Saadet Partisi-Gelecek Partisi ortak grup toplantısı TBMM'de yapıldı. İlk olarak Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya konuştu. Kaya, Türkiye ve bulunduğu coğrafyanın ağır imtihanlardan geçtiğini belirterek, "Bir taraftan ekonomik krizler, öte taraftan düzensiz göçler, yanı başımızda cereyan eden hadiseler ve hepimiz biliyoruz ki, bu noktaya bizi maalesef bugün bizleri yöneten iktidar getirdi. İktidar bir yanlışı düzeltmek için zannediyor ki "yaptıklarımdan vazgeçersem, tersini yaparsam her şey düzelir." Her yanlış politikanın, her yanlış yolun elbette bir geriye dönüş maliyeti var. Öte yandan dinmeyen yaramız, Filistin. 22 yıllık AK Parti iktidarında elbette olumlu işler yapılsa da günün sonunda İsrail belki de hiçbir dönemde kazanamadıkları diplomatik başarıları Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iş başında olduğu dönemlerde kazandı. "One minute" hepimizin yüreğine su serpti. Elbette o dönemlerde İsrail'in bu vahşi saldırılarının durdurulmasıyla ilgili atılan diplomatik adımları da unutmuş değiliz, bir kenara da bırakmıyoruz. Ama 7 Ekim'den bu yana ticareti kesmek için dahi 8 aylık bir milletin baskısını ve en son 31 Mart'taki sandık sonuçları olmasa belki ticaretle ilgili bir adım dahi atamayacak bir iktidarın İsrail'in bu zulmünü durdurmak için en ufak bir diplomatik adım atamamış olması ve hala Filistin dostu olarak ortalıkta gezmeleri elbette trajikomik bir hikayedir" diye konuştu.
DAVUTOĞLU: TÜRKİYE İLE SURİYE GÖRÜŞMELİ
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise Kayseri'de yaşanan olaylara değinerek, "Kayseri'de olan olayların elebaşlarına bakın; hemen hemen hepsi daha önce birtakım adli suçlardan tutuklanmış suçlular. Suç çetesi gibi. Türkiye 6-7 Eylül'ü yaşadı, "Atatürk'ün evine Selanik'te saldırı oldu" diye bir haber üzerine Türkiye'deki Rum vatandaşlara özellikle talanlar yapıldı. Vatandaş vatandaştır, etnik kimliğine bakmazsın. Nice zenginler türedi, 6-7 Eylül olaylarında. Türkiye itibar kaybetti, Türkiye güç kaybetti, "Türkiye'de hukuk yok" denildi ama birileri zengin oldu. Şimdi ise Kayseri olayları üzerinden vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum; Kayserilileri bilirim; vatanperverdir, insani değerlere sonsuz hürmeti vardır. Bunlar asla Kayserililere mal edilemez. Türkiye çapında öylesine bir provokasyon uygulanıyor ki, sosyal medya üzerinden öylesine bir kin ve nefret dili kullanılıyor ki, son derece haklı gerekçelerle mültecilerin geri gönderilmesi konusunda konuşanların bile yüzü kızarıyor" dedi.
Ayrıca, Türkiye ile Suriye'nin görüşmesi gerektiğini ve bu görüşmenin de belli bir bağlamda yapılması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, "Putin'e "Esad dostuna söyle BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararını uygulasın" diyeceksiniz. Sonra daimi üyelere "altına imza attığınızı uygulayın" diyeceksiniz. Birleşmiş Milletlere "Türkiye olarak biz bu yükü kaldıramıyoruz, kararınıza sahip çıkın. Güvenli bir şekilde mültecilerin gitmesi için tedbirleri alın. Gerekirse BM gücü gönderin." diye başvuracaksınız. Sonra Esad'a "Şimdi konuşabiliriz" diyeceksiniz. Muhalefete, "Temsilcilerinizi seçin" Esad ile birlikte görüşeceğiz" diyeceksiniz" ifadelerini kullandı.