Babacan'ın açıklamaları şöyle:
"Bugünkü iktidar eğitimi de kötü yönetiyor. Olan çocuklara, gençlere oluyor. Gençler sınav var mı, ertelenecek mi, okula gidilecek mi, ne zaman okul kapanacak derken, tamamen bilinmez bir düzenin içine hapsoldular.
Pandemi döneminde çok ciddi bir fırsat adaletsizliği oluştu. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman, varlıklı ailelerin çocuklarıyla, gelir seviyesi düşük ailelerin çocukları arasında bu kadar büyük bir fırsat adaletsizliği oluşmamıştı.
Eğitim, toplum mühendisliği yapmanın bir aracı değildir. Biz bu anlayışı sona erdireceğiz. Eğitimde fırsat eşitliğini, adaleti ve insanı merkeze alacağız. Bakın iddialı konuşuyorum, zamanında getirmek istediğimiz mali kurallar uygulanmaya başlansaydı... Bugünkü pandemi şartlarında yüz milyarlarca Türk Lirası vatandaşlarımıza rahatlıkla dağıtılabilirdi.
Bugün Sayın Erdoğan'ın açıklayacağı bir ekonomi paketi olacak. İçeriğini bilmiyoruz ama yine de tavsiyelerimizi söyleyelim. Benim için 'Bir de bize kalkmış ders veriyor' diyor ama kopya çektikleri baya bir unsur var.
Parti programımıza açık şekilde yazdığımız bir konu var; YÖK'ü kapatacağız. Üniversiteleri tek merkezden, şablonlarla, tornadan çıkmış kurallarla yöneten bir kurumun, bugünün Türkiye'sinde yeri yok.
Türkiye'nin özgür, özerk ve performansa dayalı üniversitelere ihtiyacı var. Üniversite sistemi üzerine toplumu tartışmaya davet ettik. Önerileri topladıktan sonra düzenleyeceğimiz çalıştayla 'Yeni dünya, yeni üniversite, yükselen Türkiye' modelimizi anlatacağız.
Ekonomiyi düzeltmenin yolunun hukuk devletinden geçtiğini büyük puntolarla masalarının üzerine yazıp, sabah akşam günde on defa okumaları lazım. Yanlarında çalışanlara da 'Oğlum, kızım bana günde on defa hatırlat; ekonomiyi düzeltmenin yolu hukuktan geçer' demeliler. Ekonomiyi düzeltmenin yolunun hukuk devletinden geçtiğini büyük puntolarla masalarının üzerine yazıp, sabah akşam günde on defa okumaları lazım.
Büyük projelerde daha çevre etki analizi bile tam yapılmadan yangından mal kaçırır gibi ‘hemen temel atacağız’ diyorlar. Herhalde gidici olduklarını anladıkları için acele ediyorlar. Kanal İstanbul’a harcanan parayla ülkenin sulama yatırımlarının tamamı yapılır."