Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Hafif yağmur
10°
Ara
Damga Gazetesi Gündem Asgari ücretle ilgili kararı bu acı gerçekleri görerek alın

Asgari ücretle ilgili kararı bu acı gerçekleri görerek alın

Okunma Süresi: 6 dk

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, esnafların yaşadığı zorluklar ve açıklanacak olan yeni asgari ücretle ilgili görüş ve düşüncelerini açıklıyor.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Tüm dünyayı sarsan koronavirüs salgını, ülkemizde de maalesef en yüksek seviyelerde seyretmeye devam ediyor. Uzun süre gizlendikten sonra açıklanan vaka sayıları ile Avrupa’da birinci ve dünyada ise ilk beşte yer alan ülkelerden olduk.

Bildiğiniz gibi, 27 Kasım Cuma günü yaptırdığım covid-19 testim, pozitif çıkmıştı. Doktorlarımın tavsiyesi ile o günden bugüne, evimde karantina altında tedavime devam edildi. Allah’a şükürler olsun ki bugün, karantina sürecim tamamlanmış oluyor.

Öncelikle yaşamakta olduğum rahatsızlık nedeniyle sözlü, yazılı ve görsel mesajla geçmiş olsun dileklerini ileten ve dualarını esirgemeyen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Ülkemizin her köşesinden ve dünyanın farklı coğrafyalarından gelen samimi mesajlar bu süreçte en büyük destekçim oldu.

Rahatsızlıkları nedeniyle tedavileri süren tüm vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. En kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum. Cansiperane mücadelelerine devam eden sağlık çalışanlarımıza teşekkürü bir kez daha borç bilirim. Allah yardımcıları olsun.

Bu arada maalesef dün akşam bu konuşmayı hazırlarken eşim Sare Hanımın yaptırmış olduğu testin de pozitif çıktığı bilgisini aldık. Genel durumu iyi. Onun için de sizlerden dualarınızı istirham ediyorum.

Ayrıca hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza, yüce Allah’tan rahmet geride kalanlara sabır diliyorum.

'BÜTÜN DEĞERLERİ UNUTTUNUZ'

Siyasete başlarken ve makam basamaklarında birer birer yükselirken savunduğunuz bütün değerleri birer birer unuttunuz.

Vefayı, tevazuu, diğergamlığı, yolsuzluklara karşı mücadeleyi, kamu malını gözetmeyi, şeffaflığı israftan kaçınmayı, yasaklara karşı tam ve eksiksiz özgürlüğü, adaleti, vatandaşların eşitliğini önce zihninizde, sonra vicdanınızda ve nihayet hayatınızda bir kenara ittiniz; sonra da tümüyle unuttunuz.

Kibri, şatafatı, israfı, egoyu, akraba kayırmacılığını, hukukun kişilere göre farklı işlemesini, yolsuzlukların meşru kılınmasını günlük siyasetin doğal bir parçası haline getirdiniz.

Bütün bunlar günü geldiğinde mutlaka önünüze gelecek konulardır.

Ancak unuttuğunuz en önemli husus nedir biliyor musunuz?

İçinden çıktığınız geniş halk kesimlerinin halini unuttunuz.

'KENDİNİZİ SARAYLARA, GÖZLERİNİZİ GERÇEKLERE KAPATTINIZ'

Onlar sizi bu yolculuğa ellerindeki tek yüzüğü bağışlayarak çıkarmışlardı; yolun sonunda siz onları yaşamakta olduğu onurlarını zedeleyen yoksullukla baş başa bıraktınız. Kendinizi saraylara, gözlerinizi gerçeklere kapattınız.

'ACI REÇETE VERMEDEN ÖNCE ACI GERÇEKLERİ GÖRÜN'

Şimdi gelin, halka acı reçete vermeden önce sorumlusu olduğunuz acı gerçekleri bir görün. Asgari ücretle ilgili kararı bu acı gerçekleri görerek alın. Topu hiç komisyona falan atmayın; nihai kararın size ait olduğunu herkes biliyor.

'SOFRA KÜÇÜLÜRKEN SOFRAYA OTURANLAR ARTIYOR'

Yüreğim yanarak söylüyorum, Ülkemizde çalışma çağındaki her 10 kişiden 3’ü işsiz. Sofra küçülürken sofraya oturanlar artıyor.

Türkiye’nin en önemli ekonomik sorunu işsizlik ve gelir dağılımındaki bozulmadır.

Geniş tanımlı işsizlik ve iş kaybı oranının yüzde 30’u aşması artık neredeyse her evde üretimden kopmuş ve hayallerini yitirmiş bir aile bireyi olması anlamına geliyor.

