İki dönemdir mahalle muhtarı olduğunu söyleyen İlhan Aydemir, 32 yıldan beri İstanbul'da yaşadığını belirterek, "1974 Muş Malazgirt doğumluyum. Gerek işçilik, gerek esnaflık gibi çok çeşitli mercilerde çalıştım. İki dönemdir bu mahallenin muhtarlığını yapmaktayım. Daha önce sivil toplum kuruluşlarında çalıştım. Çalışırken de mahalleme dair kurumlarda bulunurdum. Bu sayede mahallemle iyi kaynaştık. En önemli prensibim hiçbir zaman insanları ayırmadım. Muhtarlığa gelen vatandaşın ihtiyacı var ki gelme durumunda bulunuyor. Beklentisi olanlarda, maddi durumunu idare edemeyen insanlardır. Bize sığınan herkese kapım sonuna kadar açıktır" bilgisini verdi.
Ulaşım sıkıntısı çözülmedi
Mahalle nüfusunun yaklaşık 30 bin civarda olduğunu söyleyen İlhan Aydemir, mahalledeki sıkıntıları şu şekilde dile getirdi; "Mahallemizdeki en büyük sıkıntılarımızdan biri semt pazarımızın olmayışı. Belediyemizden sözümüzü aldık ileriki bir zamanda pazarımızı yapacağız. Ciddi bir sıkıntımız olunca gerekli mercilerle paylaşıyoruz. Selahattin Eyyubi Mahallesi Esenyurt’un en fakir mahallesidir. Geçim sıkıntısı fazlasıyla var. Kira fiyatları burada daha uygun olduğu için ciddi bir yığılma durumu yaşanmaktadır. Ulaşım sıkıntımızı yıllardır çözemedik. Halkımız özellikle kış aylarında minibüs sıkıntısı yaşıyor. Bu sıkıntının çözülmesi için gerekli çabayı sarf ediyoruz. Esenyurt’un toplanan çöpleri bir ara bizim mahalleye bırakılıyordu. Gözle görünen bir sıkıntıydı. Mahalle olarak bu duruma göz yumamadık. Alınan tepkiler sonucunda şuan için durduruldu. Asla böyle bir durumu kabul etmiyoruz" dedi.
PARK SAYISINI ARTIRMALIYIZ
Mahalle halkına bazı tavsiyelerde bulunan Aydemir, "Mahallemden ricam, binalarda oturma usulünü birbirimize öğretmemiz gerekiyor. Şöyle görüntülere şahit oluyoruz. Bazı mahalleli halkımız pencereden çöplerini sokağa döküyor. Bu durum hem mahalle halkını hem de çevreye kötü bir görüntü veriyor. Burası çok çocuklu bir mahalle olduğu için gece yarılarına kadar dışarda olabiliyorlar. Ama aktivite bakımından yakınlarında bir park bulunsa böyle bir durum yaşanmayacaktır. Birbirimize saygı duyarak daha duyarlı yaşamaya çalışmalıyız. Bir ülkenin en sağlam taşı eğitimden geçmektedir. Bir mahallede okulları artırmalıyız. Artırmalıyız ki gençlerimiz farklı yollara sapmasınlar. Esenyurt’un nüfusuna göre okul sayısı çok az. Buda eğitim kalitemizi düşürüyor. Bir an önce okulları artırmalıyız. Bizim geleceğimiz çocuklardır. Onlara iyi bir teminat kurmalıyız ki gelecek nesil oluşabilsin" ifadelerini kullandı. ZEHRA ÇELİK