Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Esenyurt Haberleri Kemal Deniz Bozkurt'a sitem etti: Keşke bizi de dinlese!

Kemal Deniz Bozkurt'a sitem etti: Keşke bizi de dinlese!

Gelecek Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Veysel Karatay, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt'a yönelik eleştirilerde bulunan Karatay, "Keşke biraz bizleri de dinleseler. Biz halkın içindeyiz. Halkın sorununu, talebini iletmek isteriz. Ama maalesef bugüne kadar böyle bir yaklaşım görmedik" dedi

Okunma Süresi: 6 dk

Gelecek Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Veysel Karatay, ilçe binasında düzenlediği basın toplantısıyla ilçe gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Esenyurt'ta bir takım işlerin yolunda gitmediğini anlatan Karatay, Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt'un kendilerini dinlemediğini ve "ben bilirim" anlayışıyla siyaset yaptığını söyledi. Karatay, "Esenyurt'un gidişatını takip ediyoruz. Daha iyi Esenyurt için napılabilir. Bunları her fırsatta söylemeye gayret ediyoruz. Fakat gördüğümüz kadarıyla bunlar çok da fazla dikkat çekmiyor gibi. Ben şahsen, Esenyurt'ta belediye başkanı olsam bırakın siyasi ilçe başkanını herhangi bir dernek başkanının dahi isteği talebi varsa çağırırım, buyurun derim konuşurum. Sadece ben bilirim, benden başka kimse bir şey bilmez tavrı doğru değil. Bu konuda biraz üzgünüm. 2 yıldır Esenyurt'ta toplumun her kesimiyle bir araya geliyoruz. İlçe sakinlerinin istek ve talepleri doğrultusunda açıklama yapıp bilgiler veriyoruz. Ama bu konuda maalesef istediğimiz yolu alamıyoruz. 2022 yılına girerken bunları söylüyorum ama bu yıl belki daha farklı olur. Belki belediye başkanı ve yetkili arkadaşlar herkesi toplar, bizi çağırır, dinlerler. O zaman Esenyurt halkı için daha güzel bir süreç başlar. Olur mu olmaz mı bunu bilmiyorum. Ama umarım olur. Çözüm ancak konuşarak olur, iletişimle olur. Şimdi Esenuyrt'ta 1 buçuk milyon insan var. 6 büyükşehirden büyük. Çok ülkeden büyük bir yerden bahsediyoruz. Sorun tabii ki fazla. Ama önemli olan iyi niyetli bir yaklaşımla sorunun çözümü için yaklaşım gösterebilmektir" dedi.

Hangi sorun sizin sorununuz?

Esenyurt'ta trafik konusunda eğitim konusunda sıkıntılar yaşandığını da anlatan Veysel Karatay, Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt'un ise, "Okul sorunu benim sorunum değil. Trafik sorunu benim sorunum değil" gibi ifadeler kullandığını söyledi. Bozkurt, "Mesela trafik konusu bana göre büyük bir sorun. Yerel noktada çözülmesi gereken bir tutum. Sayın belediye başkanı özellikle Meclis'te konuşuren; “Trafik sorunu benim sorunum değil” dedi. Okul eksikliği gündeme gelirken, “Okul sorunu benim sorunum değil” dedi. Normal şartlarda bir belediye başkanı bunları söylemeli mi? Tamam söyleyebilir belki ama kendi yerelinde bir belediye başkanının halkına hizmet etmesi için verilen bütçeyi harcarken de en önemli eksikleri de gidermekle yükümlü. Bunun başında da eğitim geliyor. Benim çocuklarım 70 kişilik sınıfta okuyorsa benim belediye başkanlığı yapmamın çok da bir anlamı yoktur. Ben kendim o makamda oturmuş olsam Esenyurt'taki her yurttaşımızın derdi için sıkıntısı için çözüm ararım. Hepsinin sorunu benim sorunum derim. Yerel yönetimin özeti budur. Dolayısıyla trafik ve eğitim konusundaki ihmalkarlık yanlış" ifadelerini kullandı.

Esenyurt'ta herkes ağa olmuş

Esenyurt'un her mahallesini ziyaret ettiklerini ve her mahallleden insanla bir araya geldiklerini de kaydeden Karatay, Akçaburgaz Mahallesi'nde herkesin şikayetçi olduğunu söyledi. Akçaburgaz Mahallesi'nin çok büyük bir mahalle olduğunu anlatan Karatay, "Esenyurt'ta mahalleliyle konuşuyoruz. Fakat hiçbir mahalle sakininden, “Her şey iyi. Temizliğimiz yapılıyor. Parkımız var” diyen duymadım. Akçaburgaz Mahallesi var. Çok büyük bir mahalle. Orada temizlik yapan sadece 3 kişi var. Baktım yaşı geçmiş, gariban arkadaşlar. Orada binlerce insan var kocaman bir mahalle ama orada temizlik yapan 3 kişi var. Bu olacak şey değil. Bu belediyede 4 bin kişi var. Bu 4 bin kişi ne iş yapıyor? Sahada çalışan yok. Herkes ağa olmuş ama çalışan bir Allah'ın kulu yok. Bunların kontrol altına alınması gerekiyor. Ben bunları görünce belediye başkanının belediye yönetimine hakim olmadığını görüyorum. Siz sokakta ne olup bittiğini görmüyorsanız geçmiş olsun. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil" diye konuştu.

