İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da düzenlenen 'Karayolu Trafik Güvenliği Stratejileri Eşgüdüm Kurulu Toplantısı'na katıldı. Bakan Soylu, trafik meselesinin terör gibi, göç gibi, uyuşturucu gibi, küresel ölçekte bir güvenlik sorunu haline geldiğine dikkat çekerek, "Yaşadığımız kayıpların büyüklüğünden, geçmişte bu meseleyi daha ziyade kendi içimizde değerlendirirdik. Oysa bugün sayılar gösteriyor ki, küresel iş birliği çalışmaları gösteriyor ki, dünyanın en önemli güvenlik problemlerinden birisi, trafik güvenliği meselesidir. Bu işin sadece ceza kesmekle, fazladan 2 trafikçi koymakla çözülecek kadar basit olmadığını, bir ortak akılla, koordinasyona, ciddi bir stratejiye ve sağlıklı bir uygulamaya ihtiyaç duyduğu açıktır" dedi.
'70 ÇALIŞMA TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ'
Bakan Soylu, üzerinde çalışılan '2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi' ve '2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Eylem Planı Belgeleri'nin uluslararası kılavuzlara uygun olarak hazırlandığını belirterek, "Hazırlanması sırasında 100'ün üzerinde kurumun yanı sıra, Dünya Sağlık Örgütü gibi örgütlerle de birlikte çalışılmıştır. Şu ana kadar strateji ve eylem planlarımız çerçevesinde 70 çalışma toplantısı gerçekleştirildi; bu çalışmalara 487 kurum, 2 bin 746 da kişi katılımı oldu. Eylem planımızdaki 41 amaç, 104 hedef ve 441 performans göstergesi üzerinden çalışmalarımız devam etmektedir" dedi.
'BASİT BİR ÖNLEMLE YAŞANMAYACAK ZARARLARDIR'
Soylu, trafik kazalarının hep sel kısmının görüldüğünü anımsatarak, kaza haberlerini dinlerken, öncelikle can kayıplarına kulak kabartıldığını söyledi. Bakan Soylu, "Oysa işin kum kısmı da en az onun kadar yaralayıcı ve acı vericidir. Bir trafik kazası sebebiyle sevdiklerini kaybedenler, yaralananlar, engelli olarak hayatına devam etmek durumunda kalanlar, sağlığına bir şey olmasa bile, yıllarca elde ettiği birikimlerini, bir trafik kazasının maddi bilançosuna harcamak zorunda kalanlar, belki ailenin geçim kaynağını kaybedenler, belki başkalarının can kaybına sebep olduğu için, hukuki kısmı bir yana vicdanen en büyük cezaya maruz kalan insanlar. Bunlar hep, işin 'can kaybı' sayısının arkasında saklı kalan, görmediğimiz, fark etmediğimiz, selden geriye kalan kumlardır. İşin en üzücü tarafı da şu ki; bunların pek çoğu da basit bir önemle yaşanmayacak zararlardır. Biraz dikkat, araç kullanırken biraz ciddiyet, bir basit emniyet kemeri takma hareketi, ayağımızı gazdan biraz çekmek; alkol almışsak taksiye binmek, uykumuzu almadan direksiyon başına geçmemek, cep telefonumuza elimizi uzatmamak, direksiyon başında eşe dosta mesaj yazmamak ve bunun gibi pek çok basit kural, aslında bize bu maliyetlerin hiçbirini yaşatmayabilir" diye konuştu.
