Geçen hafta tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, cezaevinden yaptığı açıklamada kendisine yapılan operasyonun sonraki hedefinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu söyledi. Özer, “Halk iradesini ağzından düşürmeyenlerin gerçek niyeti ve yüzü ortaya çıktı” dedi
Esenyurt’un CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer, geçen hafta PKK üyeliği suçlamasıyla tutuklanmıştı. Özer’in tutuklanmasının ardından belediyeye kayyum atandı. Avukatları aracılığıyla Cumhuriyet gazetesinin sorularını yanıtlayan Özel, “Bu operasyonun 3 amacı var: Esenyurt’u ele geçirmek, daha önceden tadını aldıkları rantın sahibi olmak. Buradan bir sonuç alınırsa, ikinci hamleyi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Ekrem İmamoğlu üzerinde denemek. Parti içi çelişki ve kaos yaratarak, partinin iktidar yürüyüşünü engellemek ve kendi iktidarlarını halka rağmen devam ettirmek” açıklamasını yaptı.
Gerçeği yansıtmıyor
"Bunu başaramayacaklar, halk iradesi galip gelecek" diyen Özer, tutuklanmasına neden olan iddialar hakkında da “Geçenlerde belediyenin kasasından 1 TL harcamadan festival yaptık. Festivalin açılışını da kaymakam yaptı. 10 gün içinde onlarca sanatçı geldi. İl Dernekler Birliği organizasyonu sağladı. İç Anadolulular için, Romanlar için, Doğu ve Güneydoğu için sanatçılar geldi. Rojda’yı da ilk orada gördüm. Daha önce tanımıyordum. Ama kendisini Tayyip Erdoğan’ın da bir etkinliğe çağırdığını duydum. Benimle ilgili iddialar gerçeği yansıtmıyor. Bana gelen kira parası, başsağlığı için aradığım Mehmet Kaya üzerinden delil yarattılar. Mehmet Kaya da dava açacak hakkındaki iddialarla ilgili. Bana Mehmet Kaya ile konuşurken neden ‘siz’ dediniz diye soruldu. Nezaketen kullandığım ‘siz’ kelimesine başka anlamlar yüklenmiş” dedi.
Gerçek yüzü ortaya çıktı
Tutuklanmasının ardından gerçekleşen protestolar için “Halk, bir haftadır iradesine sahip çıkıyor” değerlendirmesi yapan Özel, “Demokratik tepkisini ortaya koyuyor. Ancak bu engelleniyor. Devletin kolluk kuvvetleri de bunun için kullanılıyor. Kim bu kolluk kuvveti? Maaşları bu haksızlığı protesto eden halkın vergileri ile ödenen kolluk kuvvetleri. Maalesef ellerine geçirdikleri bu hor kullanma tekelini halka karşı kullanıyorlar. Genel Başkanımız Özgür Özel’in belirttiği gibi; bu demir ablukayı sınırlarımız için kullansalardı sınırlarımız kevgire dönmezdi, sığınmacı akınına uğramazdık. Halk iradesini ağzından düşürmeyenlerin gerçek niyeti ve yüzü ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
ESENYURT'TA ARBEDE!
31 Mart seçimlerinde Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer, geçen çarşamba gece yarısı tutuklanıp, yerine kayyum atanmıştı. Gözaltı, tutuklama ve kayyum atama işlemlerine karşı tepkiler devam ederken CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökan Zeybek, Suat Özçağdaş, Aylin Nazlıaka ve Sevgi Kılıç, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek'in de aralarında bulunduğu CHP heyeti dün sabah Esenyurt Belediyesi önüne geldi. Zeybek, Özçağdaş ve diğer CHP yöneticileri, seçilmiş 28 belediye meclis üyesinin görevlerini yapabilmeleri için içeriye girmeleri gerektiğini belirterek barikatı geçmek istedi. Ancak görevliler kendilerine verilen emrin geçişe izin verilmemesi yönünde olduğunu belirtti. Bunun üzerine emrin yazılı mı sözlü mü olduğunu soran CHP heyeti, yazılı ise kendilerine emrin gösterilmesini istedi. Ancak görevliler ne emri gösterdi ne de geçişe izin verdi. Bu sırada arbede yaşanırken "Direne direne kazanacağız", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.
BU KORKUNÇ BİR DURUM!
CHP'li heyetin belediyeye alınmaması üzerine İstanbul Valisi Davut Gül ile telefonda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, “Bir milletvekilinin belediyeye girmesi için randevu mu alması gerekir sayın Valim, rica ederim. Niye izin almak gereksin! Sayın Valim şu anda bir kayyum belediyesi var Esenyurt’ta, ben içeride işlerin nasıl ilerlediğini görmek istiyorum İstanbul Milletvekili olarak. Bu benim hakkım. Engellenemez” dediği duyuldu. Telefonu kapadıktan sonra açıklama yapan Özçağdaş, “Sayın Vali diyor ki ‘Belediye meclis üyelerimizi görevden alan bir karar yok ancak onların herhangi bir görevi de yok dolayısıyla şuan içeri girip olay çıkabilir, işlemler ve hizmetler eksik kalabilir, dolayısıyla içeri izin girmelerine izin yok.’ Milletvekillerimiz için ‘Onlar da bizden başvuruda bulunurlarsa kiminle görüşeceklerse gidip görüşebilirler’ dedi. Tam bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Sayın Vali kapatırken şöyle söyledi; ‘Sosyal medya çekimleri tamamsa ben artık şey yapmak durumundayım.’ Bu korkunç bir durum. Çok açık hukuki sorularımıza rağmen meseleyi tamamen başka bir perspektiften gördüğünü anladım. AKP’li vekillerin içeride olduğunu söylediğimde onların da olmaması gerektiğini söyledi. Aslında ne derece kimin nasıl algılandığı görülmüş oluyor” açııklamasını yaptı.