Dr. Betül Kaygusuz’un yaptığı açıklamada, “Biz asistan hekimler; 9 aydır en aktif çalışan hekim grubu olduğumuzu, eğitim alamadığımızı, nöbet ertesi izin kullanamadığımızı, mesai sürelerimizin 36 saate dayandığını, keyfi görevlendirmelerle boğuştuğumuzu yeniden belirtiyoruz. Salgın yönetiminin gerekli bulaş önlemlerini almak yerine asistan hekim emeği üzerinden planlanmasına karşı çıkıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
‘GÖREVLENDİRMELERLE EĞİTİM HAKKIMIZ İHLAL EDİLİYOR’
Açıklamanın yapıldığı online gerçekleştirilen toplantıya TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Genel Sekreter Prof. Dr. Vedat Bulut, Merkez Konsey üyeleri Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, Dr. Halis Yerlikaya, Dr. Onur Naci Karahancı, Dr. Meltem Günbeği ve Dr. Alican Bahadır ile TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu üyeleri katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Dr. Alican Bahadır, temel amaçları eğitim olan asistan hekimlere hastanelerde sadece işgücü olarak bakıldığını belirtti. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin zayıflığı ve istihdamın yetersizliği nedeniyle hastanelerde bir kaos yaşandığını aktaran Bahadır, bu kaosun yükünün asistan hekimlere bırakıldığını söyledi.
TTB Merkez Konseyi üyelerinin de söz aldığı açıklamada TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı yaşadıkları sorunlar karşısında mücadele eden asistan ve genç uzman hekimlerin her zaman yanlarında olduklarını dile getirdi. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut ise uzmanlık öğrencilerinin, eğitim ile ilgili programları takip etmeleri gerekirken ilgisiz angarya görevlerde çalıştırılmasına karşı Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu’nun hareke geçmesi gerektiğini kaydetti.
TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu adına ‘Eğitim Hakkımızın İhlal Edilmesini, Adaletsiz Görevlendirmeleri Kabul Etmiyoruz’ başlıklı açıklamayı Dr. Betül Kaygusuz okudu. Pandemi sürecinin, ilk başladığı günden itibaren mesleğinin henüz başında olan, uzmanlık eğitimi almak için çabalayan asistan hekimlerin görevlendirilmesiyle yürütülmeye çalışıldığını belirten Kaygusuz, “Bu görevlendirmeler ile eğitim hakkımız ihlal edilmektedir. Sorgusuz sualsiz, son dakika ve hakkaniyetsiz yapılan görevlendirmeler ile eğitimden uzak, belirsiz bir süreç yaşamaktayız. Eğitim hakkı ihlalinin yanı sıra artan insanlık dışı iş yükü ile çalışma haklarımız da ihlal edilmektedir” dedi ve şunları kaydetti:
ASİSTANLAR GÖREV ALDIKLARI BRANŞA DAİR EĞİTİM ALAMIYOR
İlk vakalar bildirilmeye başlandıktan sonra uzmanlık öğrencilerinin kendi branşları dışında görevlendirilemeyeceği mevzuatında 21 Mart 2020 tarihinde bir değişikliğe gidildi ve uzmanlık öğrencisi hekimlerin pandemi süresince görevlendirilmesinin önü açıldı. Gerek kendi hastanesine gerek il içinde başka hastanelere görevlendirilen asistan hekimler nitelikli uzmanlık eğitiminden mahrum kaldılar. Kendi servisinde hasta takip edemeyen, poliklinik yapamayan, ameliyata giremeyen, rotasyonları sekteye uğrayan, teziyle ilgili çalışmaları yarım kalan binlerce asistan hekim mevcut. Pandemi döneminde asistanlığa başlayan yeni asistanlar ise görev aldıkları branşa dair hiçbir eğitim alamamakta, mesleki deneyimlerini kendi branşları ile ilgili konulardan çok COVID-19 hastalığı oluşturmaktadır.
ASİSTAN HEKİMLERİN İŞGÜCÜ OLARAK KULLANILACAĞINI BİLİYORUZ
Pandemi öncesinde de uzmanlık eğitimi niteliği tartışmalıyken, birçok yerde salt sağlık hizmeti sunmak amacıyla eğitimi göz ardı edilen asistanlar var iken pandemi dönemiyle birlikte tablo daha da içler acısı hale gelmiş durumdadır. Hem kendi branş işini yapan hem de COVID polikliniklerinde, servislerinde, filyasyonda görevlendirilen, dokuz aydır her fırsatta tükendiğini dile getiren asistan hekimlerin tüm itirazlarına rağmen 26 Kasım 2020 tarihinde yeni bir genelge daha yayınlandı. Bu genelge sorunlara çözüm olmaktan çok, yeni ve daha uzun görevlendirmelerin önünü açmaktadır. Bir yıl içinde 6 aya kadar görevlendirme yapılabileceği, bu sürenin eğitim süresi içinde sayılacağı ve akademik kurul kararı ile 6 aya kadar uzatma verilebileceğini içeren bu uzatma kararı; çekirdek eğitim müfredatı ve tez süreci üzerinden verilmiş olmakla beraber mevcut işleyişler düşünüldüğünde uygulamada böyle olmayacağını tahmin etmek bizler açısından zor değildir. Bu genelge birçok suistimalin ve görevlendirme sürelerinin keyfi uzatılmasının önünü açmaktadır. Eğitim için uzatma kararı aldığı söylense de uygulamada asistan hekimlerin birer işgücü olarak kullanılacağını biliyoruz. Daha ne kadar süreceği belli olmayan bu pandemi döneminde, yılın yarısını görevlendirme ile geçirecek ve bu süreçte nitelikli uzmanlık eğitimi alamayacak olan biz asistan hekimlerin hak kaybının telafi edilmesi imkânsızlaştırılmaktadır. Bu dönemde bazı hastanelerde online eğitimler ile teorik açıklar kapatılmaya çalışılsa da pratik beceri edinilmeden hekimliğin öğrenilemeyeceği tıp eğitiminde kabul gören bir bilgidir.
MESAİ SAATİMİZ 36 SAATE DAYANDI
Biz asistan hekimler; 9 aydır en aktif çalışan hekim grubu olduğumuzu, eğitim alamadığımızı, nöbet ertesi izin kullanamadığımızı, mesai sürelerimizin 36 saate dayandığını, keyfi görevlendirmelerle boğuştuğumuzu yeniden belirtiyoruz. Salgın yönetiminin gerekli bulaş önlemlerini almak yerine asistan hekim emeği üzerinden planlanmasına karşı çıkıyoruz. Pandemi yönetiminde statü fark etmeksizin tüm hekim gruplarının eşitlik ve adalet ilkeleri gözetilerek görev almasını ve planlamalar yapılırken nitelikli uzmanlık eğitimini önceleyen adımlar atılmasını talep ediyoruz. DUVAR