Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga Gündem Başparmak kim?

Başparmak kim?

Üç yaşındaki oğlunu okula götürüyordu, sabahın erken saatlerine güpegündüz sokak ortasında, dan, dan, dan, vuruldu.

Okunma Süresi: 3 dk

Üç yaşındaki oğlunu okula götürüyordu, sabahın erken saatlerinde güpegündüz sokak ortasında, dan, dan, dan, vuruldu.
*
O, canının derdine düşmüşken, belki de olay yerinde hiç bulunmayan sözde görgü tanığı, tivi'lere, "İki el ateş edildi, ardından adam yere düştü, sonra ambulans geldi götürdü, her şeyi gördüm" diye atmasyon bir beyanat verdi. Halbu ki, ortalıkta, ne siren çala çala alelacele olay mahaline yetişen  ambulans vardı, ne de dediği gibi ateş edilen iki el silah sesi filan....Ancak, ahali, gazeteci Ali Tarakçı'nın vurulma mevzusunu ilk başlarda böyle algıladı. Ta ki, Tarakçı, her gelene tek tek gerçeği anlatana kadar....
*
Olayın üzerinden yirmi dört saat geçmeden, tetiği çeken "Kiralık işaret parmağı" polisin gerçekleştirdiği titiz bir çalışmayla yakalandı. İl Emniyet Müdürü'nün talimatıyla operasyon üstüne operasyon yapan ekipler, uzun süren sorgulamada emri veren "Başparmak"ın peşine düştü diyeceğim ama o kadar da ileriye gidemedi.
*
Soteye yatan, etrafı kolaçan eden, Tarakçı'nın olay mahallinde hiç görmediği için emniyette de teşhis edemediği "Serçe parmak" yakayı, işbirlikçilerinin ifadesi doğrultusunda ele verdi.
*
Orta parmak'ın göreviyse, olayda kullanılacak silahı temin etmek ve Tarakçı'nın aracının arka tamponuna hafiften değdirerek, onun inmesini sağlayacak kadar kolay bir görevdi, o da enselendi...
*
Yüksük parmak'a gelince...
*
Başparmak'a en yakın isim, işte o parmak...Tarakçı, kendisine daha önceden gelen ihbarlar doğrultusunda, işi sahiplenen, organize eden, suya sabuna dokunmadan hedefine ulaşan o isimden oldukça emindi ve tereddüt etmeden hep onun adını dillendirdi. Deliller eşliğinde yüksük parmak ortaya çıkartıldığında, doğal olarak başparmak'ın da maskesi düşmüş olacak.
*
Şu aşamaya kadar katedilen mesafeye bakıldığında, demir parmaklıklar ardına gönderilen bir tetikçi, bir tedarikçi bir de takipçi var. Bu üç çete üyesinin yakalanmış olması, olayı, fail-i meçhul kapsamından çıkartır mı? Kısmen çıkartır....
*
Fakat...
*
Vuran'ın belli, vurduran'ın meçhul, parayı alanın belli, verenin gizemini koruduğu suç vakasında, sadece maşaların yakalanması, emniyetin başarılı gözüken operasyonunun başarısızlığı anlamına da gelir. Mevzu bu pencereden irdelendiğinde, dosya halen yarı açık ve fail-i meçhul kapsamındadır.
*
Geceleri ağrılarından uyuyamayan, tüm direncine rağmen ağlayarak sızısını dindirmeye çalışan, üç ayak parmağında his kaybı bulunan Tarakçı'nın canına kast etmek isteyen başparmak'a ulaşılmadığı sürece, tüm suçu, kiralık tetikçilere yüklemek, aslında başparmak'ın da kalben arzuladığı bir durum gibi gözükmekte. Esasında, henüz kamuoyuna yansımayan ve Tarakçı'ya ait emniyet ifadesindeki önemli ayrıntılar, tetikçiden daha çok gözleri dönmüş modern canilere ulaşacak yolun döşenmiş ilk taşları anlamına geliyor.
*
Vaka, sıradan bir yerel gazete sahibinin diz altı hizasına atılan kurşunla "Uyarı mesajı" verilmesinden çıkmış, hatırı sayılır ilişkilerin birbirine geçtiği kirli planın çözülmesine evrilmiştir.
*
Parmak hesabıyla sonuca gidecek olursak, işaret, serçe ve orta parmak'a kesilen adisyon'dur, yüksük parmak adına düzenlenecek faturayı ise ödese ödese başparmak ödeyecektir.
*
O yüzden...
*
Tarakçı'nın sokak ortasında vurulmasının sır perdesini aralamanın, mevzuya doğru yerden parmak basmanın tek yolu, doğru soru sormaktan geçiyor.
O soru da şu; "Başparmak kim?"

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *