Cahit Sıtkı Tarancı'nın eserleri, hem duygu hem de anlam derinliği taşıyan mısralarıyla okuyucuyu kendine çeker. İşte şairin ölümsüz 10 şiiri:
Otuz Beş Yaş
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
MEMLEKET İSTERİM
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
DESEM Kİ
Desem ki vakitlerden bir Nisan aksamidir,
Ruzgarlarin en ferahlaticisi senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanlarin en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardim ciceklerin en solmazini,
Topraklarin en bereketlisini sende surdum,
Senden tattim yemislerin cumlesini.Desem ki sen benim icin,
Hava kadar lazim,
Ekmek kadar mubarek,
Su gibi aziz bir seysin;
Nimettensin, nimettensin!Desem ki...
Inan bana sevgilim inan,
Evimde senliksin, bahcemde bahar;
Ve soframda en eski serap.
Ben sende yasiyorum,
Sen bende hukum surmektesin.
Birak ben soyleyeyim guzelligini,
Ruzgarlarla, nehirlerle, kuslarla beraber.
Gunlerden sonra bir gun,
Sayet sesimi farkedemezsen,
Ruzgarlarin, nehirlerin, kuslarin sesinden,
Bil ki olmusum.
Fakat yine uzulme, musterih ol;
Kabirde boceklere ezberletirim guzelligini,
Ve neden sonra
Tekrar duydugun gun sesimi gokkubbede,
Hatirla ki mahser gunudur
Ortaliga dusmusum seni ariyorum.
Gün Eksilmesin Penceremden
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
ABBAS
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
KARA SEVDA
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür dönedolana
Ağladığım yer penceresi midir?Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir
SANATKAR'IN ÖLÜMÜ
Gitti gelmez bahar yeli;
Şarkılar yarıda kaldı.
Bütün bahçeler kilitli,
Anahtar Tanrıda kaldı.Geldi çattı en son ölmek,
Ne bir yemiş, ne bir çiçek;
Yanıyor güneşte petek;
Bütün bal arıda kaldı…
HER GECE Mİ BU UYKUSUZLUK
Her gece mi bu uykusuzluk!
Hele saatin tıkırtısı!
Ya karasinek düşünceler!
Çıldıracağım bu gidişle;
Yatak değil sanki cehennem.Deliksiz bir uykuysa vaadin,
Günün dolmuş veya dolmamış,
Gençliğime filan bakmadan,
Derhal gelebilirsin ölüm;
Kapı açıktır, lamba sönük.
MEMLEKET iSTERİM
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun.Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikayet ölümden olsun.
AKŞAM VAKTİ
Neden öyle sessiz duruyorsun öyle?
Şarkın mı tükendi dersin, biten günle,
Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?Çığlıklar, içinde can verdiği bu an,
N'olur, gözlerine geceler dolmadan,
Bana altın gibi bakışlarını ver...
Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirleri Neden Ölümsüzdür?
Cahit Sıtkı Tarancı, sade dili ve derin duygularla işlediği temalarıyla her dönemde okuyucusuna ulaşmayı başarmış bir şairdir. "Otuz Beş Yaş" şiiriyle hayatın kırılma noktalarını anlatırken, "Memleket İsterim" şiiriyle özlemini ve hayallerini dile getirmiştir. Aşk, ölüm, yaşam ve melankoli gibi evrensel temalar, onun eserlerini zamansız kılmıştır.
Şairin eserlerini okumak, sadece edebi bir yolculuk değil, aynı zamanda insanın kendisiyle yüzleşmesini sağlayan bir deneyimdir. Cahit Sıtkı Tarancı'nın dizeleri, Türk edebiyatının unutulmaz birer parçası olarak nesiller boyu hatırlanmaya devam edecek.