İstanbul Baro Başkanı seçilen İbrahim Kaboğlu, tartışma yaratan sözleri sonrası sosyal medya hesabı X üzerinden açıklama yaptı.
Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen seçimde İstanbul Barosu'nun yeni başkanı 7 bin 219 oyla Değişim İçin Avukatlar Grubu'ndan İbrahim Özden Kaboğlu olmuştu.
Kaboğlu göreve gelir gelmez yaptığı ilk konuşmada gündemde olan Anayasa’nın ilk 4 maddesine değinerek ilk 4 maddesini hedef almış ve değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabileceğini söylemişti.
Ancak Kaboğlu'nun açıklamaları kısa sürede tepkilere neden oldu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başta olmak üzere Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kaboğlu'nun açıklamasını yanıtsız bırakmadı.
Mansur Yavaş, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararları hatırlatırken Ekrem İmamoğlu da Kaboğlu'nun açıklamasını 'çok talihsiz bir başlangıç' açıklaması olarak görmüştü.
KABOĞLU'NDAN YENİ AÇIKLAMA: KARA ÇALMA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Gelen peş peşe tepkilerin ardından kendisini açıklama zorunluluğu hisseden Kaboğlu, sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yaptı. Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışmaya açan Kaboğlu, seçim sürecinde hakkında yürütülen 'gerçek dışı söylemlere karşı yaptığı teknik açıklamanın siyasi bir zemine çekilerek bağlamından koparıldığını' söyledi.
Anayasa'nın ilk üç maddesinin değiştirilmesinin teklifinin dahi olanaksız olduğunun altını çizen Kaboğlu, bu konuda toplumdaki hassasiyetin farkın olduğunu belirtti.. Kendisini 'anayasal tahribata karşı koymakla geçirmiş, bu konuda bedeller ödemiş bir hukuk insanı' olarak ifade eden Kaboğlu, devraldığı görevin sorumluluğuyla Anayasa’nın en net savunuculuğuna devam edeceğini vurguladı.
Kaboğlu'nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"Saygıdeğer kamuoyu, İstanbul Barosu’nun sevgili üyeleri, 20 Ekim akşamı İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu ardından hukukçulara yaptığım kısa değerlendirme sonrası, Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerine bir karaçalma kampanyası başlatıldı.
Seçim sürecinde hakkımda yürütülen gerçek dışı söylemlere karşı yaptığım teknik açıklama, siyasi bir zemine çekilmiş bağlamından koparılmış ve anlaşılamamıştır. İlk üç madde, ülke, toplum ve devlet üçlüsünü kucaklayan kurallar bütününün sacayağı olarak temeldir. Değiştirilmesinin teklifi dahi olanaksızdır. İfadelerimin kurucu irade ile sürekli çatışma içerisinde olan kişi ve kurumların beyanlarıyla ortaklaştırılması doğru ve iyi niyetli değildir. Bu konuda toplumdaki hassasiyetin farkındayım ve bu hassasiyetle ömrünü ülkede yapılan anayasal tahribata karşı koymakla geçirmiş, bu konuda bedeller ödemiş bir hukuk insanıyım. Bu itibarla, devraldığımız görevin de sorumluluğuyla, Anayasa’nın en net savunuculuğuna devam edeceğimiz gibi, avukatlık mesleğinin sorunlarını çözmek için çalışacağız ve genç meslektaşların gündemini gündemimiz yapacağız."