Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, üniversitenin mensubu olayan Prof Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasının ardından başlattıkları protestolara üçüncü günde de devam etti. Rektörlük binasının önünde buluşan öğrenciler, 'rektör ataması' karşıtı sloganlar atarak Bulu'nun istifasını istedi.
Okulda gerçekleştirdikleri protestonun ardından Kadıköy'de toplanarak basın açıklaması yapan öğrenciler, "Kayyım rektör Melih Bulu’nun canlı yayındaki iddialarının aksine, biz burada Boğaziçi Üniversitesi’nin azınlığını değil ta kendisini temsil ediyoruz! Biz Boğaziçi Üniversitesi’nin bileşenleri olarak kayyım rektör atamasına karşıyız. Kayyım politikalarının bizi hep kötüye götüreceğini biliyoruz, alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz!" dedi.
Öğrenciler tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Bugün 6 Ocak Çarşamba. Çevremiz polislerle dolu ve gözaltına alınan arkadaşlarımız yanımızda değil. Şimdi yeniden, üniversitemize atanan kayyımu kabul etmediğimizi dillendirmek için öğrencilerden, emekçilere, mezunlardan, akademisyenlere ve demokratik kitle örgütlerine kadar hep beraber buradayız ve söyleyeceklerimiz var!
"Kayyım rektör Melih Bulu’nun canlı yayındaki iddialarının aksine, biz burada Boğaziçi Üniversitesi’nin azınlığını değil ta kendisini temsil ediyoruz! Biz Boğaziçi Üniversitesi’nin bileşenleri olarak kayyım rektör atamasına karşıyız. Kayyım politikalarının bizi hep kötüye götüreceğini biliyoruz, alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz!"
Bilinsin ki; yalnızca Boğaziçi’nden ibaret değiliz, tüm öğrencilerin ve ülkenin bütünün yani İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyen Kadınların ve LGBTİ artıların; Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde direnen Bimeks İşçilerinin ve bilumum emekçi ve ezilenlerinin demokratik taleplerini dile getirmek için buradayız. Boğaziçi gerçekliğinin ülke gerçeğinden kopuk olmadığının bilincindeyiz.Çünkü biliyoruz ki yalnızca üniversiteler değil, hem STK’lar hem belediyeler bu politik dayatmanın kurbanı olmakta ve halk iradesi hiçe sayılmaktadır. Demokratik taleplerimizi dile getirdiğimiz en temel alanlardan biri olan üniversitelerimizde ise kayyım atamaları üniversitelerimizin özerkliğini yok etmekte dolayısıyla ülkemizin geleceğini büyük bir tehdit altında bırakmaktadır. Bugün Devlet Bahçeli’nin söylediğinin aksine bizim için konu kapanmamıştır. Kayyımlara gidene kadar ve gözaltıdaki arkadaşlarımız bırakılana kadar da konu kapanmayacaktır.
Bu noktada, demokratik alanları genişletmek için, birliğimizin ve direnişimizin verdiği güvenle sesleniyoruz:
1- Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.
2- Kayyım olarak atanan Melih Bulu ve tüm rektörler acilen istifa etsin.
3- Tüm üniversitelerde rektörlük için üniversite bileşenlerinin rızası gözetilerek demokratik seçimler düzenlensin.
Kayyımları kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.
Biliyoruz ki; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!"
