Türkiye İş Bankası, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği "Kadının Gücü: Geleceğin Tarımı" etkinliğinde Türkiye'nin farklı bölgelerinde tarımsal üretime katkıda bulunan girişimci ve çiftçi kadınları bir araya getirdi.
İş Kuleleri'nde gerçekleştirilen etkinlikte kadınların tarımdaki rolü, sektördeki zorluklar ve çözüm önerileri ele alınırken çiftçi kadınlar ilham verici hikayelerini paylaştı.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada kadınların tarım iş gücüne katılımına ve ekonomiye katkısına bakıldığında dünya genelindeki iş gücünün yüzde 40'ını oluşturduğunu kaydetti.
Türkiye'deki 5 milyon kişilik tarım istihdamının 2 milyona yakın kısmını kadınların oluşturduğunu aktaran Yılmaz, "Tarımsal emeğin yarısı neredeyse kadındayken iş mülkiyete geldiğinde kadının gölgede bırakıldığını görüyoruz. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne baktığımızda 300 bin kadın çiftçimiz var. Toplamın neredeyse yüzde 15'i sadece. Yani tarımsal üretimin neredeyse yarısını kadınlar sağlarken iş mülkiyete ve gelir adaletine geldiğinde kadının geride bırakıldığını ve görünmez bir rol oynadığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kadınlar, erkeklere göre daha fazla verim alıyor
Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün yaptığı bir çalışmaya değinen Yılmaz, "Çalışma, kadınların çiftçilikte erkeklerle aynı imkanlara sahip olmaları halinde dünya tarım ve gıda sektörüne yapacakları ek katkının minimum 1 trilyon dolar olacağını gösteriyor." diye konuştu.
Yılmaz, kadınların mülkiyete sahipliğinin az olmasına rağmen erkeklere göre çalıştıkları topraklardan yüzde 24 daha fazla verim aldığını söyledi.
Yoksullukla mücadele, su tasarrufu, sürdürülebilir tarım gibi dünyanın geleceğini ilgilendiren hususlarda ilerleme kaydetmek için kadınların tarımsal üretime daha fazla katılmasının büyük önem taşıdığını belirten Yılmaz, bunun için fırsat eşitliğinin sağlanmasının kritik olduğunu söyledi.
"Kadın çiftçilerimizin hikayelerinde hep yanında olacağız"
Tarımı milli bir mesele olarak gördüklerini vurgulayan Yılmaz, Çiftçi Kadın Buluşmaları düzenleyerek kadınlara bilgisayar, internet kullanımı, dijital pazarlama, markalaşma, finansal okuryazarlık gibi eğitimler sunduklarını işaret etti.
Çiftçi kadınların ve kadın kooperatiflerinin İş Bankası iştiraklerinden çevrim içi alışveriş platformu Pazarama aracılığıyla komisyon ve kargo ücreti ödemeden ürünlerini satabildiklerini aktaran Yılmaz, markalaşmanın önemine değinerek şunları kaydetti:
"Kadınların üretimde ön planda oldukları, kooperatifleşmeyi başardıkları bölgelerde, ürünler katma değerli hale geliyor ve o bölgenin ekonomisi canlanmaya başlıyor. Markalaşmak son derece kritik bir öneme sahip. Kadınların bir marka yaratması, kırsal kalkınmaya da katkı sağlıyor ve hatta tersine göçü artırıp, gelir adaletsizliğine kadar pek çok soruna çözüm olabilir. Çiftçi kadınlarımızla yaptığımız görüşmelerden de yola çıkarak kendimize altı ev ödevi çıkardık. Finansal okuryazarlık, geniş pazarlara erişim, güçlü iletişim, markalaşma, teknik bilgi, dijitalleşme ve teknoloji mutlaka geliştirilmesi ve bizim de destek vermemiz gereken konular. İş Bankası olarak tüm bu alanlarda ve kadın çiftçilerimizin hikayelerinde hep yanında olacağız."
Tarımın ilham veren kadınları
Etkinlikte, arıcılıktan balıkçılığa, çay üretiminden restoran işletmeciliğine tarımsal üretimin farklı alanlarında kendi hikayelerini yazan kadınlar yolculuklarını paylaştı.
Kars'ta hayvancılık yapan Hilal Erben, üniversite eğitiminin ardından annesinin şehirde bir memurluk işine girmesini önermesine rağmen köyüne dönerek aile işi olan hayvancılığı büyütme hikayesini ve köyde bir dönüşüm yaratmak için yürüttüğü çalışmaları anlattı.
Nuran Özyılmaz ise ailesinin geçimini sağlamak üzere 1990'lı yıllardan itibaren ticaretle uğraşmaya başladığını belirterek son olarak Kars'ta açtığı yöresel yemekler sunan "Kars Kaz Evi" restoranının ve köylerde kaz yetiştirici ailelere istihdam sağlamaya başlamasının hikayesini paylaştı.
Uludağ Üniversitesi Ekonometri bölümü mezunu olan Beyza Aydın da, kurumsal yaşam yerine girişimciliği tercih etme kararının ardından üretici ve girişimci bir kadın olarak yaşadığı zorluklara rağmen Erdek'te kendi ektiği mahsulleri sunduğu bir kahvaltı salonunu hayata geçirme hikayesini anlattı.