İşte Soylu’nun burada yaptığı konuşmadan satır başları:
PKK’nın uyuşturucu ticaretinden elde ettiği gelirin 1,5 milyar dolar olduğunu ifade etmiştim. Kaçak sigaralarının da PKK’nın elinden geçtiği biliyoruz. Alınan her bir dal sigara bile terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktadır kimse kusura bakmasın.
Zehiri gelişmiş laboratuvarlarda üretiyorlar. Bunun da doğal güzergahı bizim güzel ülkemizden geçiyor. Geçerken de maalesef bir kısmında bizim ülkemiz hedef oluyor. Avrupa’da yasal hassasiyet de zayıf. Laboratuvarları gelişmiş Avrupa’nın ama kanunları geri kalmış. Her konuda birlik olan Avrupa bu konuda birlik olamıyor. Uyuşturucuyu özgürlük normları için sıkıştırmaya çalışıyorlar. Cezalar ve uygulamalar farklı farklı.
Bizde cezalar onlara göre çok daha ağır. ABD’nin Afganistan’a müdahale ettiği yıl olan 2002’de haşhaş ekim alanı 17 bin hektardı. 2017 yılında ise üretim alanı tam 328 bin hektara çıkmıştır.
Uyuşturucu meselesi dünyanın üzerine bir çığ gibi gelmektedir. Ancak dünya halen havaya bakıp ıslık çalmaktadır.
Beni bağışlasınlar teşbihte hata olmaz. Biz olmasan Avrupa’da ayık gezen genç olmayacak. Buradan nakledileceklerin önemli bir bölümünü engellemeye çalışıyoruz.
Benim tecrübemi paylaşayım: Kimseden bize fayda yok. Uyuşturucu konusunda kendi göbeğimiz kendimiz kesmeliyiz.
Şu anda Türkiye’de hapishanelerde en çok uyuşturucudan tutuklu var. 57 bin kişi…
Terör örgütlerinin yegane varlık sebebi uyuşturucu ticaret olacaktır. Bununla topyekun mücadele etmek zorundayız.