordu'ya geldim. Ordu’da daha önce yurtta kalmıştım.
12 yaşındaki çocuğu karnından bıçakladım
Geçimimi sürekli hırsızlık yaparak sağlıyordum. Çalışarak kazanç elde etmezdim. 2005 yılında sürekli …. (uçucu uyuşturucu madde) kullanırdım. Bir gün Ayışığı otoparkında iken daha önce görmüş olduğum 12 yaşında bir erkek çocuğunu gördüm. Yanıma gelerek, benimle sohbet etmeye başladı. Ancak çocuğun bu tavırları beni rahatsız etti. Bu sebeple Selimiye Mahallesi'nde boş bir eve götürdüm. Ve burada çocuğu karın bölgesinden bıçaklamak suretiyle öldürdüm. Ardından polisler beni yakaladı ve cezaevine girdim.
Duvardan atlayıp firar ettim
2018 Şubat'ta Rize Kapalı Cezaevi'nde yatmaktayken, açık cezaevine geçmeye hak kazandım. Ancak firar ettim ve Ordu’ya geldim. Huzurevi deposuna konaklamak için girdiğimde polisler beni yakaladılar ve tekrar Perşembe Efirli Kapalı Cezaevi'ne teslim ettiler.
28 Ekim 2019'da açık cezaevine geçtim. 30 Kasım'da gece 22.00 sıralarında açık cezaevinde duvardan atlayarak firar ettim. O gece cezaevi yakınlarında bir bahçede uyudum. Ertesi gün Ordu merkeze gelmek için Efirli'de dolmuşa binip Aynalıkavşak'ta indim.
İnsanları öldürmek istedim
Dolmuştan indiğimde, artık cezaevinden çıktığım için insanların benden korkması gerektiğini düşünerek, bir yerden bıçak çalıp insan öldürmek istedim. Ardından Fidangör'de bulunan, sahibini önceden tanıdığım pastaneye gittim. Burada kendisi bana limonata ve pasta ikram etti.
Ardından …. AVM’ye girdim. Bir mağazaya giderek, kıyafetlerin alarmını burada keserek, yanımda götürdüğüm poşete koyup mağazadan çıktım ve jandarma karşısında bulunan hamama gittim. Çaldığım kıyafetleri giydim.
Otelde tehditle kaldım
Hamamdan çıktıktan sonra …. Otel’e gittim. Otel sahibine burada kalmak istediğimi, kimliğimin olmadığını söyledim. Kendisi ilk önce beni almak istemedi. Ben de kendisine “Bu saatten sonra polis de savcı da asker de benim. Bu gece korkacaksan benden kork” dedim ve 30 TL karşılığında otelde bir gece kaldım.
Yiyecek çaldım
Saat 07.00’de otelden ayrıldım. Otele yakın bir berberde sakal ve bıyık tıraşı oldum. Sonra Çivil Irmağı'nın kenarında hırdavatçıdan bir bıçak aldım. Sonra …. Market’e girdim. Meyve, çikolata ve bisküvi alıp poşete koydum. Ancak görevlilerden birinin benden şüphelendiğini fark ettim. Bunun üzerine aldığım malzemeleri ve hırdavatçıdan çaldığım bıçağı bırakmak zorunda kaldım. Bu görevliyi öldürmeyi düşündüm. Ancak bunu gerçekleştiremeden marketten çıktım. Bir iş yeri önündeki tezgahtan, üzerinde Sürmene yazılı et bıçağı çaldım. Sonra insan avına çıktım. Karşıma kadın, erkek, çocuk olsun, ne çıkarsa takip edip sota yerde bıçaklayıp parasını alarak, telefonunu kırıp atmayı düşündüm.
Kadın şoförleri takip ettim
O gün çeşitli şahısları takip ederek bıçak ve tornavida ile öldürmeyi düşündüm. Ancak son anda başkaları karşıma çıkınca gerçekleştiremedim. Gece …. …. Sitesi civarında sürücüsü bayan veya öğrenci olabilecek araçları takip ettim. Amacım, sürücüsünü öldürerek, aracı çalmaktı. Ancak beklediğim gibi bir sürücü bulamadım. Gece ….. İnşaat’a girerek kaldım. Birkaç defa satın aldığım …..’yi (uçucu uyuşturucu madde) kokladım. ….. de iş yeri sahibini öldürerek, para vermeden almayı düşündüm ancak gerçekleştiremedim.
Öldürmeyi çok istedim
3 Aralık günü sabah inşaattan çıktıktan sonra, her zamanki gibi “Kime zarar veririm, kimi öldürebilirim” gibi düşünerek, insanları takip etmeye başladım. Sonra karşıma bir bayan çıktı. Bayanı takip ederek, evinin olduğu binayı öğrendim. Ancak hangi daireye girdiğini göremedim. Ama bu kızı öldürmeyi çok istedim. Cezaevinden çıktıktan sonra adresini tespit etmiş olduğum bayanı yine öldüreceğim. Saati tam hatırlayamadığım bir vakitte Fidangör istikametinde yürüyerek, …. AVM’nin yanına geldim ve …. Market tarafındaki kapıdan içeriye girdim. Bir müddet AVM'nin içinde dolaştıktan sonra yine AVM içerisinde bulunan …. Market’e girdim. Buradan üç adet meyveli gazoz aldım. Bu içeceklerin parasını ödemeden marketten çıktım.
Süleyman Felek Caddesi'ne geldiğim sırada, kısa boylu, şu an kıyafetlerini hatırlayamadığım bir bayanı gözüme kestirerek, takibe başladım. Bayanı takip ederken, bazen aramıza mesafe koyup bazen yan yana gelerek yürüdüm. Ancak bayanı takip ederken hangi yoldan yürüdüğümüzü hatırlamıyorum. Fidangör'de yokuş bir yere geldik. Bu esnada bayan benim yaklaşık 10 metre önümde yürüyordu.
Bıçak sağ elimdeydi
Bu yokuşu çıkarken, bayanı öldürmek istedim. Ancak yakınımızda yaşlı bir erkek şahıs daha yürüdüğü için bayanı öldüremedim. Yokuşu bitirdiğimizde bayan, evinin bulunduğu binanın önüne geldiği esnada bizim yakınımızda yürüyen yaşlı şahıs yan taraftaki binaya girdi.
Benim takip ettiğim bayan ise evinin bulunduğu bina kapısına giderek, zile bastı. Ben bu arada kutu içerisinde bulunan bıçağı çıkararak, sağ elime aldım. Kesici kısmını elimle tutup sap kısmını montun koluna sokarak beklemeye başladım. Amacım, bayanı bıçaklayarak öldürmek ve çantasını almaktı.
Bu arada binanın son katında bulunan evin penceresinden bir bayanın bana baktığını gördüm. Benim takip ettiğim bayan ise binanın dış kapısından içeri giriyordu. Tam kapıyı kapatacağı esnada bayana hitaben ‘Bakar mısınız, burada Metin' dediğim anda bayanla birlikte apartmanın içerisine girdim.
Çantasını almadan uzaklaştım
Bıçağı çıkarıp bayanın vücudunun ön tarafına rastgele iki defa soktum. Bayan bağırarak yere düştü. Ben bıçağı vücuduna soktuğum esnada baktığımda kesici kısmın tamamının vücuduna girdiğini gördüm. Bıçağı çıkardıktan sonra amacım bıçaklamaya devam etmekti. Ancak pencereden bayanın beni görmesinden dolayı acele davranarak, bayanın çantasını almadan, olay yerinden elimdeki bıçakla koşarak uzaklaştım.
Hiç destek almadım ve ilaç kullanmadım
Cezaevinden çıktıktan sonra bayan ve genç erkekleri öldürmeyi planlıyordum. Bunları seçmemdeki amacım, zayıf olmaları ve daha kolay öldürebileceğimi düşünüyordum. Ben insanların daha iyi imkânlarla yaşadığını kıskandığımdan dolayı öldürmeyi düşünüyordum. Bugüne kadar psikolojik tedavi görmedim ve ilaç kullanmadım. Bundan sonra kendimi öldürmeyi de düşünüyorum. Yaptıklarımdan pişman değilim. Cezaevinden çıkarsam yine insan öldürmeyi düşünüyorum.