Bu Meclis'ten hizmet çıkmaz

Esenyurt Belediye Meclisi'ni izlediğinde üzüntü duyduğunu da anlatan Karatay, "Esenyurt bu Meclis'i hak etmiyor. Kalite seviyesi düşük, herkesin kendini övdüğü bir Meclis görüyoruz. Saatlerce bir oturum sürüyor sonuca bakıyorsunuz kocaman bir sıfır. Meclis'teki partiler biraz kendine çekidüzen vermeli. Hepsi ben daha iyiyim demekten ileri gitmiyor. Ürettikleri hiçbir şey yok. Kayıkçı kavgasının ötesine geçemiyorlar. AK Parti mesela. Meclis çoğunluğu nedeniyle kendine farklı bir rol çizmiş. Esenyurt Belediye Başkanı Bozkurt kendine ayrı bir rol çizmiş. CHP'li Meclis üyelerinin herhangi bir şeye cevap verecek hali kalmamış. Dolayısıyla Meclis'teki görüntü gerçekten çok kötü. Bir Esenyurtlu olarak izlerken hicap duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Devletin görevi güvenliği sağlamak

İBB'ye yönelik başlatılan terör teftişini de eleştiren Karatay, İçişleri Bakanlığını eleştirdi. Karatay, "İBB'ye yapılan terör teftişi çok fazla gündem oldu. Bu konuda tabii biz Türkiye'nin özellikle demokrasi, insan hakları ve özgürlükler noktasında 21'inci yüzyıla uygun bir siyaset yapması gerektiğini, önemli bir noktada olması gerektiğini, AB kriterlerine uygun şekilde hareket etmesini umuyoruz. Şimdi 550 insanın terörle ilişiği olduğunun söylenmesi, hoş değil. Yani bu insanlar tespit edilmişse neden hala gereken yapılmıyor? Artı bir belediye başkanının insanları işe alırken kuralları bellidir. Normal bir iş yerine alınan insanlar da aynı şekilde işe alınır. Sağlık belgesi isterseniz, adli sicil kaydı istersiniz. Dolayısıyla adli sicil kaydı temiz olan bir insan işe başlamışsa burada kimseyi suçlamak doğru olmaz. Tabii bu ülkede biz terörist olan insanların ayıklanmasını istiyoruz. Zira bu ülkede her şeyden önce huzur istiyoruz. Devletin de ilk görevi huzur sağlamaktır. Ancak hiçbir şey ortada yokken, resmi bir şey belirlenmemişken, hukuken hiçbir şey ortaya koyulmamışken böyle bir tutumun ben doğru olduğuna inanmıyorum. Umarım bu sorun kısa bir süredece çözülür. Halkın iradesine dokunulmadan bir siyaset yapılması gerekiyor. Nerede olursa olsun halkın iradesine saygı duymak zorundayız. Bu anlamda bu soruşturmaların ben ülkeyi germemesini temenni ediyorum" dedi.

Parlamenter sistem şart

Parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini de belirten Karatay, ülke gündemine ilişkin şöyle konuştu; "Bir de ekonomi meselesi var. Sahaya çıktığınız insanların kaygılarını görüyorsunuz. Bakın iş dünyasının kaygısı çok tehlikelidir. İş dünyası kaygılı olursa yatırım gelmez, işsizlik artar, ülkede kaos artar. Dolayısıyla şuan olup biten her sorunun sebebi, net. Siz Merkez Bankası'nın başına maliyenin başına kimi getirirseniz getirin, bu sistem devam ettiği sürece biz ülkeyi düzlüğe çıkartamayız. Cumhurbaşkanlığı sistemi bu ülkenin yükünü kaldıramıyor. İşin ehliyeti, liyakatı bunları konuşabiliriz. Bunların karşılığı vardır. Ama temelinde çözüm için sistem sorunu vardır diye düşünüyoruz. Bu sorunun en kısa zamanda bir erken seçimle, yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşle düzeleceğini düşünüyoruz. Seçim ne zaman olur onu bilmiyorum. Ama ülkenin çok da kaybedecek zamanı kalmadı. Genel bakış açımız budur. Bir de tabii yerel gündem var."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *