FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 20 Ekim tarihinde ABD'de öldüğü ortaya çıkmıştı. Haberin Türkiye'de yankı uyandırmasının ardından 15 Temmuz Derneği, 15 Temmuz Şehitler Anıtı önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı.
"Cesedinin bu topraklara gelmesini istemiyoruz"
Dernek Başkanı İsmail Hakkı Turunç, "Duamız, temennimiz o ki biz Rabbimizin vaadine güveniyoruz. Çünkü vatan hainlerinin ne dünyada karşılığı var; ne de ahirette karşılığı olacaktır. Kesinlikle onun cesedinin bu topraklara gelmesini arzu etmiyoruz ve istemiyoruz. Nereye sığındıysa, yaşarken ölüsü de o topraklara yakışıyor." dedi.
"Ölüm haberi sevindirdi ama acılar dinmeyecek"
FETÖ terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in Amerika'da ölmesinin ardından 15 Temmuz Derneği üyeleri, Üsküdar'daki 15 Temmuz Şehitler anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Dernek başkanı İsmail Hakkı Turunç, "Bugün çok önemli bir anı çok önemli bir günü yaşıyoruz. Bundan 8 yıl kadar önce yıllar öncesinden planladığı hainliği 15 Temmuz hain darbe girişimiyle zirveye çıkaran bir hainin uzun yıllardan beri kaçmış olduğu Amerika'da ölüm haberini aldık. 15 Temmuz'da şehit aileleri ve gaziler adına bir taraftan sevincimizi paylaşırken bir taraftan sizlerle sevincimizi paylaşırken, böyle bir hainin ölmesi bizi sevindirirken biz, yıllardan beri şehit aileleri ve mağdur ailelerle konuştuğumuzda o hainin ölmeden Türkiye'ye iadesi ve öldürdüğü kadar ölümüne sebebiyet verdiği ve uzuvlarını kaybeden gazilerimiz adına son nefesine kadar müebbet hapiste yatmasını, bir nebze de olsa acılarını dindireceğini ifade etmişlerdi. Ölüm haberini almış olmamız, aileleri bir yerde sevindirdi. Acıları dinmeyecek. 8 yıldır ziyaret ettiğimiz şehit aileleri ve gazilerimiz kaybettikleri uzuvlarını, kaybettikleri canlarıyla, yakınlarıyla alakalı çok duygulu şeyler anlattılar." diye konuştu.
"Nereye kaçtıysa orada gömülsün"
Dernek Başkanı İsmail Hakkı Turunç, "Ömürlerinin sonuna kadar şehit babasını, şehit eşini, şehit kardeşini unutmayan ailelerin ve yakınların o hüzün dolu ifadelerini dinlemiştik. Dolayısıyla onun orada ölmesi, Türkiye'de ve dünyada FETÖ karşıtı tüm vatansever insanları milletinin, devletinin, bayrağının yanında olan insanları sevindirmekle birlikte ama onun orada ölmesi belki de bir kurtuluşu oldu. Bu topraklara ihanet eden bu millete ihanet eden özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı emperyalist ülkelere satmak isteyen bir insanın ölümü bu kadar kolay olmamalıydı. Çünkü Türkiye genelinde ziyaret ettiğim şehit aileleri ve gazilerden o kadar duygu dolu sözler, temenniler duydum ki hatrıma geldikçe onlarla birlikte o hüznü yaşıyorum. Dolayısıyla bugün gelen haber FETÖ karşıtı bu hainin bu ülkeye verdiği zararı bilen insanlar açısından bir nebze sevindirici bir haber olmuştur. Duamız, temennimiz o ki biz Rabbimizin vaadine güveniyoruz. Çünkü vatan hainlerinin ne dünyada karşılığı var; ne de ahirette karşılığı olacaktır. Çünkü bildiğiniz gibi kültürümüze göre vatan sevgisi imandandır. Her ne kadar hoca kılıklı birisi bir önder insan gibi gözükse de kandırdığı insanlar nezdinde önderdir. Yoksa milletimizin nezdinde vatanseverler nezdinde o bir haindi. Dolayısıyla onun ölümü gerçekten çocuklarını, yakınlarını kaybeden insanlar açısından bir nebze de olsa acılarını dindirmiş olacak. Diğer taraftan haberleri izlediğimizde yakınlarını veya kendisi adına söz sahibi olan insanların cenazesi demiyorum cesedinin nerede defnedileceğiyle ilgili farklı yorumlar yapılıyor. Ben şehit aileleri adına sabahtan bu yana onlarca telefon aldım. Yanımda da şehit yakını arkadaşlarım, gazilerimiz var. Onların da temennisi şu ki bu hain nasıl ki bu topraklara yakışmadığı için kaçtı, Amerika'da yaşadı ve emperyalist ülkelerle bu ülkenin geleceğini, milletin geleceğine yönelik, adımlar attıysa nereye kaçtıysa, kimi seviyorsa bir Hristiyan Mezarlığı'na bir putperest mezarlığına farklı dinden, farklı kültürdeki insanların bulunduğu bir mezarlıklara defnolmasını arzu ediyoruz." dedi.
Turunç sözlerini, "Bu topraklara yakışmıyor. Nasıl ki yaşarken bu toprakları kirlettiyse, kardeşi kardeşe düşman ettiyse buraya getirilmesini düşünen insanlara cevabımızdır. Cesedi bile burada bu milletin bölünmesine vesile olacaktır. Kesinlikle onun cesedinin bu topraklara gelmesini arzu etmiyoruz ve istemiyoruz. Nereye sığındıysa, yaşarken ölüsü de o topraklara yakışıyor. O topraklarda defnolsun" cümleleriyle noktaladı.