AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Merkezi'ne gerçekleştirdiği iade-i ziyarette kutuplaşma yerine diyalog zeminini güçlendirme fırsatlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade ettiğini belirterek, "Bugün gerçekleşen iade-i ziyaretle birlikte Türk siyasi hayatında bu tablonun ortaya çıkmasını memnuniyet verici olarak görüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız bu tablonun kalıcı kazanımlara dönüşmesi gerektiğini, herhangi bir şekilde siyasetin gündelik mevzi savaşları içinde heba edilmemesi gerektiğini ifade etmişlerdir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Merkezi'ne gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin, AK Parti Genel Merkezi'nde açıklama yaptı. Çelik, görüşmede yeni anayasa sürecinin ele alındığını vurgulayarak, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulabilmesi için atılması gereken adımların, sadece dar bir inisiyatif ile değil en geniş siyasi uzlaşma zeminiyle gerçekleşmesi gerektiği konusundaki görüşlerini ifade etmişlerdir. Tüm Türkiye'yi kucaklayan bir toplumsal sözleşme olarak anayasa sürecinin yürütülmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Türkiye'nin gelecek nesillere borcu olan darbe anayasasından kurtulmak ve yeni anayasaya kavuşmak sürecini siyasetin gündelik polemikleri içinde değil, Türkiye'nin geleceğini gözeten bir sorumluluk içinde ele alınması gerektiğini ifade ediyorlar" diye konuştu.
Ekonomiyle ilgili konuların da gündeme geldiğini ifade eden Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Orta Vadeli Program ve 12'nci Kalkınma Planıyla yürüdüğümüz bu güçlü yolda elde edilen kazanımların korunacağını ifade ediyorlar. Bu konuda belli dönemlerde siyaset hayatımıza musallat olan popülist söylemlerden kaçınılması gerekiyor. Siyasetin bir vaat yarışına döndüğü dönemlerde aslında siyasetçi toplumun taleplerini vaatler üzerinden dillendirdiğinde siyasetin tamamı zemin kaybediyor ve bu tip dönemlerde kazanan her zaman vesayet odakları olmuştur. Bu çerçevede ortaya çıkan sonuç her zaman kaybet kaybet olmuştur siyaset açısından. Bu nedenle ihtiyaç duyulan şeyin popülizm değil realizm olduğu, bu çerçevede hem iktidarın, hem muhalefetin bu sorumluğu gözetmesi gerektiğini Cumhurbaşkanımız ifade etmişlerdir. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımız arzu edildiği takdirde Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek Bey'in istenildiği zaman bilgi verebileceğini ifade etmişlerdir" dedi.
'ÖZEL'İN SOSYALİST ENTENASYONAL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ÖNEMLİ'
Çelik, dış politika konusunun da görüşmede ele alındığını belirterek, "AK Parti CHP arasında temel tartışma konularından bir tanesidir dış politika. Önümüzdeki dönemde bu konudaki iş birliğinin artırılması son derece önemli olacak. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın, radikal sağın, popülist sosyalist partilerin ortaya koyduğu performans, Türkiye düşmanlığı, İslam düşmanlığı noktasında Avrupa'nın bir takım meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede Türkiye'de iş birliğinin artması fevkalade önemli olacaktır. Cumhurbaşkanımız, Türkiye'deki partilerin bu ortaya çıkan faşist dalgaya karşı ortak hareket etmeleri konusundaki hassasiyetlerini ifade etmişlerdir. Bu çerçevede Sayın Özel'in Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığının bu nefret suçlarına, ırkçı akımlara karşı o zeminlerde Türkiye'nin tezlerini dile getirmek açısından önemli olduğunu belirtmiştir" ifadelerini kullandı.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI TÖRENLERİNE DAVET
Çelik, PKK'nın Suriye uzantısının o bölgede oluşturmaya çalıştığı terör devleti konusunun da gündeme geldiğini, Erdoğan'ın bu konudaki hassasiyete dikkat çektiğini kaydetti. Çelik, Erdoğan'ın CHP Lideri Özel'i Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümü törenlerine davet ettiğini de söyledi. Çelik, görüşmede Gazze konusunun da ele alındığını belirtti. Çelik, ekonomiden siyasi meselelere iç politikadan dış politikaya kadar ortak tutum geliştirilmesinin Türkiye'nin menfaatleri açısından öneminin Erdoğan tarafından dile getirildiğini belirtti. Çelik, yine kayyum konusunun da görüşüldüğünü belirterek, "Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle; hangi partiden olursa olsun millete hizmet eden her belediye başkanına destek vermeye devam edeceğiz. Milletten aldığı yetkiyi millet için kullanan belediye başkanının hangi partiden olduğunun önemi yoktur. Ama birisi milletten aldığı yetkiyi terör örgütüne destek vermek şeklide kullanıyorsa ya da kendi belediyesinin, terör örgütü tarafından atanmış bir komiser tarafından yönetilmesine kapı açıyorsa buna müsaade edilmeyecektir. Buradaki tutum herhangi bir siyasi partiye dönük değildir" dedi.
'BLGİLERDE TENAKUZ TEŞKİL EDEN DURUMLAR VAR'
Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ayşe Ateş ile görüşmesine ilişkin soru üzerine, "Bu yürüyen hukuki süreçlerle ilgili, hukuk konusunda mahkemelere karışılmaması tutumunu ifade ettiler. Tabii karşılıklı bilgilerde birbiriyle tenakuz teşkil eden durumlar vardır. Cumhurbaşkanımız hukuk meselesinden reel sektör meselesine kadar bu konulardaki değerlendirmelerini paylaştılar. Cumhurbaşkanımız tarafından bir kabul gerçekleştiriliyor. Konu yargıya intikal etmiştir. Burada herkesin siyaset kurumunun durması gereken yer; "yargı işini yapsın, tabii ki hiçbir şey kapalı kalmasın, her şey bütün açıklığıyla hukukun imkanlarıyla değerlendirilsin ve suçlular cezasını alsın." Burada bu ilkeleri savunmak konusunda bir sorun yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulü bir kere de bu mesajın verilmesi çerçevesinde gerçekleşmiştir" dedi.
'HEPİMİZİN SOYADI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'
Çelik, iki liderin görüşmelerini sürdürüp, sürdürmeyeceğine ilişkin soru üzerine "İhtiyaç olursa kapı açıktır. Bu normalleşme, siyasetteki yumuşama; siyasi partiler arasındaki ilişki rekabet düzeyinde olsun, rekabeti husumete çevirmeyelim. Dolayısıyla bu çerçevede bu rekabetin husumete çevrilmemesi konusundaki hassasiyeti gözetelim, bu çerçevede meseleleri konuşalım. Adlarımız farklı olabilir, partilerimiz farklı olabilir, hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti. Bu anlayışla hareket edersek millete daha iyi hizmet ederiz" değerlendirmesinde bulundu.