Uraloğlu, Terminal İstanbul Teknoloji ve Girişimcilik Merkezi Tanıtım Töreni’ndeki konuşmasında bilgi üretmeyen, ürettiği bilgiyi ürüne dönüştüremeyen ülkelerin gelişmelerinin mümkün olmadığını vurgulayarak, dijital toplum olmanın ve dijital dönüşüm sürecine uyum sağlamanın gerekliliğine dikkati çekti.
Uraloğlu, "Dijital toplum, sadece internet erişimine sahip olmayı değil, aynı zamanda dijital becerilere sahip bireylerin ve işletmelerin var olduğu bir toplumu da ifade ediyor. Dijital okuryazarlığın da bu noktada son derece önemli olduğunu belirtmek istiyorum. İnternet dünyasında karşılaştığı bilgileri güvenilir kaynaklardan teyit ederek, hakikatin ve gerçeğin peşinde olan, bilinçli kullanıcılar olmak bugün her zamankinden daha hayati bir önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.
"Fiber altyapı uzunluğumuzu 2028'e kadar 850 bin kilometrenin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz"
Bakan Uraloğlu, Kovid-19 sürecinde yaşanılan zorlukların, dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Uraloğlu, işe ve okula gitmeden uzaktan eğitim ve evden çalışma gibi yeni kavramların insan hayatına girdiğine değinerek, şöyle devam etti:
"Ülkemizin dijital altyapısının gücü sayesinde salgın sürecini kolayca geride bırakabildik. Ancak süreç herkesin, eşit ve güvenli bir şekilde dijital dünyaya erişim sağlayabilmesi için, daha çok çalışmamız gerektiğini de ortaya koydu.Bu kapsamda da ülkemiz genişbant altyapısının yaygınlaştırılması ve fiber altyapının güçlendirilmesi gibi stratejik adımlarla hizmetlerin daha hızlı ve güvenilir olması adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün yaklaşık 19,5 milyonu sabit abone, 74,8 milyonu mobil abone olmak üzere toplam 94,3 milyon genişbant internet abone sayısına ulaştık. Fiber altyapı uzunluğumuzu bu yıl sonuna kadar 600 bin kilometreye yükseltmeyi planladık. 2028'e kadar da bunu 850 bin kilometrenin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz."
Bakanlık olarak yerli, milli ve özgün üretime de büyük önem verdiklerinin altını çizen Uraloğlu, bir yandan 5G ile ilgili çalışmalarda yerli ve milli çerçevede ilerlerken bir yandan da 6G teknolojisinin hazırlıklarına başladıklarını söyledi.
Uraloğlu,"5G altyapıları için kritik öneme sahip, 5G çekirdek şebeke, 5G baz istasyonu, 5G’ye özel yönetim, servis ve yazılım ürünleri geliştiriyoruz. Akıllı fabrika uygulamaları, özel endüstriyel mobil şebekeler, 5G destekli çevrim içi uzaktan ameliyat gibi, çok sayıda yenilikçi projeye de imza attık. Yerlilik ve millilik anlamında bu yıl atacağımız önemli bir adım da; Türksat 6A’dır. Ülkemizin ilk yerli ve milli haberleşme uydusunu haziranda uzaya göndermek hedefindeyiz, hazırlıklarımız devam ediyor." şeklinde konuştu.
"Türkiye 1,6 milyar dolar ile Avrupa girişimcilik ekosisteminde 10'uncu sırada"
Uraloğlu, geleceğin ihtiyaçlarını iyi tespit eden ülkelerin bilişim sektöründe bir adım öne geçebilmek için akıl almaz bir rekabet içinde olduklarını ve devrin artık sadece rakiplerle değil kendinle de rekabet etme devri olduğunu kaydetti.
Uraloğlu, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün büyük bir hızla büyüdüğünü belirterek, sektörün 2026 başında 5,6 trilyon dolar küresel büyüklüğe ulaşacağının öngörüldüğü bilgisini paylaştı.
Daha çok girişimci çekenin ve yenilikçi fikirleri elinde tutanın yarının kazananı olacağını aktaran Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu noktada Avrupa girişimcilik ekosistemi istatistiklerine baktığımızda, ilk sırada 24,3 milyar dolar ile İngiltere geliyor. İngiltere'yi 11,7 milyar dolar ile Fransa, 11 milyar dolar ile Almanya izliyor. Türkiye'miz ise 1,6 milyar dolar ile İtalya'dan sonra Avrupa ülkeleri arasında 10'uncu sırada. Batı dünyasına olan yakınlığımız ve genç nüfusumuzla, Ülkemizin bölgede en büyük üretim ve yatırım merkezi olması hiç de zor değil. Gelişmiş ülkelerle her konuda rekabete girebilmek, bu ülkelerle dünya pazarlarında yarışabilmek için, kamu ve özel sektör şirketlerimizin büyümesi ve dünya pazarlarına daha fazla nüfuz etmeleri gerekir. Bunu gerçekleştirmek için de sadece devletin değil, herkesin bilişime yatırım yapması gerekiyor. Günümüzde nesnelerin interneti, kuantum bilgisayarlar, bulut bilişim, makineler arası iletişim, blok zincir uygulamaları ve yapay zeka teknolojileri konuşulurken, bizim de bunları artık çok daha profesyonel platformlarda ele almamız gerekiyor."
"Atatürk Havalimanı, binlerce girişime ev sahipliği yapan bir çekim merkezi olacak"
Bakan Uraloğlu, Terminal İstanbul projesiyle, uzun yıllar Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı olarak hizmet veren Atatürk Havalimanı'nın milyonlarca yolcunun bağlantı noktasıyken artık binlerce girişime ev sahipliği yapan bir çekim merkezi olacağını vurguladı.
Uraloğlu, Atatürk Havalimanı'nın dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezlerinden birine dönüşeceğine dikkati çekerek, "Terminal İstanbul, fiziki şartları, merkezi konumu, hava ulaşımı dahil her türlü ulaşım rahatlığı, Türkiye'nin en büyük Millet Bahçesinin hemen yanında olması gibi eşsiz avantajlarıyla tüm İstanbul'a hizmet verecektir. Toplumumuzda bilim kültürü, teknoloji farkındalığı ve yetkinliğini geliştirecektir." dedi.
Son yıllarda özellikle teknoloji tutkunlarını bir araya getiren TEKNOFEST'e de ev sahipliği yapan İstanbul Atatürk Havalimanı'nın artık Türkiye'nin en büyük teknoparkı olarak dijital dönüşüm ve teknoloji gelişiminde ülkenin amiral gemisi olacağını dile getiren Uraloğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"İstanbul'un dünyanın en gelişmiş ilk 20 girişimcilik şehrinden biri olmasını sağlayacaktır. İnanıyorum ki Terminal İstanbul sayesinde yerli üretim ile yüksek teknoloji üreten çok daha fazla küresel markalar çıkaracağız. Gençlerimize, girişimcilerimize, ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olsun. Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda güçlü ve kararlı adımlarla ilerliyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki 'Türkiye Yüzyılı'; dijitalin, gençliğin, başarının ve bilimin yüzyılı olacaktır."