Reel ücretlerdeki düşüş ile, çalışan bireylerin de ailesinde bakmak zorunda olduğu kişi sayısı ve sorumlulukları artıyor.

Başka bir deyişle sofra küçülürken sofraya oturanlar artıyor.

'ASGARİ ÜCRET DÜZEYİ AÇLIK SINIRININ ALTINA DÜŞTÜ'

Türkiye’de asgari ücret düzeyinin 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının altına düşmüş olması bu gerçeği yüzümüze vurmaktadır.

Buna ilaveten Türkiye’de ücretsiz izine çıkarılmış ve asgari ücretin yarısından azı ile evinde açlığa mahkûm edilmiş milyonlarca insan vardır.

Asgari ücret çalışanlarımız için yaşam standardı haline dönüştü. İşsizlikte tablo böyleyken maalesef çalışanlarımız da çarpık gelir dağılımının kurbanı olmuş durumda.

Nüfusun en zengin yüzde 10’unun geliri Avro bölgesi ortalaması seviyesindeyken en alt gelir dilimindeki 16 milyon insanımız Vietnam koşullarında bir yaşam sürdürmeye çalışıyor.

Tüm tartışmalar asgari ücretin düzeyi üzerinden yapılmakta ise de asıl sorun gelir için alt sınırı oluşturması gereken asgari ücretin Türkiye’de yaşam standardı haline gelmiş olmasıdır.

Çalışanların yarısı asgari ücretle çalışmakta, çalışanların ortalama ücreti ise her geçen gün asgari ücrete yaklaşmaktadır.

'ÜÇ YILDA YOKSULLUĞU YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GETİRDİLER'

AK Parti-MHP koalisyonu ülkemizi üç yılda yoksulluğu milletimizin yaşam biçimi haline getirmiştir.

Gelecek Partisi olarak özenli bir çalışma ile vatandaşlarımızın derdine derman olmasa da en azından bu zam yağmuru altında biraz daha korunaklı hale gelebilmeleri için Asgari Ücret çalışması yaptık.

Bu şartlarda asgari ücrete artık sadece “en düşük ücret” olarak bakmak doğru değildir.

Asgari ücretlinin reel geliri düşerken, oluşan korkunç işsizlik nedeniyle, asgari ücretlinin üzerindeki ekonomik yük ve sosyal sorumluk artmıştır.

Toplumun geniş kesimlerini daha yakından ilgilendiren gıda enflasyonunun son 1 yıllık artışı yüzde 21’yi geçip, üretici enflasyonu yüzde 23’e ulaşıp yeni fiyat artışları yaratmaya gebe iken, asgari ücret tartışmalarını resmi yüzde 24’lük TÜİK enflasyon verisi üzerinden tartışmak fakirin azalan ekmeğinden yapılacak hırsızlıktır.

'ASGARİ ÜCRET NET 3 BİN 300 LİRA OLMALI'

Öncelikle bütün çalışanlara yönelik olarak, asgari ücret tutarı için tüm vergi, prim ve diğer yükler devlet tarafından yüklenilmesidir.

Bundan sonra vatandaşın cebine doğrudan girmesi gereken Asgari ücret” net 3 bin 300 TL” olarak belirlenmelidir.

Böylece işveren üzerindeki yükü fazla arttırmadan devletin karşılayacağı vergi sayesinde Asgari ücretle çalışanlar en azından açlık sınırının üzerinde belirlenen bir ücret ile 2021’e başlama fırsatına sahip olabileceklerdir.

Buna ek olarak işveren tarafından yüklenilen sosyal güvenlik sigortası primi 4,5 puan indirilmeli, istihdamın üzerindeki yükler azaltılarak işsizliği azaltıcı tedbirlere öncelik verilmelidir.

Kimse popülizm yapıldığını iddia etmesin.

Asgari ücretin net ödenebilmesi için işçinin yükünün kaldırılması, bütçe imkanları çerçevesinde mümkündür.

Bütçe üzerindeki net yükü milli gelirin %1’ini aşmayacak bu tasarrufun yapılabileceği kalemleri eğer isterlerse tek tek kendilerine verebiliriz.

Hükümetin “acı reçeteyi” önce kendine uygulaması halinde bütçede fazlasıyla yer vardır.

Merak etmesinler, bunları uygulamaları halinde, Milletin Meclisi yerine TÜSİAD’ın, TOBB’un ve yarı sivil STK’ların kapısında aradıkları güveni piyasa onlara sağlar.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *