AK Parti'yi eleştiremiyoruz!

Sakın ha sakın AK Parti'yi  eleştirmeyin biliyorsunuz ki FETÖ'cüler eleştiriyor. Sakın AK Parti'nin hatalarını, eksiklerini yazmayın. OHAL var. Halkı kışkırtma ve sokağa çıkartma propagandası yapmış olursunuz. Özellikle de İstanbul'daysanız, Silivri Cezaevi'nde yeriniz hazırlanır ve yıllarca da hakim karşısına çıkartılmazsınız. Zaten suçsuz olduğunuz için hakim size berat verecek bunu onlar da biliyorlar bu yüzden yıllarca çıkartmıyorlar çıktığınızda salıverileceksiniz ya…O halde yattığınız size kâr kalıyor.
Bunu fırsata çeviren AK Parti istediği gibi at koşturuyor. Nasıl olsa meclis çoğunluğu kendilerinde istedikleri yasayı minik bir kılıf ve çıkar yol yahut bahane bularak bizler uyuyorken KHK'larla çok güzel çıkartıyorlar. Oysa hepimiz şahitiz OHAL çok kısa sürede kaldırılacaktı kaldırıldı mı? Hayır kaldırılmadı uzattıkça uzattılar. Daha da uzatacaklar durum bunu gösteriyor. Korkarım ki seçimlere de OHAL'in şemsiyesi altında gideceğiz. Çok da güzel yarıyor AK Parti'ye.
Eleştirme, yazma, görme, muhalefet etme, OHAL var, FETÖ'cü damgası yemek var; Terörün söylemlerinin aynısını yapmış oluyorsunuz bahanesiyle sesini çıkartma ve beklemede kal yahut sus pus ol. Pasif planda kalarak izle çıkan yasaları lehine mi? Aleyhine mi? Ama sakın sesini çıkarma sakın eleştirme.
Ondan sonra adaletten dem vuruyorlar. Demokrasiden dem vuruyorlar sanırsınız ki adalet ile demokrasinin mucitleri kendileridir ve tüm dünyaya yaymışlar onlar da bu modda kalıp her söylem ve siyasi demeçleri bu anlamda yazılıp çiziliyor.
Bu arada gözümüzün içine baka baka kendileri dahi inanmadıkları savunma ve felsefelerle beyinlerini akıllarını AK Parti'ye kiralamış koca koca adamlar güya bunlar. Basın mensubu yok stratejist siyaset uzmanı veya akademisyen kılıfıyla televizyon kanallarında sabahlara kadar propaganda yapıyorlar.
İnanın odaklanarak izliyorum dikkatle ve ne anlatmak istediklerini anlamaya çalışıyorum. Yakın takibe alıyorum. Dersiniz ki aynı makinanın ürünü veya imalatı. İster istemez aklıma şu geliyor ya bizler aptalız çağın çok çok gerisinde kaldık zamanın ruhuna ayak uyduramıyoruz. Yahut bu akademisyen görünümlü satılık/kiralık bay bayanlar belli ki satın alınmışlar ve aynı nakaratı düşünmeden filtrize etmeden konuşuyorlar. Ne anlamlar taşıdığını bile bilmeden ipnotize olmuşcasına kayıtsız şartsız AK Parti'yi savunuyorlar ve tüm seçimleri kazanabilmelerine hizmet ediyorlar.
Ondan sonra akla şu geliyor. Ne zamana kadar sus pus modunda kalacağız hem de neden? Hodri meydan benim vicdanım rahatsa iftira atmıyorsam yalan söylemiyorsam hakaret etmiyorsam yazacağım yazmalıyım eleştirmeliyim hem de arslanlar gibi ne pahasına olursa olsun. Eğer seçimse ve hür irade varsa demokrasi varsa eleştireceğim eleştirmeliyim. Hayat ve pahalılık aldıkları her karar ister ekonomi ister siyasi ister eğitim veya yönetim ditrekt beni ilgilendiriyorsa ki ilgilendiriyor o zaman yazacağım eleştireceğim birey olarak vatandaş olarak seçimlere katılıp oy verdiğim için eleştireceğim ve eleştiriyorum da..
Yüzde on barajı düzeltip kaldıracaklardı kaldırmadılar. Mürrefeh bir Türkiye ve kalkınmış bir türkiye vaaddettiler yok böyle bir Türkiye asgari ücret bin altıyüz lira en düşük kira bin lira oran orantı kurun ve yaşam standartlarınıza bakın zaten neler yaptıklarını ve yapmadıklarını göreceksiniz.
Sözün kısası yapamadılar beceremediler acilen toplanıp eksiklerini ve başarısız oldukları konuları mutlaka gözden geçirip telafi etmeliler.Ekonomiyi düzeltmeden vaad ettikleri sözleri tutmadan yerine getirmeden getirmiş gibi demeçler vererek felsefe yapmakla olmuyor diyorum.Bu yüzden siyasetiyle seçimiyle çıkardıkları kanunlarla ekonomisiyle eğitimiyle hepimizi ilgilendiren önemli konulardaki eksik ve yalnışlarını göreceğiz göstereceğiz ve eleştireceğiz. Yani sözün kısası AK Parti'yi eleştiremiyoruz modundan çıkıp eleştireceğiz. Eleştirilerimiz kaale alınır mı? Alınmaz mı? Her iki tarafın da bu konuda seçeneği var. Yaptıklarımızdan yahut yapmadıklarımızdan ötürü mutlak surette bedel öderiz ama olumlu ama olumsuz..