Adalet ve Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun, Büyükçekmece'de gazetecilerle bir araya geldi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Uzun, Türkiye'de ciddi anlamda bir fakirleşme olduğunu belirterek bunun önüne geçmek için var güçleriyle çalıştıklarını söyledi. Uzun, “Vatandaş ne yapacağını bilmiyor. Herkes valiliklerden, kaymakamlıklardan yardım istiyor. Biz de kamu adına iş yapıyoruz. Bizim çocuklara da söyledim. Hangi parti olduğuna söyleyin, ihtiyaç sahibi, yardım isteyen kim varsa bize ulaştırın biz bilgi alalım. Hastanedeki yakınından insanlar haber alsın, tedavi ihtiyacı olanlara tedavi verelim. Biz hep bunları yaptık” dedi.
Esnafa dokunmuyorlar
Pandemi sürecinde toplumun tüm kesimlerinin zorluk çektiğinin de altını çizen Uzun, en çok da esnafın zorluk çektiğini kaydetti. Uzun, “Açım diyen bir vatandaşımız vardı. Kimseye ulaşamıyordu. Gece bir buçukta İçişleri Bakanlığı'na telefon açtırdım oradan valiliğe ve kaymakamlığa ulaştık. Arkadaşlarımız belediye başkanını aradı. Bakın burada hiç siyaset var mı yok. Tamamen yardım etmeye çalıştık. Belediye başkanının hanımına çorba yaptırdık, gece hastanın evine, çorba gönderttik. İnsanlara diyorum ki kaymakamlığa niye gitmiyorsunuz? Hani ne kadar kaymakamlıklar ağır da işlese vatandaşa dokunuyor. Sadece esnafına dokunamıyor. Devletin en büyük hatası esnafa dokunamamak. Çünkü cumhurbaşkanının etrafında; farklı insanlar var. Cumhurbaşkanına gerçekleri göstermiyorlar” diye konuştu.
Acil eylem planımız eğitim
Tek acil eylem planlarının eğitim olduğunu da vurgulayan Uzun, “Bizim acil eylem planımız eğitim. Eğitimi çözmediğiniz sürece Türkiye'de hiçbir şey değişmez. Biz eğitime ciddi anlamda öncelik vereceğiz” dedi. Dış ilişkiler konusunda da bilgiler veren Uzun, “Ben bütün dünya devlet başkanlarına mektup yazdım. Bir parti kurdum ve çalışmalarım var dedim. Dünyanın bütün önde gelen devlet başkanlarına mail attım. Bunu yaparken de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya dikkatimi çeken bir şeyi söyledim. Bakın bizim cumhurbaşkanımızın mail adresi bile yok. Düşünebiliyor musunuz? Olması lazım. Yurtdışında mail attığım devlet başkanlarının hepsinden mail alıyorum. Otomatik mesajlar ama olsun. Bizde de olsa keşke. İletişim önemli bir şey. Bunları Türkiye Cumhuriyeti Devleti de yapmalı” dedi.
Beyaz Saray'a gidiyorum
Dünya ile ilişkiler konusunda başarılı bir yol izlediğini vurgulayan Uzun, “Almanya'ya Merkel'e yazı yazdım. 4 Temmuz'da Beyaz Saray'a gidiyorum. Bulgaristan Cumhurbaşkanı'na yazı yazıcam. Bu arada bizim her ülkede başkanlığımız var. Almanya'da, Belçika'da, Rusya'da, Bulgaristan'da sorumlumuz var. Bulgaristan'daki sorumlumuzu aradım beni cumhurbaşkanıyla görüştürür müsün dedim, cumhurbaşkanı yoğun. Başbakanla görüşür müsün dediler evet dedim. Şimdi iletişim halindeyiz. Birbirimize Bulgarca mail atıyoruz. Ben şuanda meclise girmeden sanki seçilmiş bir partinin genel başkanı gibi devlet başkanı gibi dış politikada ilişkiler kurmaya başladım. Ben gittiğim her yerde çiçek topluyorum” ifadelerini kullandı.
Her sorunu çözmeye adayız
Türkiye'nin sorunlarını çözmek için yola çıktıklarının altını çizen Uzun, “Şimdi bana diyorlar ki siz niye kimseye muhalefet olmuyorsunuz? Biz kimseye muhalefet olmaya gelmiyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetmeye geliyoruz. Biz bu ülkede bir isim bırakmak için yola çıktık. Benim için makam, mertebe çok önemli değil. Ben işlerimi de oğluma devrettim. Arkamdan kızım geliyor belki diğer şirketimi de ona devrederim. Ben bütün vaktimi Türkiye meselesine ayırıyorum. Artık bana gece 3'te de ulaşabilirsin, 1'de de ulaşabilirsin. Bartın'a gittim geçenlerde, esnaf ziyareti yapıyorum. Çocuğun biri dedi ki 'aradım açmadın.' Aradı açamadım ama Whatsapp'tan mesaj attı. SGK sorunu vardı çözdük. Biz her sorunu çözmeye adayız” dedi.
Özgür basından yanayız
Medya özgürlüğü hakkında da konuşan Uzun, “Bugün siz Türkiye'de kaç partinin genel başkanıyla toplantı yapabiliyorsunuz? Bakın siz bizim için çok değerlisiniz ben de buradayım. Bizim odalarımızda kapı yok. Biz kapı istemiyoruz. Bizim kapımız herkese açık. Bütün partili arkadaşlarıma diyorum; “Millet adına çıktığınız yolda, kapıyı kapatırsanız ben de size kapıyı kapatırım. Bu can bu bedende olduğu müddetçe kapıları asla kapatmayacağız.” Baskın bugün; basın susturuluyor, basın konuşturulamıyor. Biz geldiğimizde basın özgür olacak. Çünkü siz özgür olursanız biz de özgür oluruz. Siz dürüst ve açık olursanız bizim müfettişe, denetçiye bile ihtiyacımız olmayacak” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı olacağım
Uzun açıklamalarının devamında ise şu ifadeleri kullandı; “Biz denenmemişlerle beraber yola çıkıyoruz. Bütün çalışmalarımız yapıldı. Çok büyük STK'lar arkamızda. Biz ne millet ne de cumhur ittifakı içinde yokuz. Biz üçüncü bir bloğuz. Bu arada ben Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı adayıyım. Erdoğan istediği kadar açıklasın onun benim kadar şansı yok. Erken seçim olursa da olmazsa da cumhurbaşkanı adayıyım. 86 milyonu kucaklayan bir anlayışa sahibiz. 2023'te ben bu ülkenin cumhurbaşkanı olacağım.”
Barış KIŞ