İzmir, Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından koronavirüs tedavi sürecini tamamlayarak İzmir'e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başkanlığında İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Afet Koordinasyon Merkezi'nde koordinasyon toplantısı düzenlendi. Toplantıya İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir milletvekilleri, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer katıldı. 116 kişinin yaşamını yitirdiği yıkıcı depremin ardından arama kurtarma ve hasar tespit çalışmaları tamamlanırken, toplantıda tamamlanan çalışmaların ardından yapılacaklar değerlendirildi. Toplantı sonrası konteyner kenti ziyaret ederek açıklama yapan Bakan Soylu, "Bu depremin de bizlere bıraktığı acı tecrübeler var ama ülkemizde bu deprem sonrası arama kurtarma, iyileştirme çalışmaları, psiko-sosyal çalışmalar, geçici barınma merkezleri, vatandaşlarımızın giyim ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması gibi aslında devletin sıcak ve şefkatli yüzünün vatandaşlarımızla buluşmasına kadar pek çok çalışma gerçekleştirildi. Şunu bu memleketin bir evladı olarak ifade etmek isterim, aslında bir bakan olarak söylemekten de edep ederim ama depremde ve afetlerde Türkiye'nin aldığı aksiyonu dünyanın en gelişmiş ülkelerinin alabilme kabiliyeti söz konusu değildir. Tüm dünyaya böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldığımız zaman hem coğrafyamızın hem de milliyetimizin hem de dinimizin gereği nasıl bir durumda olmamız gerektiğine yönelik bir örnek ortaya koyuyoruz. İzmirliler şunu bilsinler, hiçbir eksikleri bugüne kadar olmadı ve bundan sonra da olmayacak. Bundan bir yıl sonra İzmir'de bu yaraların sarıldığı ve edinilen tecrübelerle daha sağlam atıldığı bir tabloyu görüyor olacağız. Allah beterinden korusun" dedi.
'AFET COĞRAFYAMIZIN GERÇEĞİDİR'
30 Ekim Cuma günü Seferihisar'da meydana gelen depremde 116 kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Bakan Soylu, "Öncelikle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Hem İzmir'imize hem de tüm milletimize başsağlığı dileklerimi ifade ediyorum. 1033 vatandaşımız da yaralandı. Kimisi taburcu edildi, kimisinin de tedavileri devam ediyor. Hastaneden çıkanlara sağlık ve afiyet diliyorum. Afet bizim coğrafyamızın gerçeğidir. En son gördük ki birçok afetle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunlara yönelik alacağımız tedbirler, afeti coğrafyamızda her zaman karşı karşıya kalabileceğimize yönelik olmalıdır. Öncelikle tekrar İzmirli hemşehrilerimize hem başsağlığı hem de geçmiş olsun dileklerimi yineliyorum. Depremin ilk anından itibaren devlet, bütün gücüyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla belediyeler ile hem görevleri icabı hem de insanilikleri gereği ellerinden gelen bütün gayretlerini ortaya koymuşlardır" diye konuştu.
'MİLLETİMİZİ SAHİPSİZ BIRAKMADIK'
Yurt genelinde gerçekleşen diğer afetleri hatırlatan Bakan Soylu, "Elbette ki son 1 yılda Elazığ'dan Van Başkale'ye kadar, Bingöl'den Giresun Dereli'ye kadar, Hatay'daki orman yangınlarının etkilediği mahallelere kadar saydığımız, sayamadığımız birçok afetle karşı karşıya kaldık. Milletimizi sahipsiz bırakmadık. Acısında yanında olduk ve bunu mümkün olduğu ölçüler içerisinde o yaraları sarmaya çalışan bir tabloyla karşı karşıyayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ilk günden itibaren burada bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum'a, Bekir Bey'e, Binali ağabeyime ve onlarla birlikte Aile Bakanımıza, burada gayret gösteren Enerji Bakanımıza kadar herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerek AFAD bulundukları yerler itibariyle daha fazla sorumluluğa sahip. Çok kıymetli milletvekillerimize, genel başkan yardımcılarımıza, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne, ilçe belediyelerine, yardım gönderen tüm belediyelere, tüm afetlerde bizimle birlikte çalışan sivil toplum kuruluşlarına, arama kurtarmadan tutun tüm süreç içerisinde depremzedelerin yaralarını sarmaya çalışan tüm vatandaşlarımıza, İzmir'e yardım ve destek gönderen, dualarıyla beraber burada olan tüm vatandaşlarımıza, minnetlerimizi, şükranlarımızı sunuyoruz. Afet öncesinde, esnasında ve sonrasında yapılacaklar var. Bu konularda çok önemli adımlar atıldı" dedi.
