Anayasa vurgusu yapan Adalet Bakanı Gül "Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. Yargı konjonktüre, birilerinin dediğine bakmaz. Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka, Anayasa'ya bakar. Bizim beklentimiz budur. Hiç kimsenin tavsiyesine, talimatına bakarak değil, dosyaya bakarak, vicdanınıza göre karar verin. Bu konuda hakim ve savcıların yanında güçlü şekilde durmaya devam edeceğiz" dedi.
Gül'ün açıklamaları şöyle:
"Hukuk devleti niteliğinin ayrılmaz parçası yargısının 'bağımsız ve tarafsız' olmasıdır. Bu nedenle hukuk devleti niteliğinin, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer almaktadır. Hukukun üstünlüğü kavramının ete kemiğe bürünmesi bağımsız ve tarafsız, iyi işleyen, insan hayatını kolaylaştırıcı, erişilebilir ve güçlü bir yargı teşkilatıyla olur.
"YARGI VİCDANA VE ANAYASA'YA BAKAR"
Bir dosyada verilen kararla ilgili ister kazanan, ister kaybeden 'kim olsa aynı kararı verirdi' dedirtebiliyorsak işte orada hakikat ortaya çıkmıştır ve adalet tecelli etmiştir. İşçisi, iş vereni, öğrencisi, memuru, çiftçisi, esnafıyla toplumun yargıdan da beklediği işte budur. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun, bizim yargıçlardan, yargı mensuplarından beklediğimiz budur. 'Şu ne der bu ne der, adliyeye gelen insan şöyle telkinde bulundu, şu nasıl bakar, nasıl değerlendirir, bu konjonktüre uygun mu'
Arkadaş, yargı konjonktüre bakmaz, yargı hatıra bakmaz, yargı birilerinin dediğine bakmaz. Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka Anayasa'ya bakar. Bizim beklentimiz budur. O yüzden adalet yerini bulsun ne olursa olsun yargı mensuplarının yanında HSK vardır, bu millet vardır. Hiç kimsenin tavsiyesine, talimatına, telkinine bakarak değil, dosyaya bakarak vicdanınıza göre karar verin ve 83 milyon huzur içerisinde geleceğe daha güvenle baksın. Bu konuda bütün hakim ve savcıların, adalet sisteminin yanında güçlü şekilde durmaya devam edeceğiz.
YATIRIM MESAJLARI
İster yerli ister yabancı yatırımcı olsun, uzun vadeli yatırımlar, öngörülebilir, sonuçları kestirilebilir bir hukuk pratiği ile yakından ilgilidir. Anayasa Mahkemesi bir karar verip, 'Mahkeme buna uyar mı uymaz mı' gibi bir öngörülebilirliğin olmadığı bir yerde yatırımda hukuk öngörülebilirliğinden bahsetmek mümkün değil. Dolayısıyla hukukun öngörülebilir olması hukuk devletinin yerine gelmesi anlamında hayati derecededir."
"ASOLAN TUTUKSUZ YARGILAMADIR"
Aynı yıl ceza mahkemelerine yıl içinde açılan dosya sayısının 1 milyon 684 bin 483, bakılan toplam dosya sayısının ise 3 milyon 110 bin 371 olduğunu kaydeden Gül, 2019 yılında savcılıklara gelen fiillerin yüzde 52,7'si hakkında 'kovuşturmaya yer olmadığına dair' karar verildiğini, açılan davalarda mahkumiyet oranının yüzde 46,8 olduğunu ifade etti.
Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu rakamlar, özellikle beraat oranları, bize Faruk Erem'in 'Adalet, yanıldığını anlayınca geri veremeyeceğini hiç almamalıdır' sözünü tekrar hatırlatıyor. Haksız yere içerde tutuklu kalan kişinin o günleri geri gelmiyor, ticari kayıpları geri gelmiyor. Dolayısıyla 'pardon' dediğinizde, özür dilediğinizde veremeyeceğiniz o günleri, o özgürlüğü, o kararı verirken çok iyi düşünmek, haksızlık ve mağduriyete neden olmamak lazım. Aslolan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır. Deliler toplanmış, kaçma şüphesi yok, yeri yurdu belli, seneler geçmiş, 'Hadi tutuklayalım...' Bu konuda yargının kamuoyuna değil, dosyaya bakarak adaleti ve hakkı tecelli etmesi hepimizin ortak beklentisidir."