Esenyurt Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Çiğdem Çınar, "15-16 yıldır sosyal sorumluluk projeleri içinde yer alıyorum. Bunlar benim doğduğum ve büyüdüğüm yerde yaşanan ve normal olarak karşılanan durumlardır. Sosyal yardım projelerinde olmak şart koyulmaması gereken bir konudur. Hayatımızdan fedakârlık vermek bana normal geliyor. Ben hayatımı bu şekilde yaşadım. Kimin yardıma ihtiyacı varsa hep orada oldum. Bu özelliğim okul hayatım boyunca her alanımda oldu. Derneklerle hayatıma kattığım bir şey değil. Derneklerin ve vakıfların bana kattığı, işin prosedüründe daha tecrübeli olmamı sağladı. Hayatımın temel parçalarından biri olduğu için asla kopmayacağım" açıklamasını yaptı.
Bana doğru gelmiyordu
"Kent konseyine kadın meclis başkanı olma konusunda, daha önce Esenyurt Belediyesi yöneticilerinin içinde faaliyet gösteren bir konseydik. Bu bana çok doğru gelmiyordu" diyen Çınar, "Bir oluşum olduğunu görüyorduk fakat bu oluşumun bizi nasıl temsil ettiğini göremiyorduk. Esenyurt kültürlerarası değişim konusunda çok büyük bir ilçe. Burada da kadınlar hakkındaki düşüncelerin aynı olduğunu, ataerkil toplumun devam ettiğini gördüm ve bir şeyler yapılması gerektiğini düşündüm. Kadınların içindeki o inancı ortaya çıkarmamız gerekiyordu. Biz bunu birçok kadınımızla birlikte aştık. Burada en sevdiğim diğer bir konu ise, Esenyurt’ta her alanda bütün temsilciliklerimizin olması ve hiçbir siyasi parti gözetmeksizin faaliyet gösteriyor. Bu kapıdan her kim giriyorsa siyasi görüşünü bir tarafa bırakıyor ve paydaş olup birlikte tartışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bizler icracı kurum değiliz
Amacının Esenyut’a bakıldığında kadınların oluşturduğu bir gökkuşağının parçası olması gerektiğini söyleyen Kadın Meclis Başkanı Çınar, "Benim amacım kadınlara fırsat verildiğinde çok şey başaracaklarını göstermek. Kadınların bilinçlenmesi ve öğrenmesi çok önemli bir konu. Bir toplumu değiştirmek istiyorsak önce kadını değiştirmek gerekiyor çünkü kadın değişirse annesi, eşi, çocuğu, komşusu onunla birlikte değişir. Cesur kadın demek geleceğin cesur çocukları demek. Bizler şuanda Türkiye’nin en iyi kent konseyi içindeyiz çünkü güçlülük ve doluluk bakımından oluşturulmuş tam bir kadromuz var. Bizler icracı kurum değiliz, aracı bir kurumuz. Halktan gelen talepleri, çözülecek veya çözülmeyecek konuları tespit edip Esenyurt Kaymakamlığımıza veya Esenyurt Belediye Başkanımıza iletiyoruz. En büyük amacımız toplumun ruhunda ve kalbinde olan güzellikleri ortaya çıkarmaktır. Yardımlaşmak, dayanışmak ve soframızdaki ekmeği paylaşmak bu toprakta yaşayan her insanda vardır. Bizler unuttuğumuz eski duyguları ortaya çıkararak, birlik ve birliğimizin artması için uğraşıyoruz" dedi.
TÜKETİM ÇILGINLIĞINA DUR DEMEK LAZIM
Pandemi döneminde konseyin bütün ekiplerinin dışarıda olduğunu belirten Çiğdem Çınar, "Bize başvuran ihtiyaç sahibi aileleri tespit edip, hepsine yetişmeye çalıştık. Bu süreçte belediyemiz hiç hattan kopmadı ve birlikte çok güzel işlere adım attık. Başta tüm komisyonlarımız olmak üzere, bu sıkıntılı günlerde dışardaki can dostlarımızı unutmayarak bu konuda hayvan komisyonumuz çok aktif faaliyet gösterdi. Şu konuya da değinmek isterim. İnsanların önüne geçip tüketim çılgınlığına dur demek lazım. Geriye dönük yaşamın daha doğru olduğunu düşünüyorum. İhtiyacından fazlasını alıp ve bunları çöp kenarında topladığımız çok oldu. Bunları hep birlikte başardık. Her konuda yanımızda olan hiçbir zaman eksikliğini hissetmediğimiz Esenyurt Kaymakamımız Vural Karagül’e, Esenyurt Belediye Başkanımız Kemal Deniz Bozkurt’a, Kent Konseyi Başkanımız Tuncer Dağ’a, yürütme kurulu üyesi arkadaşlarıma, en büyük teşekkürümü Esenyurt Kent Konseyi Kadın Meclisinin kadınlarına kısacası kız kardeşlerime çok teşekkür ediyorum” dedi.
ZEHRA ÇELİK
