TBMM'de “Nöbetçi Bakan” uygulaması kapsamında milletvekilleriyle bir araya gelen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hulusi Akar, 13'ü rehine 16 şehidin verildiği Gara operasyonu için “Başarılı” açıklamasında bulundu. Hulusi Akar, “Personel verilen görevi gayet başarılı bir şekilde yerine getirdi. Orada görülmesi gereken PKK’nin alçak ve hain yüzü” dedi.
"BURADA GÖRÜLMESİ GEREKEN PKK'NIN ALÇAK YÜZÜ"
Hulusi Akar, muhalefet liderlerinin Gara operasyonuyla ilgili hükümete yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Herkesin görmesi gereken bir hadise burada PKK'nın alçak yüzü. PKK, büyük bir gaddarlıkla, alçaklıkla masum 13 insanımızı, kardeşimizi, evladımızı şehit etti. Bunun bir kere görülmesi lazım. PKK'nın bu hain yüzü görülmeden olayları başka yerlere taşımak, götürmek gerçekten tartışmayı çok yanlış yerlere götürür. Buradaki faaliyet oradaki silahlı kuvvetlerimizin personeli verilen görevleri başarılı bir şekilde yerine getirdiler. Hava kuvvetleri, kara kuvvetleri, özel kuvvetler gerekli görevleri yaptılar. Burada asıl görülmesi gereken husus, işin özü PKK’nın alçak yüzü. PKK kaçacak delik kalmadığını, büyük bir panik içinde olduğunu, özellikle sözde PKK’nın başlarının bunu çok iyi anladığını, 2 gece aynı yerde yatmadığını hepimiz biliyoruz, görüyoruz. Bu mücadele devam edecek; en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bizler, Türk Silahlı Kuvvetleri azimle kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. İnşallah asil milletimizi bu terör belasından kurtaracağız."
"GEREKLİ KARŞILIK VERİLDİ"
Bakan Akar, Yunan jetlerinin Ege'de Çeşme gemisine tacizine ilişkin ise "Maalesef Yunanlı komşularımızın sık sık yaptığı taciz hareketlerinden biri bu. Dün meydana geldi. Dolayısıyla bizim de kendimize göre kurallarımız var. Kurallarımız çerçevesinde gerekli karşılık verildi. Bizim oradaki yaptığımız çalışma depremle alakalı bilimsel teknik bir çalışma. Daha önce de Yunan komşularımızın kendi aralarında yaptığı bir çalışma. Biz de kendi alanımızda kendimizle alakalı teknik ve bilimsel çalışmamızı yaparken bu şekilde bir tacizin uygun olmadığını hep birlikte görüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi diyalogdan yanayız. Uluslararası hukuka uyulmasından yanayız. Maalesef zaman zaman bu hareketler oluyor. Bu konuda bizim tavrımız belli, kararımız belli, yapacağımız işler belli. Bundan kimsenin endişesi olması" diye konuştu