Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Gündem AK Parti ve 2023

AK Parti ve 2023

AK Parti'nin herkes tarafından bilinen 2023 hedef(ler)i var.İlk bakışta "Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyledir" diyebilirsiniz. Bu konuda kimsenin eleştirisi olamaz. İyi de bunu anlamlı kılacak bir şeylerin olması gerekir.

Okunma Süresi: 4 dk

AK Parti'nin herkes tarafından bilinen 2023 hedef(ler)i var.İlk bakışta "Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyledir" diyebilirsiniz. Bu konuda kimsenin eleştirisi olamaz. İyi de bunu anlamlı kılacak bir şeylerin olması gerekir. Yoksa, 100. yıla ulaşmanın başlıbaşına bir anlamı olmaz. Bu söylemin içinde acaba neler olmalı ki; anlamı olsun ? İşkembeden atmak olmaz deyip araştırma yaptım. İzaha girmeden maddeler halinde yazmak istesem de; Ak Parti'nin konuyla ilgili önce 63 maddesi olduğunu, sonra bunları yüz'e tamamladığını, konunun bir makalede izah edilemeyecek kadar geniş kapsamlı olduğunu gördüm.
***
"Ak Parti'nin 2023 Hedefleri" başlığıyla açıkladığı maddelerin hepsi birbirinden güzel, hepsi birbirinden anlamlı geldi bize...
***
Ak Parti'nin hedeflerini, dünyanın ilk on ekonomisi arasında yer almak, olabildiğince bağımsız, özgür ve muhafazakar demokrat bir ülke olmak şeklinde özetleyebiliriz.
***
Bu hedefler, erimeye başlamış mevcut parti yapılanmasıyla 2023'te ne kadar mümkün olabilir? diye düşünüyoruz.
***
2023 değil; 2053, hatta 2071'i hedefleyen bir siyasi yapılanma, 17 yıllık iktidarının sonlarına doğru yıpranma, erime, dağılma sürecine neden girer ? Belli ki     yapılan hatalar var.
***
Ak Parti'nin hatalarını konu başlıklı     olarak ele almak okuyucumuza bir fikir vermesi bakımından daha uygun olacaktır.İlk ve büyük hata; fabrika ayarlarından yahut yüklendiği misyondan sapmaların başlamış olmasıdır. Zira; Ak Parti, herhangi bir parti değildir. Cumhuriyet Tarihi boyunca Türkiye'ye yapılan hizmetleri beş'e, on'a katlayarak gerçekleştirmesine rağmen; şimdi, hangi hataları yapıyor da, seçim kaybediyor ? Birazda bunlar üzerinde duralım.
***
Hangi nedenle olursa olsun; seçimler öncesinde ülkede ekonomik sıkıntı, mutfak yangını vardı. Soğan, patlıcan, biber, sarımsak vs' yi hatırlayalım. Ak Parti, bu konunun altında ezildi, derdini de halka izah edemedi. Vatandaş sizi değerlendirirken yaptığınız büyük hizmetlere değil; sizi bir anda unutup, cüzdanına ve mutfağına bakar, diye yazmıştık...
***
Ak Parti kurmayları, seçim manifestosunu kendi yapacaklarını anlatmak üzerine değil; Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçtaroğlu'nu eleştirmek üzerine programlamışlardı. Bu, büyük bir yanlıştı.Asgari ücretle geçim sağlarken, partiye intisab ederek bir şekilde mal ve servet edinenlerin azımsanmayacak derecede çoğalması...Mal ve servete kavuşmanın getirdiği azıtıp şımarma hallerini toplumun gözleri önünde yapmaları..."Metal yorgunluk" denilerek yapılan kısmi revizyon sonunda  beklentilerin aksine; ehliyetsiz, liyakatsiz, parti misyonundan bihaber, heva ve heveslerine tapmış kimselerin (istisnalar hariç) görevlendirilmesi...Kısaca, "Emanetin ehline verilmemesi."İstanbul seçimleri iptal edilmeyerek tüm oylar sayılmalıydı, sayım sonuna kadar mazbata asla verilmemeliydi, mademki seçimler iptal edilecekti; Büyükçekmece İlçesi ve destek unsuru Maltepe seçimleri mutlaka iptal edilmeliydi. Değil Türkiye; dünyaya konu olan bu ilçelerin iptal edilmemesinin izahı yapılamaz.Kürt vatandaşlar MHP yüzünden, MHP'de terörist başı ve teröristlerin mektubu yüzünden oy vermedi.Bu manzaraya küskün ve kırgın Ak Partililer de eklenince büyük fark kaçınılmaz oldu. Hep yazdığımız gibi, aslında seçimi rakip almadı; seçim rakibe hediye edildi. Daha birçok şey eklenebilir. Bütün bunlar ve yazamadıklarımız, kar topu gibi yuvarlanarak sadece İstanbul'da 800 bin küsur fark oluşturdu. Şimdi, "ya tamam; ya devam" deme zamanı!
***
Tabandan yükselen şikayet ve ve sızlanmaların, en tepeye ulaştırılamaması handikapını da eklemeli...
***
Dikkat edilirse; bütün tespitlerin tek bir faili var, o da; insandır.Üstlendiği misyonu ilk yıllarında daha çok sahiplenen Ak Parti, köklerinden getirdiği bir çok ideallerine karşı kan uyuşmazlığına sahip temsilcilerle ancak bu kadar başarılı olabilirdi. Zira; 'ciğeri en iyi     işleyebilecek olan, ciğerciden başkası değildir..!'İnsan unsuru en önemli sorundur bize göre.
***
Hangi alanda olursa olsun, en iyi ve kaliteli malzemeyi kullanacak, ülkeye ve topluma yarar getirmesini sağlayacak unsur; insan'dır. Bunun için "At, sahibine göre kişner." denmiştir. Alınacak ilk ders buradadır. Tüm alanlardaki faaliyetlerin, hedeflenen maksimum karı sağlayabilmesi kendiliğinden değil; insan unsurunun yön vermesiyle olacaktır. Buna sağlık, eğitim, ekonomi, hukuk, sanayi, din, siyaset, askeri, sivil bütün alanlar dahildir.
Demek ki; önce insan!
Selam ve sevgi ile.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *