İnci'nin konuya ilişkin twitine ilk yanıt ise Barış Yarkadaş'ın avukatlarından Yiğit Acar'dan geldi. Acar şunları yazdı:
“Bu kadar az hukuk bilgisiyle üniversite yönetmeye çalışıyorsanız, vay o üniversitenin haline...”
Yarkadaş'ın iddiası neydi?
Barış Yarkadaş KRT TV'de dile getirdiği söz konusu iddialarını sosyal medyadan şöyle özetlemişti:
Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Handan İnci, 2018 yılının Eylül ayında "sahte belge düzenlemekten kademe durdurma cezası" aldı. Ancak buna rağmen, bir ay sonra rektörlük için YÖK'e başvurdu. Başvurusu hemen kabul edildi. Oysa ki; 2547 sayılı yasa gereği, bu başvuru geri çevrilmeliydi. Tabii ki; öyle olmadı. Handan İnci, hakkındaki cezaya rağmen, 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından REKTÖR olarak atandı. İnci, bir arkadaşını; Ö.G'yi kadroya alabilmek için sahte belge düzenlemekle suçlanıyordu. Bu belgelerin tamamı bende mevcut. Rektörlük koltuğuna oturan Handan İnci, "kademe durdurma cezası"na itiraz etti. Ve ne ilginçtir ki; Ahmet Cüneyt Yılmaz'ın başında olduğu Bölge İdare Mahkemesi, cezayı iptal etti. Başkan Yılmaz, iptalle yetinmedi. Eşiyle birlikte davasına baktığı Rektör Handan İnci'yi Fındıklı Kampüsü'nde ziyaret etti. Ziyaret fotoğrafları da Instagram'da yayımlandı. Fotoğrafların orijinalleri yerinde duruyor.
İnci'ye yönelik başka ve ciddi bir suçlama ise intihal. MSGÜ Rektörü Handan İnci, Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi İbrahim Şahin'in ilk kez yayımladığı belgelerden oluşan Ahmet Hamdi Tanpınar kitabının tümünü SUAT'IN MEKTUBU adıyla bastırmakla suçlanıyor. Konu YÖK'e taşınıyor. YÖK'ün bilirkişi heyeti "eser noktası ve virgülüne kadar aynıdır" diyor. Ancak ne hikmetse, soruşturma rapora rağmen sonuçlanamıyor. Üstelik bu sırada, soruşturmada görevli bir öğretim üyesi, okula davet ediliyor ve Handan İnci'nin düzenlediği bir panelde "konuşmacı" oluyor. Şaka gibi değil mi? Ama ne yazık ki; hepsi gerçek.
Bitmedi! KRT'de anlattığım Mimar Sinan dosyasında birbirinden ilginç olaylar var. Örneğin; Rektör İnci'ye yönelik suçlamalardan biri de "okulda yeterli kadro olmasına rağmen, dışarıdan görevlendirme yapmak..." YÖK, şikâyetler üzerine soruşturma açmak zorunda kalıyor. İnci'ye bu yüzden "iki kez aylıktan kesme" cezası veriliyor. Ancak Rektör İnci, buna rağmen görevde.
Yine İnci hakkında, "mahkeme kararını uygulamadığı" için şikâyette bulunuluyor. İnci ise kararları uygulamıyor. AKP işte üniversiteleri bu kadrolarla yönetiyor. Yapılan bu hukuksuzluklara karşı çıkanlar ise elit olmakla suçlanıyor. Üstelik bu kavramın ne anlama geldiğini bile bilmeden konuşuyorlar. Yazdığım her şeyin belgesi elimdedir. Mimar Sinan'da ne olup bittiğine bakmaya devam edeceğiz. Film arşivlerinin akıbetini de soracağız."