Ormanlık alan aradım
Kaçarken bıçağı montun cebine koydum ve kestirme yollardan ilerlerken, bir duvardan atladım. Ben duvardan atlarken, yaşlı bir erkekle bir bayanın bana doğru baktığını gördüm. Merdivenlerden sahil istikametine indim. Giresun istikametine doğru bir müddet koştum. Amacım, bir an önce ağaçlık bir alan bularak, ortalıkta gözükmemekti.
Teleferik istasyonu civarında bir müddet oyalandım. İş yerlerini dışarıdan kontrol ederek, içeride alabileceğim para olup olmadığına baktım. Burada oyalanırken, etrafta yine öldürebileceğim bir bayan aradım. Ancak etrafta başkaları olduğundan bunu gerçekleştiremedim. Bir gün öncesinde kaldığım inşaata tekrar geldim. Gece bu inşaatta yattım.
Kıskandığım içim öldürmek istedim
Sabah bir marketten cips çaldım. Başka bir marketten bir meyve çaldım. Sonrasında altında çay ocağı bulunan bir caminin yanına geldim. Çay ocağına girerek, bir müddet oturdum. Bu sırada çay ocağına altı yaşlarında bir çocuk ile annesi geldi. Annesi çocuğu bırakarak ayrıldı. Ben çocuğu seyretmeye başladım. İçimden kıskandım ve öldürmeyi düşündüm. Ancak yaşamasını istediğimden bu düşüncemden vazgeçtim.
Sonra otogar istikametine yürüdüm. Otogarda, öldürmek amaçlı bir bayanı takip ettim. Sonra başka bir bayanı görünce, onu takip ettim. Sonra karşıma sürücüsü bayan olan bir araç çıktı. Bu bayanı da öldürmeyi düşündüm ancak çevrede insanlar vardı. Ardından otogarın İsmetpaşa Caddesi tarafından çıkarak bir lokantaya girdim. Ayakta duran şahsa akşam İstanbul'a gideceğimi, buraların yabancısı olduğumu, bir çorba içme şansımın olup olmadığını sordum. Kendisi bana patronun olmadığını söyledi. Bu sırada bu şahsın yanına gelen başka bir şahıs, “Senden ne istedi?” diye sordu. Çorba istediğimi söyleyince yanımızdan uzaklaşarak telefonla konuşmaya başladı. Beni ihbar edeceğinden şüphelenip çıktım.
Polislerin boğazına bıçak sokmalıydım
İsmetpaşa Caddesi'nde yürümeye başladım. İki polis yanıma gelerek, beni kollarımdan tuttu. Etrafımız kalabalıklaştı. İki polis beni alarak, arabaya bindirdi. Biri yanıma oturdu. Diğeri aracı sürüyordu. Biz hareket halindeyken, cebimdeki bıçağı çıkardım. Amacım, bıçağı polislerin boğazına sokmaktı.
Bıçağı yanımda oturan polisin boğazına sokacağım esnada kendisi bana döndü ve bu sebeple bıçağı göğsüne soktum. Polis bana engel olmaya çalıştığından dolayı başka neresine ve kaç defa bıçak soktuğumu hatırlamıyorum. Aracı süren polis aracı durdurdu. Bıçağı elimden almaya çalıştılar. Alan dar olduğundan polislere bir daha bıçak vuramadım. Bıçağı elimden aldılar.
Silah daha kolay
Cezaevinde tanıştığım Ulubeyli H.İ.Ş. , eşinde silah olduğunu söylemişti. Ben de firar ettikten sonra 2 Aralık günü Ulubey'e gittim. Bir muhtara H.İ.Ş.'nin evini sordum. Beni kiracısına götürebileceğini söyledi. Birlikte bir eve gittik. Bayana H.İ.Ş.'nin eşini sordum. O da bayanın Ordu merkezde oturduğunu söyledi. Sonra da eşini aradı.
Ben bayanın eşinden telefonu alarak, silah istedim. Şahıs da “O işlere ben bakmıyorum” dedi. Ben de Ordu'ya geldim. İnsanları silahla öldürmeyi amaçlıyordum. Çünkü silahla öldürmek daha kolay geliyordu. Ancak silah alamadığımdan bu düşüncemi gerçekleştiremedim.