Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Gündem Bol gelen daraltılır

Bol gelen daraltılır

Okyanus ötesinde attığı twitler ile gündemde düşmeyen ama hakkında azil süreci başlatılan Trump'a özendiğini düşünmeye başladığım AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay'ın 'partisinden istifa edecek' tartışmalarına kadar giden twitinin sonuncusu, 29 harften oluşan yeni Türk alfabesinin 1928'de 1353 Sayılı Yasayla kabul edilmesinin yıl dönümüne yönelik olduğu iddia edildi.

Okunma Süresi: 6 dk

Okyanus ötesinde attığı twitler ile gündemde düşmeyen ama hakkında azil süreci başlatılan Trump'a özendiğini düşünmeye başladığım AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay'ın 'partisinden istifa edecek' tartışmalarına kadar giden twitinin sonuncusu, 29 harften oluşan yeni Türk alfabesinin 1928'de 1353 Sayılı Yasayla kabul edilmesinin yıl dönümüne yönelik olduğu iddia edildi.

AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay'ın 1 Kasım 1928 tarihinde Latin alfabesine dayalı yeni Türk alfabesinin kabulünden sonra, 24 Kasım 1928'de yayımlanan Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince, yurdun çeşitli yerlerinde Millet Mektepleri açılarak halka yeni harflerle okuma yazma öğretilme başlamasını Cemil Meriç’in harf devrimini eleştireni “Kamus (dil) bir milletin namusudur. 'Kamus'a dokunan el Namus'a dokundu' mesajıyla birlikte paylaşıp, 'Kamus bir milletin namusudur' satırlarını eklemesi, kendisini hedefe koyanlar tarafından yine habere çevrildi ve istifası dahil bu yönde kamuoyu oluşması için sanal ortam başta olmak üzere bir çok alanda yine paylaşıldı.

Evet bu yakada twitlerin gelmeye, tartışmaların devam edeceğine benzer bir süreçte ben de hem bölge milletvekilimin bu konuda başrol olması, hem de bu twitleri kaçırmayıp, kendilerince yorumlayan, paylaşan ve AK Parti ile Atalay'ı sıkıştırma hesapları için olanları bir gazeteci olarak bu yaşananları yorumlayan, bu tartışmaların altında yatanları kendince masaya yatırıp, 'Karaca'nın Oyunu Atalay'ı Gönderir mi?' başlığı ile bir önceki yazımda yorumladım.

Haklı mıyım, haksız mıyım bilmem ama 40 yıla yaklaşan gazetecilik hayatım boyunca her gün ele aldığım haberlerimde, yorumlarımda ve yazılarımda olduğu gibi bu yazımı da okurun değerlendirmesine bıraktım.

Ve başta tüm Ardahan'ı derinden üzen Ardahan İl Hakem Kurulu eski Başkanı ve Ardahan İli Hakemler Derneği Başkanı İbrahim Gök'ün geçirdiği trafik kazası ardından gerek haberiyle gerekse aynı gün toprağa verilen Çıldırlı siyasetçi Necdet Kanbir'in rahmetli babasının toprağa  verilmesi ilgili cenaze törenleri uğraşmanın yorgunluğu ile eve geçtim.

Bilgisayarımın başına geçip günün yorgunluğuna rağmen haberlerini yapayım derken yanımda duran telefonumdaki WhatsApp tan gelen mesajın sesiyle cep telefonumu elime alıp, baktım.

Ve dünkü yazımda adı geçen Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi olan Korkmaz Karaca'nın önce beni aradığını ama cevap almayınca yazmaya başladığını gördüm.

Yazıma konu olan bu şahsın bir hayli kızgın ve gergin olduğunu her satırından anlarken, 'Fakir daha fazla uzatma ben sana bol gelirim' diye devam eden kızgınlık, tehdit, şantaj dolu satırlarına gece, gece cevap vererek, benden haber bekleyen okurlarıma yönelik haberlerimi yazacağıma kendisiyle uzun süre yazıştığımı fark edip, yazmaktansa kendisini aramak istedim.

Ama, özellikle o yazımda, 'Bir zamanlar Baykal'ın en yakın yaveri olarak bilinen ailesi ulusalcı olan şu anki Cumhurbaşkanın ekonomiden sorumlu kurulunun içine kendisini Baykal'ın hatırına attıran Korkmaz Karacadır.' satırlarıma takan Karaca, 'şu an müsait değilim'' deyip, telefonla konuşmaktansa, birilerinin 'Ben memleketin horozuyum' deyip benimde içinde bulunduğum bazılarını kara listeye aldığı ileri sürülenler gibi onun da bulunduğu mevkinin havası ile üstü kapalı tehdit ve şantajlarla WhatsApp'tan yazmaya ve benim kendisinden özür dilemem gerektiğini belirten çirkin yazışmalarına devam etti.

