Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs’ta yapılması kesinleşmesini ardından seçim takvimi işleme geçti.
YSK'nın seçim takvimini belirlemesi ve işleme geçmesiyle girilen seçim atmosferinde cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvurular YSK’ya yapılmaya başlandı.
Adaylar başvurularını gerçekleştirirken seçimle ilgili öngörülerde ortaya serilmeye ve konuşulmaya başlandı.
Ekonominin seçimleri ne yönde etkileyeceği, seçim sonuçlarına göre değişebilecek yapı ve seçimlerin ekonomiye yansıması nasıl olacak?
Seçimleri kazanan kişinin başa geçeceği dönemde ekonominin seyri nasıl ilerleyecek?
Dünya gazetesinde Ufuk Korcan bu konuyla ilgili köşe yazısında “Seçimler borsayı nasıl etkileyecek” adlı yazı kaleme aldı.
Seçimlerden dolayı yaşanabilecek iki ihtimal üzerinden ve borsayı ne yönde etkileneceği üzerine duruldu.
Piyasaların yeni yıla girmemizle beraber hareketli olduğuna dikkat çeken Korcan "Geçen yıl yüzde 200’e yakın yükselen Borsa İstanbul’da yatırımcılar yılbaşından bu yana umduğunu bulamadı. Endekste deprem felaketine kadar iki kez yüzde 20’ye yakın düşüş oldu. Ardından deprem felaketi yaşandı ve bir dizi önlemle ‘ek talep’ yaratıldı." dedi.
2 ay gibi kalan bir surede seçimlerin sonucuna yönelik beklentilerin borsada alınıp satılacağını ve hareketli seansların süreceğini ekledi.
İki olasılık üzerinde durulan yazıda seçimlerden sonra hisse senedi piyasalarını ne beklediği üzerine değerlendirme yapıldı.
İlgili kısımda şu ifadeler kullanıldı:
İktidar değişmezse
"Peki seçimlerden sonra hisse senedi piyasalarını ne bekliyor? Bu sorunun yanıtını seçim sonuçlarının ne şekilde olacağına yönelik ihtimallere göre bakalım. Mayısta göreve gelecek hükümetin atacağı adımlar, ekonomi politikaları piyasaların da seyrini belirleyecek. Mevcut yönetimin devamı durumunda ekonomi politikalarında bir değişiklik beklenmiyor.
Düşük faiz ortamı, bir süre daha yüksek enflasyon ve ‘kontrollü’ dolar kuru… Bu durumda tasarruflarını enflasyon karşısında korumak isteyenler için yine hisse senedi piyasası ön plana çıkabilir. Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının ne kadar süre ile devam edeceği de kritik öneme sahip. Çünkü kur riskini almak istemeyen çok sayıda tasarruf sahibi KKM’de duruyor."
Millet İttifakı kazanırsa…
Seçimleri Millet İttifakı’nın kazanması durumunda ise mevcut politikaların terk edileceği, KKM uygulamasına son verileceği açıklanmıştı. Enflasyonla mücadele kapsamında faiz artırımlarına gidilmesi borsa için ilk bakışta negatif etki olarak değerlendirilebilir.
Mevduat faizlerinin cazibesinin artması hisse senedinden bu tarafa bir kayışın önünü açacaktır. Ancak ekonomi politikalarındaki değişiklik tarihin en düşük seviyelerine inen yabancı payında yukarı yönlü harekete neden olacağı görüşü hakim. Yani faiz artışının yaratacağı satış baskısı artabilecek yabancı alımlarıyla dengelenebilir.
Seçimlere kadar olan süreçte Türkiye’den çıkmış bazı yabancıların eskisi kadar olmasa da portföylerine bir miktar Türk hissesi koyabilir. Kısaca 2 aylık süreçte Türkiye Varlık Fonu’nun, devlet katkılı BES fonlarının ve yabancı yatırımcıların kararları yön üzerinde belirleyici olacak. Bu bahsettiğimiz ihtimaller seçimlerin hemen ardından olabilecek gelişmeler. Orta vadede durum çok farklı olabilir.
Endekste kritik seviyeler
Endeksin kısa vadeli teknik görünümüne bakarsak, BIST 100 Endeksi’nin haftalık bazdaki grafikte 5 bin 305 puan seviyesinin üzerine çıkması olumlu. Bu durum, 2 Ocak 2023 haftasında başlayan düşüş trendinin üzerine çıkılması anlamı taşıyor. Ancak bu düşüş trendinin kırılmasının teyidi 55 bin 590 - 5 bin 720 puan bandının kırılmasıyla alınabilir.
Bu bölgenin altında gerçekleşmesi muhtemel yükselişleri tepki alımı şeklinde yorumlamakta fayda var. Olumlu senaryoda bu bölgenin hacimli kırılması endekste yukarı ivmeyi artırabilecek öneme sahip. Olası geri çekilmelerde ise yine 5 bin 300 puan seviyesine dikkat etmekte fayda var. Çünkü bu noktanın altına inilmesi ve altında kapanış yapılması endekste ilk aşamada 4 bin 960 puan seviyesine kadar gerileme riskini ortaya çıkarabilir.