2019 seçimlerinde karşısında aday olmayan teklerden biri olduğunu söyleyen, Esenyurt Esenkent Mahalle Muhtarı Ali Kocakaya, “2009 seçimlerinde Esenkent yeni bir mahalle oldu. İlk muhtarımız Ayhan Altun vardı ve onun listesinde Türkiye’nin en genç ihtiyar heyeti olarak görev almaya başladım. Daha sonra 2014 yılında muhtar adayı ben oldum. Mahallenin oy rızasıyla seçildim. Bir dönemi tamamladıktan sonra 2019 seçimleriyle karşısında aday olmayan teklerden biriydim. Bu şekilde kazanmış oldum” dedi.
Ali Kocakaya kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1984 İstanbul Bakırköy doğumluyum. Aslen Sivas Divriğiliyim. İlk, orta ve lise öğrenimimi Bahçelievler’de tamamladım. Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü’nü tamamladım. 2003 yılında müzik öğretmeni olarak Esenyurt’ta görev almaya başladım. Esenkent mahallesinde bir müzik evinde bağlama derslerine giriyordum. Daha sonra burada bir restoran işletmeciliği kurduk. 2007 yılında tamamen Esenyurt’a yerleştik.
Seçimlerden önce mahallenizde ne gibi sıkıntılar vardı ve seçildikten sonra mahallenizde neler değişti?
Seçimden önce bazı sıkıntılarımız vardı. Toplu konut bölgesi olması sıkıntılar olmayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü dışardan böyle bir bakış açısı vardı. Kendi içimizde sıkıntılarımız vardı. Sokaklarımızda sokak aydınlatma lambalarımız hiç yoktu. Göreve gelir gelmez bu sıkıntıyı halletmeyle başladık. Şuan yapıldı ve sokaklarımız aydınlık içerisinde. Asfaltlarımız ve kaldırımlarımız kentin kurulduğu ilk dönemlerden kalmaydı. Onların değişmesi için belediyeye girişimlerde bulunduk. Bu şekilde halletmiş olduk. Bazı sosyal projelerimiz oldu. Kardeş köy okullarıyla iletişime geçerek giysi ve kitap yardımında bulunduk. Ulaşımla ilgili sıkıntılarımız vardı. Büyükşehir Belediyesi ile iletişime geçtik ve yapılması gerekenleri dile getirdik. Onlarda bu dileğimize kulak verdi. Yeni hatlar kuruldu. Mahallemizin alt tarafında ulaşım hiç yoktu. O sıkıntıyı şimdilik hallettik. Şuan bazı eksiklilerimiz var. Kapalı pazar yerimiz yok. Bu konuda büyük bir eksiklik hissediyoruz.
Esenyurt halkının gözünde Esenkent’in maddi açıdan gelişmişlik seviyesi daha iyi gözüküyor. Pandemi sürecinde bunun avantajını yaşadınız mı?
Pandemi süreci, burası dışardan gözüktüğü gibi zengin kesimin oturduğu bir yer değil. Daha çok hayata farklı bakan ve sosyalleşebilen bir yer olarak bakmak daha doğru olur. Ekonomik durumu diğer mahallelere göre biraz daha iyidir. Bu şekilde olmasının sebebi de insanlar hayatlarından ödün verebiliyor. Örneğin kişi ev almıyor ama çocuğunu daha iyi bir okulda okutturuyor. Hayattaki hedeflere göre değişebiliyor bakış açısı. Pandemiyle birlikte birçok sektör durdu. Sektörün durmasıyla kendi ticarethanesi olanlar da zor duruma düştüler. Çünkü kirası ve gideri aynı kaldı. Bu durumda zora düştüler. Muhtarların bir bütçesi olmadığı için İBB’nin, Esenyurt Belediyesi’nin, mahalledeki iş insanlarının desteğiyle gıda kolileri hazırladık ve 150 haneye yakın gıda yardımında bulunduk. Kimisi market çeki, kimisi nakli yardımda bulundu. Pandemi uzun bir dönemi kapladığı için şuanda bile zor durumda olan aileler vardır. Bizim belli bir bütçemiz olmadığı için yine başvurularda bulunarak onlara yetişmeye çalışıyoruz. Kaymakamlığın sosyal yardımlaşma vakfı, İBB’nin ve belediyenin sosyal hizmetler müdürlüğü vatandaşa sürekli yardımda bulunuyor. Bizlerde muhtarlık kanadımızla yettiği kadar gerekli çabaları sarf ediyoruz.
Mahalleniz ne kadar bir nüfusa sahip?
Muhtara veri akışı sağlanmıyor. Bütün her şey nüfus müdürlüğüne bağlandı. Mahallede hangi vatandaş nerede oturuyor bunu artık muhtarlar bilmiyor. Bu sistemin içine muhtarları da dâhil etmiş olsalardı, mahallede kim oturuyor konusunu daha iyi bilirdik. Şuanda 13 bine yakın bir nüfusumuz var.
Karşısında aday olmayan teklerden biri olduğunuzu söylediniz. Gelecek seçimlerde böyle bir durum yeniden yaşanır mı?
Bunu belirleyecek olan halkımızdır. Bizim gelmeden önce 14 maddeden oluşan bir seçim bildirgemiz vardı. Biz bunların 11’e yakın maddesini gerçekleştirdik. Bunun şu yönünü de doğru kullandık. Sosyal medyayı iyi kullandık. Facebook üzerinden bir mahalle sayfası oluşturduk. Bu sayfada insanlar bütün her şeyini dile getirebildiler. Mahallede bir cenaze olduğu zaman onu bile duyurduk. 6 bine yakın üyemiz var. Hemen hemen hepsi mahallede oturan insanlar. Üyelik gönderen herkesi kabul etmiyoruz. Reklam ve ticari amaçlı kullanılmasına asla müsaade etmedik. Sayfamızda birçok insanımız iş sahibi oldu. Bu şekilde bir sosyal medya ağı oluşturduk. Halkımız bizi nasıl yönlendirirse o şekilde yoluma devam edeceğim.
SAZ BENİMLE OLACAKTIR
Odanızda bir enstrüman görüyorum. Sanata olan ilginizi mi simgeliyor?
10 yaşımdan beridir saz çalmaya ilgi duyuyorum. 1994 yılında Arif Sağ Müzik Eğitim Merkezi’nde sanat hayatım başladı. 27 yıldır bunu devam ettiriyorum. Akademik olarak da ilerleteceğim. Daha çok Türk Halk Müziği’ni seslendiriyorum. İnsanlara müzikle bazı duyguları hatırlatmak ve hissettirmek mutluluk veriyor. Sazım her zaman benimle olacaktır.
SÖYLEŞİ: ZEHRA ÇELİK