İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Bazı uluslararası kuruluş Türkiye’yi karalamak için devamlı olarak rapor hazırlamaktadır. Basın ve internet özgürlüğü kategorisinden ülkemizin kötü bir sicile sahip olduğu ileri sürülmektedir. Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye’de muhalif basının sindirildiğini söyleyip eleştiri dozunu arttırmaktadır. Fetö ile mücadele sürecinin basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğu değerlendirilmektedir.
Karalama kampanyaları 2018'de de hız kesmemiştir. Neymiş yeni hükümet sistemine geçişle birlikte Türkiye otoriterliğe kaymış. İhanetin özgürlüğü olmaz cinayetin özgürlüğü olmaz darbeye teşebbüsün özgürlüğü hiç olmaz.
Sövene dilsiz vurana elsiz kalmayacağız. Özgürlük bir başkasının haklarına tecavüz ettikten sonra ölümcül bir virüse dönecektir.
Bugünkü insanlık sürecinden tutsak alınan özgürlük kavramını zincirlerinden kurtarmak ana görevimiz olmalıdır. Şahsen tarafsız ve objektif basın ahlakının ülkemiz için olmazsa olmazdır. Özgürlük insan hakkıdır buna diyecek bir şey yoktur.
Konu teröristler olunca hak ve özgürlük yaygarası koparıp sırayı kahramanlarımız alınca kahraman çığlığı atan soysuzlardır. Bunları tanıyoruz emellerini biliyoruz. Nereye varmak istediklerini görüyoruz. Bize onursuz özgürlük dersi verenlerin tehditvari bir sedayla konum hatırlatması yapanların kızarmayan yüzleri ile kuyumuzu kazmalarına izin vermeyeceğiz. Bunların oyunlarını azimle bozmayı sürdüreceğiz.
Nitekim gelişmiş ülkelerin tamamında söz konusu ruh yasası vardır ve yürürlüktedir. Türkiye’de ise bu konuda bir boşluk vardır.
Ruh sağlığı yasasının bu yıl içerisinden TBMM’den çıkarılmasını bekliyorum. Bu teklifin yasalaşması halinde büyük bir eksikliğin giderileceğine inanıyorum. Şu işe bakar mısınız geçtiğimiz hafta bir boşanma davasında iki aile arasında çatışma çıkmış 18 kişi yaralanmıştır. Bu olacak bir şey değildir. Genç bir akademisyen olan Ceren Damar evladımız gözü dönmüş bir katil tarafından katledilmiştir. Yalnızca merhume evladımız değil akademik hayata saldırıya uğramıştır.
Son dönemlerde artan sosyal şiddet bizi fazlasıyla kaygılanmaktadır. Bize öyle geliyor ki gizli eller devrededir. Hatırlarsanız 2018’de suç ve şiddetin envai çeşidini gördük. Sosyal dokumuzu bozmak siyasi dengemizi baltalamak için tezgah üretilmektedir.
Taksim'deki yılbaşı kutlamalarında Suriye bayrağı açılması büyük bir tepki çekmiştir. Konu önemlidir, ihmali halinde ağır sonuçlar doğuracaktır. Milletimizin sinir uçlarıyla oynanmaktadır. Hürriyet