Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları:
1. Kurbanlık alışverişleri belediyeler tarafından belirlenen ve denetlenen yerlerden yapılmalıdır.
2. Hayvan satış alanlarında olabildiğince kısa kalınmalıdır.
3. Müşteriler ve satıcılar arasında el sıkışma usulüyle pazarlık yapılmamalıdır.
4. 65 Yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişiler hayvan satış ve kesim alanlarında bulunmamalıdır.
Cemaatle kılınacak bu namazlarda şu tedbirlere uyulmalıdır:
1. Abdest, namazdan hemen öncesine bırakılmamalı, cami şadırvanında alınmamalıdır. Abdest evde alınmalıdır. Aksi takdirde sosyal mesafe ve maske kuralına uymak imkânsız hale gelebilir.
2. Bayram ve Cuma namazına herkes kendi seccadesi ile gitmelidir. Secde sırasında halı veya seccadelere virüs bulaşması kolayca mümkündür. Virüs dış ortamda bir süre canlı kalmakta, başkasına bulaşabilmektedir. Bu yüzden kendi seccadenizi kullanmanızda ısrar ediyoruz.
"GELENEKLERİMİZİ GELECEK BAYRAMLARA ERTELEYELİM"
Bu Kurban Bayramı hep birlikte vereceğimiz sınavdır. El öpmediğimiz, birbirimize sarılmadığımız ikinci bayram olacaktır. El, öpme, kucaklaşma, el sıkışma geleneğimizi gelecek bayramlara erteleyelim.Baştan itibaren yapılan değerlendirmelerde Kurban Bayramı'na yönelik kısıtlama gündeme getirilmemiştir. Kısıtla geçirdiğimiz Ramazan Bayramı konusunda bilgi vermek isterim. 10 gün sonraki sonuç günlük vaka sayılarında yüzde 15 azalma olmuştur. Aynı tarihlerde entübasyona giren günlük hasta sayısında yüzde 21, yoğun bakımda yüzde 19, hastaneye yatırılan hasta sayısında yüzde 8 düşüş gerçekleşmişti, vefatlar azalma göstermişti.
"BAYRAMDA GÖZÜMÜZ VAKA TABLOSUNDA OLMASIN"
Bunlar kısıtlarla birlikte gönüllü katılıma dayalı sonuçlardı. Şimdi maske mecburiyeti olmakla birlikte sonuç veren kısıtları koyacak olan sizlersiniz. Kurban Bayramı'nda işi öyle ciddiye alalım ki, bayram sonrasında gözümüz vaka tablosunda olmasın.Yakın günlerdeki tecrübeden şunu öğrenmiş bulunuyoruz, gerilersek toparlaması büyük çaba, dikkat istiyor. 11 Haziran'da olduğu gibi 14 Temmuz'da binin altına çekmemiz 33 günü almıştır. Size tedbirlerde ciddiyet ile ihmalin örneğini verdim. İşin kolay ve çok zor tarafını birlikte görmenizdir. Tedbirlere uymak, tedbirleri terk etmenin sonuçlarından çok daha kolaydır.
"HASTA SAYIMIZIN ARTMASI ARZU EDİLMEYEN SONUÇTUR"
Ülkemizin herhangi bir şehrinde tehdit edici düzeydeki vaka artışı, okulunu özleyen çocuğumuz için endişe kaynağıdır. DSÖ'nün uyardığı yönde eylülde ikinci dalga başlangıcı ise ekonomiler açısından büyük risktir. Yatan hasta sayımızın artması arzu edilmeyen sonuçtur. İlk günlerde belirttiğim gibi salgınla mücadele bütün insanların katılımı ile gerçekleşecektir. Halkımız tedbirlere uyarak ekonomiden üretime, hizmet sektörüne tüm alanlarda katkıda bulunduğunu yakınen idrak ediyorum.Salgınla mücadelede daha istekli, daha kararlı olmalıyız. Mücadele bir süredir, bölgelere göre değişen tedbirlerle yürütülüyor. Şehirler bazında gerekli kararları alan valilerimizin başkanlık ettiği il hıfzısıhha kurullarıdır. Bu kurullar gelişmelere göre radikal önlemler alma yetkisine sahiptir.Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu'da bazı illerimizde bu kararlardan önemli sonuçlar elde ettik. Bu önlemleri denetleme yetkisine sahip İçişleri'ne teşekkür ediyorum. Son günlerde ilginç görünümle birkaç konu var. Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranının yüzde 40 olduğu öne sürülüyor. Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranı yüzde 90'ın üstündedir.