Kendisininde hatırlatması ile geçmişte ve hala devam ettiğine inandığım aile dostluğumuzun da verdiği sorumlulukla gerek kendisine gerekse bulunduğu makama yakışmayan yazdıklarının altında kalmayan cevapları alan Karaca'nın aslında kendisini gündeme taşıyan ve hedefinin ne olduğunu anlatan o yazımı ve WhatsApp'tan yazdıklarını bir kez daha okurken  'Fakir daha fazla uzatma ben sana bol gelirim' satırına takıldım.

Ve bol gelmenin ne olduğunu düşünüp, google amcaya başvurmadan bol gelen elbiselerimi artık unutulan terziye uzun süredir götürmediğimi hatırlayıp, Karaca'nın da içinde bulunduğu kurulların yönettiği ülkede yaşanan ekonomik sıkıntının vatandaşlara, esnafa getirdiği daralma ile ilgili haberlerime döndüm.

Ama bol gelenin daratılması gerektiğini de düşünüp, yatağıma geçerken başta Başkan Erdoğan'ın adıyla olmak üzere mevcut iktidarın sayesinde ortalıkta bolca cirit atanların şımarıklığı ve de tehdit, şantaj ima eden davranışlarının sonucunun hem iktidarı hem de  düşündüklerini, bildiklerini dile getirmeye yarayan basın özgürlüğünü bir hayli daralttığını da not edip, 'şimdilik' ve aile dostluğu hatırı için siyasetçi olmak isteyen ama daha başlamadan olamayacağını ortaya koyanla yaptığım yazışmalı sohbeti not edip, bir kenara bırakıp ve dün yazdığım yazının daha iyi anlaşılması ve okumayanlar için bir kez daha yayınlıyorum..

Çünkü Atalay'ın twitleri ile başlayan ve birilerince çeşitli şekillerde yorumlanan o yazımın ardından Karaca'nın makamının verdiği kabadaylıkla bana yazdıkları ile alakası olmayan ama benim o kabadaylığı yemeyeceğimi ve aslında kendisini ve hedefini anlatan iyi bir niyetli bir bakışın düşüncesinden öte bir şey değildi..

İşte o yazım;

Karaca'nın oyunu Atalay'ı gönderir mi?

İki grup toplantısıdır milletvekillerine üstü kapalı sitemlerde bulunan Başkan Erdoğan son grup toplantısında "maaşlarınızı bile hak etmiyorsunuz" dediği milletvekillerinin içinde bulunan Ardahan milletvekilinin son bir yıldır attığı tweetlerle partisini eleştirdiği ve her an onunda Ak Partiden ayrılanlar kervanına katılacağı ileri sürülmektedir.

Ara seçimlerle birlikte 4 dönemdir Ardahan'da 1. Sırada aday gösterilip seçilen Atalay'ın bir çok yöne çekilen tweetlerini fırsat bilenler de bu tweetler üzerinden Atalay'ı hedef göstermeye devam ediyorlar.

Bunların asıl hedefi ise Ak Parti değil kendilerine yer bulma çabası ve derdidir.

Atalay'ın tweetleri de bunlara fırsat doğuruyor. Başkan Erdoğan'ın adı üzerinden kendilerine yol açıp seçimlerde listelerin en iyi yerine girip bedavadan milletvekili olma hesapları içinde olanların başını çektiği bu tipler ismi üzerinden siyaset, ticaret ve kariyer yaptıkları Erdoğan'a zorlanmadıkları Atalay'da attığı üstü kapalı tweetlerle bunlara fırsat vermektedir.

Her an edilebilecek denilen ama Suriye deki gelişmelerin geciktirdiği bir seçimde kendilerine yer açmak için ve daha öncekiler gibi ellerine alacakları çantalarla gelecekleri ve Ardahan gibi seçim alanında yine Başkan Erdoğan'ın ismiyle beleşten milletvekili olma hesapları içindekilere verilen bu fırsatı değerlendirenlerin başını da bir zamanlar Baykal'ın en yakın yaveri olarak bilinen ailesi ulusalcı olan şu anki Cumhurbaşkanın ekonomiden sorumlu kurulunun içine kendisini Baykal'ın hatırına attıran Korkmaz Karacadır.

60'lı yılların Ardahan'daki etkili ailelerinden olan bir ailenin çocuğu olan ve doğumu dahil Ardahan'da olmayan Korkmaz Karaca'nın milletvekilli olma hesapları yaptığı ve kendisine alan açmaya çalıştığı şu günlerde istifa edeceği iddia edilen, öne sürülen Atalay'ın da buna attığı tweetlerle bu duruma çanak tuttuğu da bir gerçektir.

Bakalım Karacanın oyunu Atalay'ı gönderecek mi?.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *