Emeklilik yaşıyla ilgili yeni düzenlemeler, Türkiye'deki çalışanların gündeminde önemli bir yer tutuyor. Resmi Gazete’de yayımlanan 2025 yılı programında, emeklilik yaşının “doğuşta beklenen yaşam süresindeki artışa” uyumlu olarak belirleneceği ve otomatik bir şekilde ayarlanacağı açıklandı. Bu, emeklilik yaşının önümüzdeki yıllarda kademeli olarak artacağı anlamına geliyor. İşte bu kapsamda hazırlanan yeni düzenlemenin detayları ve sosyal güvenlik sistemine getireceği değişiklikler…
2025 Yılı Programında Emeklilik Yaşına İlişkin Değişiklikler
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi, nüfus yapısındaki değişiklikler ve artan yaşam süresi nedeniyle uzun zamandır mali sürdürülebilirlik sorunlarıyla karşı karşıya. 2025 yılına dair programda ise bu durum dikkate alınarak emeklilik yaşının yeniden düzenleneceği belirtildi. Programda yer alan bilgilere göre, Türkiye’de emeklilik yaşı artık “doğuşta beklenen yaşam süresindeki artışa” bağlı olarak kademeli bir şekilde yükseltilecek.
Otomatik Ayarlama Mekanizması Nedir?
2025 programında, emeklilik yaşının otomatik olarak ayarlanacağı belirtiliyor. Bu mekanizma, doğuşta beklenen yaşam süresi arttıkça emeklilik yaşının da otomatik olarak artmasını sağlayacak bir sistem öngörüyor. Bu sayede, sosyal güvenlik sisteminin mali yükünün dengelenmesi hedefleniyor.
Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılan bu otomatik ayarlama sistemi, sosyal güvenlik reformları kapsamında Türkiye’de de uygulanmaya başlanacak. Türkiye’deki mevcut emeklilik yaşının 65 olduğu düşünüldüğünde, yeni sistem ile emeklilik yaşının kademeli olarak 67-70 yaş seviyesine kadar çıkabileceği tahmin ediliyor.
Türkiye’de Yaşam Beklentisi Artıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 77,3 yıl olarak hesaplanıyor. Erkeklerde bu süre 74,7 yıl, kadınlarda ise 80 yıl. 2000’li yıllarda Türkiye’de emeklilik yaşı 65 olarak belirlenmişti, o dönemde yaşam beklentisi ise 68 yıl civarındaydı. Ancak, son yıllarda yaşam süresindeki artışla birlikte sosyal güvenlik sistemine olan yük de artmış durumda. Bu nedenle, daha uzun yaşayan bir nüfus için emeklilik yaşı artışı kaçınılmaz olarak görülüyor.
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) Yolda
Emeklilik yaşının artmasının yanı sıra, hükümet tarafından planlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) de 2025 programında yer alıyor. Bu sistem, mevcut sosyal güvenlik sistemine ek bir güvence sunmayı hedefliyor. TES kapsamında, çalışanların emeklilik dönemlerinde daha yüksek bir gelir elde etmeleri amaçlanıyor. Ancak, bu sistemin kıdem tazminatıyla ilişkilendirilmesi nedeniyle sendikalar tarafından endişeyle karşılanıyor.
TES, işveren katkısını da içeren ve çalışanların emeklilik birikimlerini artıracak bir yapıya sahip olacak. Yıllık programda ayrıca, Otomatik Katılım Sistemi'nin (OKS) ikinci basamak emeklilik sistemine dönüştürüleceği duyurulmuş durumda. Bu, özellikle işveren katkısıyla desteklenen emeklilik planlarının daha yaygın hale geleceğini gösteriyor.
Gençler İçin Bireysel Emeklilik Sistemine Teşvik
2025 programında dikkat çeken bir diğer yenilik ise gençlerin bireysel emeklilik sistemine (BES) katılımını teşvik edecek uygulamalar. Program kapsamında, yükseköğretim kurumlarına kayıtlı 25 yaş altı öğrencilerin BES’e katılımını artırmak amacıyla çeşitli teşvikler sunulması planlanıyor. Böylece, genç yaşlarda BES’e dahil olan bireylerin uzun vadede emeklilik birikimlerini artırmaları ve sosyal güvenlik sistemine daha az bağımlı hale gelmeleri amaçlanıyor.
BES sistemine dahil olan gençlerin, devlet katkısından yararlanmaları da mümkün olacak. Türkiye’de bireysel emeklilik sisteminde devlet, katkı payının yüzde 25’i kadar katkı sunuyor. Gençler için yapılacak teşviklerle, bireysel emeklilik sisteminin kapsamı genişleyecek ve erken yaşta tasarruf kültürü teşvik edilecek.
Türkiye’de Emeklilik Yaşının Artmasının Sosyal Güvenlik Sistemine Etkisi
Emeklilik yaşının artması, Türkiye’nin sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliğine büyük katkı sağlayacak. Artan yaşam süresi ve yaşlı nüfusun yükselmesiyle sosyal güvenlik harcamaları giderek büyüyor. Emeklilik yaşının yukarı çekilmesiyle birlikte, daha fazla insan daha uzun süre çalışacak ve sosyal güvenlik sistemine daha uzun süre katkıda bulunacak.
Ancak, emeklilik yaşının artması çalışanlar üzerinde ek bir baskı oluşturabilir. Özellikle fiziksel işlerde çalışan bireyler için daha uzun süre çalışmak sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Bu durum, emeklilik yaşı artışıyla ilgili tartışmaları beraberinde getirebilir. Hükümet, bu dengeyi korumak adına tamamlayıcı emeklilik ve bireysel emeklilik sistemlerini güçlendirmeyi planlıyor.
Avrupa Ülkelerindeki Emeklilik Yaşı Trendleri
Türkiye’nin emeklilik yaşını artırma planı, Avrupa ülkelerindeki emeklilik yaşlarıyla benzer bir trendi takip ediyor. Avrupa’da birçok ülke, artan yaşam beklentisi nedeniyle emeklilik yaşını yükseltme kararı aldı. Örneğin Almanya’da emeklilik yaşı 67’ye kadar çıkarılırken, İspanya ve Fransa gibi ülkelerde de emeklilik yaşı kademeli olarak artırılıyor. Türkiye’nin de bu doğrultuda hareket ederek benzer bir düzenleme yapması, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak adına mantıklı bir adım olarak değerlendiriliyor.