Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Gündem Af bir daha ki seçime mi kaldı?

Af bir daha ki seçime mi kaldı?

Terörist dediklerini, kırmızı bülten ile arananları bir oy alma uğruna TRT'ye çıkaranların 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimleri öncesi  ağızlarında, mitinglerde, sözde yer sofralarında verdikleri Af sözlerini 23 Haziran'da İBB'yi kayıp ettikleri tescil edilmesi ardından unuttular sanırım..

Okunma Süresi: 4 dk

Terörist dediklerini, kırmızı bülten ile arananları bir oy alma uğruna TRT'ye çıkaranların 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimleri öncesi  ağızlarında, mitinglerde, sözde yer sofralarında verdikleri Af sözlerini 23 Haziran'da İBB'yi kayıp ettikleri tescil edilmesi ardından unuttular sanırım..
Halbuki spor salonlarına kadar dolan cezaevlerinin boşaltılması için başta Avrupa Birliği olmak üzere içten ve de dıştan bir hayli baskı altında olanlar da aynı kişiler ve aynı hükumet..
Adalet Reformunu hazırlayan ve TBMM'sine gönderileceği söylenen ve bu paketinin içinde olduğu belirtilen Af'ı unutanlar seçmen tarafından af edilmediklerinden dolay mı verdikleri sözleri kısa süre için de unutuverdiler.
Genel bir affa ihtiyaç duyulan ülke de tıka basa dolmuş cezaevlerini boşalma cesareti göstermesi gerekenlerin kulak ardı edemeyeceği bu istemi ne zaman yapacakları da merak edilen en önemli konuların başında gelmekte.
Kurucu partililerinin yeni parti kurmaya çalıştığı şu günlerde nasıl bir adım atacağı ve kendilerini 17 yıldan fazladır iktidar da tutan halkın affını alma çabasına bir Genel yada genel bir affı tamamlayan affı çıkarıp, çıkarmayacakları merak edilirken bu yönde atılacak olan adımın ülke içinde ki gerginliği de bir nebze olsa yumuşatacağı da diğer bir gerçek.
Ülkenin toplumsa bir barışa ihtiyaç duyduğunu uzun uzun anlatmaktansa başta sınırlarımızda olmak üzere gerek ülke içinde gereke dışında yaşanan gelişmeler karşısında da moralli bir toplum olmasının diğer bir gereğidir ya bir genel af yada ona benzer acil bir af şartı.
Bu nedenle mevcut hükumetin 31 Mart ve 23 Haziran'da aldığı mesajı kara kara düşünmektense gerek sosyal, siyasal gerekse ekonomik bir affı önüne alıp, hemen hayata geçirmesi elzem bir iştir.
Yani bir daha ki seçimi beklemeden düşünülen seçim öncesi yapılacaklar arasında ilk sıralarda olan affın hayata geçirilmesi daha çok geciktirilmemelidir.

İktidar-muhalefet çatışması 
iş yaptıracak mı?

Üçü Ardahanlı olan İstanbul'un 39 İlçesinin 15 Belediyesini alan Cumhuriyet Halk Partisinin bu başkanlarının birlikte verdiği poza bakınca bende, yine CHP'li bir milletvekili olan Mehmet Bekaroğlu gibi düşünüp, aydın, demokrat diye kendisini anlatan CHP'nin dünyanın en büyük metropolüne ve en çok kadın nüfusuna sahip bir kentte kadın bir belediye başkanının olmadığını görüyordum.
Ve bu konuyu CHP'lilere bırakıp, İstanbul'da olduğu gibi Ardahan'da ve diğer bir çok kentte belediye başkanlığını kazanan muhalefetten seçilen başkanların şimdiden yelken indirip, yaşanacaklara kapı araladığını da görmüyor değilim.
Çünkü başta MHP kökenli CHP-İYİ Parti ve HDP destekli Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere bir çok muhalefet başkanın 31 Mart ve 23 Haziran'da yenilen iktidarın engellerine takıldıklarını şimdiden dillendirmeye başladılar gibi...
Tabi iktidar da elinde bulundurduğu imkan ve çıkarmayı düşündüğü yeni yasalarla bu serzenişi daha da büyüteceğe benziyor..
Çünkü seçimlerden önce ben daha 4,5 yıl buradayım diyen iktidarın başı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra onun destekçisi Devlet Bahçeli'nin her açıklamalarında muhalefetin aldığı belediyeleri çalıştırmak istemedikleri gibi kendi belediye başkanlarını da zora sokacak olan yeni yasaların hazırlığına başladıklarını da görmekteyiz.
Kısacası seçim öncesi yaşanan çatışmanın bu kez gerek iktidarın elinde tuttuğu güç ile gerekse çıkarmayı düşünülen yeni yasalarla iktidarı engelleyip ,ş yaptırmayı düşündüğü şu günlerde muhalefetinde yeni yollar ve çıkışla bulmaktansa iktidarı sıkıştımasını mana edip, iş yapmayacaklar gibi..
Ve her iki çatışmanın bugün olmazsa yarından da yakın olan yeni bir genel seçimi tetikleyeceği de diğer bir gerçek olduğunu düşündüğümüz bir anda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Uşak'ta partisinin kongresinde yaptığı açıklaması dikkatimiz çekiyor.
Karamollaoğlu'nun parti teşkilatlarını yenilememiz gerek ve en fazla 2 sene olabilecek bir yeni bir seçime hazır olmalıyız' demesinden önce CHP'nin de yıllar sonra da olsa parti içinde yeni bir iç dizayn gitmek için kolları sıvadığı ve tüzüğünü güncellemek için kolları sıvadığını da haber almaktayız.
Tabi mevcut iktidarında başta İstanbul ve Ardahan İl Başkanları olmak üzere kayıp yaşanan bölgelerde başlayıp, teşkilatlarda yenilemeye gideceğini de hesaba katarsak bir taraftan muhalefet ile iktidarın yerel çatışmasını izlerken belki içinde yerelin de katıldığı yeni bir seçime doğru giderken beklenen hizmetlerinde gelmediğini göreceğiz gibi..
Çünkü yasa ve kanunların engeline takılıp, başına geçtikleri belediyelerde düşündüklerini iş yapmayan muhalefet başkanlarının 'Belik bir araç, bir destek bulurum' diye vekillerine emanet edip, terk ettikleri makamlarında oturamadıkları gibi iktidarın başkanlarınında muhalefet üzerinde kurulmak istenen mobingten olumsuz şekilde etkilendiği ve çalışamadıkları da diğer bir gerçek olarak ülkenin önünde duruyor gibi...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *