İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türk Dünyası Sivil Toplum Buluşması’na katıldı. Program öncesinde de basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. İmamoğlu, bir gazetecin, Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan’ın, "İBB başkanının protokolden tek başına çekilme yetkisi yoktur, devlet projesini durdurma yetkisi yoktur. Faturayı İBB'ye göndereceğiz" açıklamasını sorması üzerine, “Sayın Bakanın açıklamalarından üzüntü ile bahsediyordum ama kamuoyu açısından memnunum. Böyle devam ederse kanalın aslında ne kadar yanlış bir şey olduğuna daha çok katkı sunuyor. Daha çok katkı sunacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla üzülmekten vazgeçtim şahsı adına. Sayın bakana hatırlatayım, bakanlık ne kadar devletse İstanbul Büyükşehir Belediyesi de o kadar devlet. Karıştırıyor birbirine” cevabını verdi.
TOPKAPI / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür A.Ş. tarafından, Topkapı Kültür Parkı’ndaki Türk Dünyası Mahallesi’nde gerçekleştirilen Türk Dünyası Sivil Toplum Buluşması’na, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu, Kültür A.Ş. Genel Müdürü Serdal Taşkın ve Türk dünyasının STK temsilcileri katıldı.
İmamoğlu, program öncesinde basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.
-BAKANIN, 'FATURA GÖNDERİRİM' VESAİRE GİBİ SÖZLERİNİN DE HÜKMÜ YOK-
“Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan’ın İBB’nin çekildiğini açıkladığı Kanal İstanbul işbirliği protokolüne ilişkin "İBB başkanının protokolden tek başına çekilme yetkisi yoktur, devlet projesini durdurma yetkisi yoktur. Faturayı İBB'ye göndereceğiz" sorusu üzerine İmamoğlu, "Sayın Bakanın açıklamalarından üzüntü ile bahsediyordum ama kamuoyu açısından memnunum. Böyle devam ederse kanalın aslında ne kadar yanlış bir şey olduğuna daha çok katkı sunuyor. Daha çok katkı sunacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla üzülmekten vazgeçtim şahsı adına. Sayın bakana hatırlatayım, bakanlık ne kadar devletse İstanbul Büyükşehir Belediyesi de o kadar devlet. Karıştırıyor birbirine. Zaten bazı sözlerinde bazı işlemlerinde de bunu karıştıran uygulama yapan bakanlıklar var. Üzücü. Kaldı ki bu sözlerin referansı olan sayın bakanın yeğeninin sözü ile karşıdan karşıya geçiş vakti ile projeye karar verme becerisini ortaya koyduğu için bu sözlerinin de çok hükmü yok. 'Fatura gönderirim' vesaire gibi sözlerinin de hükmü yok" şeklinde cevap verdi.
-ESAS KAR GELECECEK NESLE BIRAKILACAK DEĞERLİ İŞLERDİR-
İmamoğlu, Bakanın "Yaptığımız her proje rant projesidir. Karı olmayan yatırımı neden yapalım" sözlerini de değerlendirdi. "O zaman bütün Türkiye'yi kar için talan edelim” diyen İmamoğlu açıklamasına şöyle devam etti.
“Tarihi eserlere ne gerek var. Topkapı çok değerli iyi rezidanslar olur, Topkapı Sarayı'nın olduğu yer. Şu anda Fatih Sultan Mehmet'in otağ kurduğu bir parktayız. Burada da binalar dikelim. Her şey kar değil, unuttu. Bir de kar para değil. Esas kar geleceğe bırakılan gelecek nesle bırakılacak değerli işler, korunan bir İstanbul. Geliştirilen ve gerçekleri yakalayabilen bir İstanbul. Bakan bey böyle konuşmaya devam etsin. Kanalın ne kadar yanlış bir yatırım olduğuna büyük katkı sunuyor bu şekilde."
İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladıktan sonra, Türk Dünyası Mahallesi’ndeki “Türk Çadırlarını gezdi ve yöresel müzik dinletisini izledi. İmamoğlu ve Kavuncu daha sonra programın yapılacağı çadıra geçti.
KAVUNCU: “ORTAK BİR GELECEK HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR”
Programın açılış konuşmasını yalan İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu, “Ortak gelecek ve otak geçmiş insanları birbirlerine en fazla bağlayan ve kenetleyen çok önemli bir olgu. Aynı toprak, aynı vatan üzerinde kurulacak ortak bir gelecek ve bunun getireceği bağ bence her şeyin üzerindedir. Ortak değerlerin somutlaşması için birtakım adımların atılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kavuncu şöyle devam etti:
“Kazakistan’daki çocuklar Mustafa Kemal Atatürk’ü tanıdığı, bildiği gün, Türkiye’deki gençlerin Hoca Ahmet Yesevi’yi , Ali Şir Nevai’yi, Buhari’yi ve Emir Timur’u gerçekten tanıyıp içine sindirdiği gün, otuz yıl, kırk yıl sonra Türk dünyası, somut adımları atabilecek bir duruma gelebilir.”
İMAMOĞLU: “İSTANBUL AÇIK HAVA MÜZESİ”
Programda konuşan Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un Türkiye’nin değil, tüm Türk Dünyası’nın en büyük şehri olduğunu söyledi. Ürettiği değerlerle İstanbul’un çekim merkezi olduğunu belirten İmamoğlu, “Türk Dünyası ile ilgili her rengi ve her sesi kucaklaması nedeniyle de İstanbul Türk Dünyası’nın yıldızı. Tarihi birikimini kültürel anlamda da günümüze kadar taşıyan ve medeniyetlere ev sahipliği yapan İstanbul, aslında Türk Dünyası için de büyük bir açık hava müzesi. Örneğin bugün Topkapı Kültür Parkı olarak adlandırılan alan Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethederken şehre giriş yapıp otağını ilk kurduğu mekân olması sebebiyle bizler için oldukça değerli” diye konuştu.
-BURASI KÜLTÜREL PLATFORMA DÖNÜŞTÜ-
Topkapı Kültür Parkı’ndaki Türk Dünyası Mahallesi’nin 2009 yılından bu yana, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar Türk dünyasından her rengin sergilendiği, Türk Dünyası Kültür Evleri’ne ev sahipliği yapan kültürel bir platforma dönüştüğünü vurgulayan İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mahallede Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, KKTC, Tataristan, Başkortostan kültür evleri, iki tane Otağ, orijinal boyutlarda hazırlanan Orhun Yazıtları, Azerbaycan Kız Kalesi ve Kırgızistan’da yer alan Burana Kulesi maketleri var. Bunların yanı sıra aynı alanada 2016 yılı UNESCO Hoca Ahmed Yesevi Yılı münasebetiyle Hoca Ahmed Yesevi Otağı ve Hoca Ahmed Yesevi Türbesinin maketi de ziyarete açıldı.”
-ORTAK DİLİMİZ TÜRKÇE-
Türk Dünyası’nın bir ferdi olmaktan iftihar ettiğini belirten İmamoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ne kadar farklı coğrafyalarda yaşıyor olsalar da, tarihsel ve kültürel açıdan müşterek bir hayatı paylaşan milyonlarca kardeşi anlıyoruz. İnsanlık tarihinin en eski ve en önemli kültür ve medeniyet miraslarından birini anlıyoruz. Bu gönül ve kalp birliğinin en güçlü simgelerinden, en güzel ifadelerinden biri hiç kuşkusuz, ortak dilimiz, Türkçemizdir. Siyasi ve resmi sınırların ya da birtakım önyargıların yarattığı engelleri aşmak adına çok önemli bir girişim. Bu buluşmaların bir parçası olmak, içinde yer almak, destek olmak hepimiz için çok kıvanç verici.”
-KEÇE ÜZERİNE OYMO TABLOSU-
İmamoğlu’na, üzerinde Tanrı Dağlarının yüksek kesimlerindeki eski Türklerin taşlar üzerine işlediği şekiller ve desenlerin yer aldığı oyma tekniğiyle yapılan keçeden ‘oymo’ tablo hediye edildi.