'PAZARTESİ GÜNÜ KONTEYNER KENTLERE YERLEŞMELER BAŞLAYACAK'
Afet sonrası yapılan çalışmalara da değinen Bakan Soylu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın yönetiminde, koordinasyonunda, talimatında, onun bize verdiği güçle birlikte bütün afetlerde sonuç alındı. Çadır kentler kuruldu. Arama kurtarma çalışmaları bütün kadrolarıyla tamamlandı. Bütün ihtiyaçlar karşılandı ve bunlar hep birlikte yapıldı. İzmir'de ciddi bir uyum var. Bundan sonra da böyle devam edecek. Depremde ufak tefek eksiklikler olabilir mi? Olur çünkü ani bir afet olayı ve bir anda pek çok talep ortaya çıkıyor. Şimdi konteyner kentteyiz bu cuma inşallah tamamlanacak, pazartesi günü tahminlerimize göre buraya taşınmalar başlar. Bir taraftan Çevre Şehircilik Bakanlığımızın hak sahiplerine yönelik belirlediği, gerek rezerv alanları gerek yerinde dönüşüm alanları olsun hemen hemen hepsinin çalışmaları nihayete erdi. Bir yıl sonra bu travmadan etkilenen vatandaşlarımızın göreceksiniz ki yepyeni bir hayatları olacak. Elbette ki acı ve kayıplarımız var ama el birliğinin ortaya koyduğu sonucu hep birlikte göreceğiz. Arkadaşlarımızla yaklaşık 3 saatlik bir toplantı yaptık. Birbirimizi dinledik. Neler yapıldığı ve bundan sonrasında neler yapılması gerektiği konusunda üzerimize düşen sorumlulukları aldık" dedi.
'AFETLER, DARBELER GÖRDÜK'
Birçok afet ile karşı karşıya olunduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Bakan Soylu, "Gece gündüz, nefesimiz tükenene kadar afet ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Kentsel dönüşüm bu işin en önemli noktasıdır. Vatandaşımızın belediyelerle ve devletimizle adım atması önemlidir. Kaçacak göçecek bir yerimiz kalmadı. Yapmamız gereken bu meseleyi kabul etmek ve bu dönüşüme tabi olmaktır. Biz çok acılar çeken bir nesiliz. Afetler gördük, darbeler gördük, ekonomik saldırılar gördük" dedi.
'NEFES ALMAYA ŞÜKRETTİĞİNİZ BİR HALE GELİYORSUNUZ'
Öte yandan koronavirüs tedavi sürecini de anlatan Soylu, "Biraz daha iyileştim. Kolay bir dönem geçmedi. Şunu ifade etmem lazım; bu da bir afet, karşı karşıya kaldığımız korumalı bir afet. Benim milletimizden ricam evin içinde de dikkat etmeleridir. Nefes almaya şükrettiğiniz bir hale geliyorsunuz. Ben 24 saatin 18 saati çalışan bir insanım. 'En çok bana dokunmaz' diye düşünüyordum ama bu işe öyle delikanlılık falan dayanmıyor, onu söyleyeyim. Kimse kendine çok fazla güvenmesin. Bu hastalık sebebiyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yaşlılarımıza yönelik bazı kısıtlamalar getiriyoruz ama yaşlılarımız bize alınmasınlar. Onların bundan etkilenme oranının daha çok olduğunu biliyoruz. Daha dün Ankara İl Jandarma Komutanımızın annesi ve babası peş peşe vefat etti" dedi.
SOYLU'DAN ÇADIRKENTE ZİYARET
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'ndaki, depremzedeler için yapılan çadır kenti ziyaret etti. Soylu, deprem sonrasında çalışmalarına devam eden sivil toplum kuruluşları ile AFAD ve Kızılay ekipleriyle sohbet ederek hem onları tebrik etti hem de mevcut çalışmalar hakkında bilgi aldı. Çadır kentte sunulan imkanların neler olduğuna dair bilgiler alan Soylu, depremzede çocuklarla da tek tek ilgilenip, oyuncak dağıttı.
3 YAŞINDAKİ AYDA'YI ZİYARET ETTİ
Bakan Soylu, daha sonra depremde 91 saat sonra Bayraklı'daki Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından çıkartılan 3 yaşındaki Ayda Gezer ve babası Uğur Gezer'i Osman Gazi Mahallesi'nde kaldıkları evde ziyaret etti.