'TERÖR MÜCADELESİNDE KAYBETTİĞİMİZ SAYIDAN FAZLA'
İçişleri Bakanı Soylu, trendi sürekli azalmakla birlikte, Türkiye'de 2015 yılından 2021 yıl sonuna kadar yaşanan trafik kazalarında kaybedilen vatandaş sayısının toplam 44 bin 392 olduğunu söyledi. Soylu, "Bu sayı, 40 yıllık terör mücadelesinde kaybettiğimiz sayıdan fazladır. Aynı periyotta yaralı sayımız ise toplam 1 milyon 891 bin kişidir. 2015 yılı Kasım ayında Brezilya'da yapılan 'İkinci Küresel Yüksek Düzey Yol Güvenliği Bakanlar Konferansı'nda' trafik kazaları sebebiyle oluşan küresel kaybın yıllık 1,8 trilyon dolar olduğu tespit edilmiştir. Bu 2021 küresel ticaret hacminin yaklaşık yüzde 6,3'üdür. Dünyada da ülkemizde de paralimpik sporcuların önemli bir kısmı, ne yazık ki trafik kazaları sebebiyle kayıp yaşamış insanlardır. Trafik kazası, kriminal bir olay değildir. Bir terör eylemi veya bir cinayet gibi kasıtlı işlenmiş bir suç kategorisine değildir. Adı üstünde, kazadır. Ancak sonuçları itibarıyla, toplum sağlığı açısından, ekonomi açısından kabullenilemeyecek ölçüde yıkıcılığı olan, insanlığı yüksek bedellere katlanmak zorunda bırakan bir kazadır. Dolayısıyla, bunu engellemede hedefleri yüksek ve iddialı tutmak zorundayız. 'Trafik kazası nedeniyle hiç kimsenin ölmediği veya ciddi derecede yaralanmadığı bir Türkiye' hedefinin vizyonumuz olarak belirlenmesi, kararlılığımızın göstergesidir. Bu vizyonu gerçekleştirmek için benimsediğimiz ve uluslararası literatürde de karşılığı olan 'güvenli sistem yaklaşımı' ve 'trafikte sıfır can kaybı' hedefini ifade eden, literatürdeki adıyla 'vizyon sıfır yaklaşımı' iddialı; ama gerçekleştirilebilir hedeflerdir" dedi.
'ARAÇ SAYISI ARTTI, ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASI SAYISI AZALDI'
Bakan Soylu, Türkiye'nin özelikle 15 Temmuz'dan sonra terörle mücadeleye odaklandığını ve başarı kazandığını vurguladı. Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadeleye odaklandığını ve burada da başarı kazandığını belirten Soylu, "Afet yönetimine odaklandı, burada da önemli bir kabiliyet kazandı. Trafik konusunda da odaklandı, stratejiler uyguladı ve 100 bin kişi başına düşen trafik kazası can kaybında 2015'te 9,6'dan 2021 sonu itibarıyla 5,7-6 bandına geldi. 2015'e göre yıllık can kaybı ortalama 2 bin 500 kişi azaldı. 2010 yılına göre araç sayısı 2020 yılında yüzde 59,9 artmışken ölümlü trafik kazası sayısı aynı periyotta yüzde 40,8 azaldı. Bunlar kolay elde edilebilir başarılar değildir, bunu hep birlikte gerçekleştirdik. Bunda hem uyguladığımız stratejilerin, hem de Türkiye'nin karayolu altyapısında, sağlık altyapısında, acil müdahale imkanlarında yaşanan gelişmelerin payı var. İnşallah bu kazanımları daha da arttırmanın gayreti içindeyiz. İnşallah yılın her gününde bu farkındalığı beklediğimizi; tıpkı terör örgütlerine yaptığımız gibi, trafik terörünün de eylem kabiliyetini en aşağılara çekmek için her vatandaşımızın desteğini beklediğimizi ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
'STANDARTLARI YÜKSEK ÜLKELER SEVİYESİNE YAKLAŞTIK'
Bakan Soylu, konuşmasının sonunda trafik kazalarına ilişkin güncel rakamlara yer vererek şunları kaydetti:
"Bu yıl 21 Mart ile geçen yılın 21 Mart tarihlerini karşılaştırdığımızda, geçen yıl 346 olay yeri vefatımız vardı. Bu yıl bu rakam 345, yani geçen yıl ile bu yıl arasında 1 fark var. Geçen yıl kapanmadan dolayı bu tarihlerde ciddi bir azalma vardı. Açtıktan sonra da çok ciddi bir yoğunluktan dolayı yükseliş meydana geldi. Geçen yılın ilk 6 ayında ciddi bir motor kazası meydana geldi. O da pandeminin getirdiği bir hareketlilikten kaynaklı. Ancak yılın ikinci 6 aylık diliminde oluşan farkındalık sonrası düşüşe geçti. Ben bu yılın yüzde 5'lik, trafik ölümlerindeki azalışla neticeleneceğini düşünüyorum. Özellikle gelişme standartları yüksek olan ülkeler seviyesine çok yaklaştık. Biz bunları hesaplarken var olan 84 milyonluk nüfusumuz üzerinden hesaplıyoruz. Buna Türkiye'deki 5,5 milyon yabancıyı katmıyoruz. Katarsak daha aşağı bir seviyeye ineceğiz."