Bu ülke, bu gemi tabi bizim ama...

Son olarak Başkan Erdoğan 15 yıldan fazladır, ‘Gemi batarsa hepimiz batarız’ diye..
Çünkü onun gibi ondan öncekilerde yani sağ iktidarlarda hep aynı dedi..
Menderes, Demirel, Evren, Özal, Çiller bu sözü Başkan Erdoğan’da daha çok dediler..
Bizde hep ‘Evet ya’ deyip, ‘bir kez daha, bu kez daha, bu kez son defa daha’ diyerek hep onlar iktidar olsun diye oy verdik..
Ve 100 yaşında olan bu ülkeyi 80 yılından fazla sağcılar, ılımlı İslamcılar, Türkeş’in de ortak olduğu milletiyetçiler yönetti..
Yönetmeye de devam ediyorlar..
Çünkü dün biz solcular derken Komünist olduğumuz ama bugün sağıların, İslamcıların düşman ilan ettiği Amerika’nın da teşviki ile öyle bir hava yaratıldı ki bu ülkenin dümeninde sağ iktidar olmazsa gemimiz pardon ülkemiz batarmış..
Ve şu günlerde yine aynı propaganda, ‘Gemi batarsa hepimiz batarız!’
Ve son 80 yıldır hep batan biz, ayakta kalan, iktidar olan sağcılar oldu.
Ülkemizde çok şükür ne battı, nede bölündü..
Şimdi sormak gerekmez mi; ‘Kardeşim zaten iktidar olan siz, ekonomik, sosyal olarak batan biz ve bu ülke niye batsın niye bölünsün ki?’
Siz ne diyorsanız biz onu yapıyoruz.. Siz oy verin diyoruz veriyoruz, siz hak, hukuk, adalet aramayın, yazmayın, istemeyin diyorsunuz, susan biz..
Peki, yıllardır dümeni sizin eliniz de olan bu ülkeyi biz mi, siz mi batırıyorsunuz?
Anlamış değilim..
Ve dün biz solcular derken sizlerin ancak bugün düşman olduğunu anladığınız Amerika ile biz mi ortak işler pişirdik, askerlik yapmasınlar diye çocuklarımızı biz mi Amerikalara gönderdik, iş ortağı biz mi olduk, bugün doları ile bizi terbiye edip yoksullaştıran, siz doların ortaklarını zenginleştiren Kahrolsun Amerika..
Bizde 1 dolar yok ki protesto diye yakıp yırtalım, yada bizim gibi ezilmiş eski yastığımızın altında altın, dolar yok ki bozduralım..
Onlar sizde, batan ise biz..
Ve en önemlisi her iktidarınızda asıl bölünmeyi siz yapmadınız mı?
Hala da yapmıyor musunuz?
Bizden değil, partili değil, muhalefet yapıyor, Kürt, Alevi, Dinsiz diyen siz değimlisiniz?
Ortaklarınızla işler çevrilirken, belediyelerinizde başta olmak üzere resmi kurumlarda hiç ayrım yapmıyor musunuz?
Sizden olmayanı size biat etmesi için siyasetle, hukuk dediğinizle, polisle, havuz medyanızla baskı altına almıyor musunuz?
Yani bu ülke hepimizin ama dedirten siz     değimlisiniz?
Değilseniz o zaman gelin samimi olun ülkenin tüm küreklerinin el birliği yapması için sizden olanı değil herkesi kucaklayan bir politika ortaya koyun..
Sol orjinli yazarlar sergi açtı diye günlerimizden etmeyin, onlarında, sizinde hakkınız deyin..
Deyin ki; ‘Dolarımız yoksa Allahımız var’ diye kutsal dinimizi kendi siyasetinize kullanma gereği duymayın, halkımız, insanlarımız, renklerimiz var deyin..
Deyin ki; Kurtuluş savaşında Ege’ye düşmanı dökenler, 6. Filoyu geri çevirenlerin desteğini alın..
Alın ki o zaman görüm Amerika faşistinin dolar kamçısının nasıl olup kırıldığını görün..
Ve artık bırakın, dönün yanlışınızdan ve ‘Bu ülke, bu gemi bizim ama’ dedirtmeyin bu ülkenin asıl sahiplerine, sevdalılarına..
****
HDP’lilerde Bir Söz..
Ulusal basının bugün bizi daha da yoksullaştıran dolarlala bir araya getirilip, kirli medya havuzuna konulduğu ülkede muhalefetin sesinin kısıldığı şu günlerde HDP diye bir partinin ne yaptığı yönünde herkes merakta.
CHP’nin kurultay tartışmaları içinde boğulduğu bugünlerde ortada gözükmeyen HDP’yi merak eden bir isimde hala cezaevinde olan Selattin Demirtaş olmuş.
Demirtaş son mektubunda adının üzerinden vekil olan bir çok HDP’li gibi HDP Genel Merkezinin ve yöneticilerinin ne iş yaptıklarını, nerede olduklarını ve tatildelerse tatillerini sonlandırmalarını istemiş..
Sizce Demirtaş ne demek istemiş..
Bilmem ama bana göre de bir şey yapmayan muhalefetin bir kanadı olan HDP’de 24 Hazirandan bu yana bu ülkenin sorunlarını çok eleştirdikleri Başkan Erdoğan’a bırakmış yükleşmiş ve maaşlarını alarak yaşananları izlemekteler.
Demirtaş’ta soın mektubunda açıkça ele demese de bele demiş gibi..