Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Ara
Damga Ekonomi Sabri Yiğit: Türkiye üretimi öğrendi

Sabri Yiğit: Türkiye üretimi öğrendi

Digicom Grup Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Yiğit, Bloomberg-HT'de katıldığı Fokus programında, pandeminin sektörel etkilerini değerlendirdi. Türkiye'nin eskisi gibi olmadığını, üretimi öğrendiğini dile getiren Yiğit, "Şuanda Türkiye'nin önüne altın tepside sunulmuş bir fırsat var. Çin çizik yedi. Avrupa'nın dibindeyiz. Bizim günlük piyasamızdan uzak durup, Çin'in kaybettiği pazarlara acil uzanmamız lazım" dedi

Okunma Süresi: 6 dk

Öncelikle biraz Digicom'u anlatır mısınız? Hangi alanlarlada var sınız, pandemi sebebiyle birçok şirket iş modelini değiştirdi, bazı alanlara daha fazla yoğunlaşıldı. Sizini özelinizde nasıldı?

Digicom, yani dijital komünikasyon; 94'lerde analog teknoloji bahsederken hayallerin kurduğu bir şirket. İsmi dijital komünikasyondan gelen, özellikle global teknoloji markalarının Türkiye ayağı. 30 yıldır devam ediyor. Birçok global markanın Türkiye ayağını temsil etti ve halen ediyor. Doğu Avrupa'da da birçok global markanın dağıtımını yapıyoruz. Süreç içerisinde gayrimenkul aileden gelen bir iş, o alandaki yatırımlarımızda oldukça premium ve başarılı. Ama daha da beni heyecanlandıran, son yıllarda hatta bebeğim gibi diyebileceğim Parex dediğim hızlı tüketim sektöründe özellikle Paris iklim konferansı yüzde yüz doğada çözünür Avrupa'da ve Türkiye'deki ilk yatırım. Birçok global rakibin olduğu bir sektörde dominat para liderliği, artı 35 ülkede pazar liderliği olan keyif veren bir iş. Parex bir temizlik eleman. Kimyasal olmayan bir temizlik kategorisi. 50 farklı üründen oluşan bir şemsiye altında çok zengin bir ürün kategorisine sahip. Özellikle ihracat pazarlarındaki başarısı bizi çok mutlu ediyor.

Parex yüzde yüz yerli mi, ne kadar ithal girdiniz var?

Yüzde yüz yerli. Özellikle Ar-Ge'miz çok inovatif ve üstüne çılgınlar gibi yatırım yaptığımız bir yer. Ve bugünde onun keyfini yaşıyoruz. Yatırım yaparken o kararları almak zor, ama karşılığını almak insana bambaşka bir keyif veriyor. İnşallah Türkiye'Den global bir dev çıkartıyoruz.

Ne kadarlık pazar payına sahipsiniz Türkiye'de?

İç pazarda fazlasıyla dominat, yüzde 40'ların üzerindeyiz.

Peki toplam satışları ne kadar ihracattan geliyor Parex'e?

Pandemiden kaynaklı ürün üretim tedariğinde sıkıntımız var. Bu kadar büyük bir patlama olacağını beklemiyorduk. Daha doğrusu şöyle; bizim sektörde yatırım kararı almak ve hayata geçirmek ciddi bir zaman alır. Planlama ve zamanlama gibi. Ama özellikle ihracat pazarlarındaki mevcut sipariş çok ciddi rakamlarda. Kuzey Afrika bölgesi özellikle.

Şu rakam hep karşılaştırılır; yani X ürünün toplam satışlarının yüzde 20'si-30'u ihracatken, pandemiyle brlikte yüzde 50 oldu. Yani iç pazara yarısını, dış pazara yarısını satıyor. Sizde buradaki trend değişikliği nasıl oldu?

İç pazar bizim için önemli. İç pazarda rafta olmama gibi bir lüksümüz yok ama, örneğin ihracat pazarında herhangi bir ülkeyi 6 ay erteleyebiliyorsunuz, biz iç pazarda olmaya çalışıyoruz ama orada da ciddi bir sıkıntımız var. Pandemiyle birlikte tüketici trendinde bilinçsiz bir satın alma başladı. Stoklama başladı. Örneğin bir kilo pirinç alacağı yerde, 5 kilo alıyor. Bizim ürünlerde öyle.

Evet bu çok sağlıksız. Almanya'da bunun örnekleri var sizde biliyorsunuzdur, sektörde düzenlemeler getirildi. Stoklamanın önüne geçmek için aynı ürün gamından çok fazla almanın önüne geçilmeye çalışıldı pandemiden dolayı. Tabi Türkiye'de böyle bir düzenleme yok.

Keşke bunun farkında olsak. Bu şuan lazım. Pandemi bitsede, tüketim alışkanlıklarımız değişti. Yaşam tarzımıza yansımaya başladı.

Digicom genelinde, şirket çatısı altında tekrar ihracata dönecek olursak, döviz gelirleribu dönemde elbette olmazsa olmaz, kur çok yükseliyor. Parex özelinde ithal gelirinizin çok fazla olmadığını söylediniz ama belki diğer segmentlerde ithal gelirleriniz var.

İthal gelir şöyle; ham madde ithal. Petrokimya, biz bir de bu ara üretim olması için döviz gelirimizin olması lazım. Yüzde yüz Türkiye'De üretim, tamamen inovasyon, yatırım, teknoloji, güncelleme, pazarlama ihtiyaçlarını belirleme tamamen kendimizin, ama hammadde malesef ithal. Bizim ihracat kalemlerimizin de yüzde 30, 35'i yine ithal.

Son rakamlara baktığımızda büyük bir trend değişimi var. Mesela İngiltere Amerika'yı sollamaya başladı Türkiye'nin ihracat yaptığı pazarların içerisinde. Sizin hem Parex, hem de diğer ürün gamları üzerinde Amerika pazarına bakışınız nedir?

Latim Amerika çok iyi bizde. Ölçeği çok büyük. Bizim ve birçok şirketin çok başarılı olduğu bir pazar. Bugün Amerika pazarı zayıflıyor.

İnşaat malzemeleri konusunda ağırlığınızı azaltıyor musunuz, çünkü çok fazla sıkıntılar var arz talep konusunda da. Bu konuda ne dersiniz?
İnşaatta çok üst segmentteyiz. Orta ve alt segmente çok proje yaptık fakat para kazanadık. O yüzden çok üst segmentteyiz. Yakında büyük projeleri duyarsınız. Yabancı yatırımcılar çok fazla.

Geçen seneyi nasıl kapattınız, cironuz neydi?

Bizim grup ciromuz milyar TL'nin üzerinde. Karlılık göreceli. Yatırım yapmadığınız şirketlerde kar var, ama halen pazarlama ve inovasyona yatırım yapıyorsak ki o şirketlerimiz bizim kısa ve orta vade de var tabi. Yatırım alanı bitmiş yatırımlarımızda, inovasyona gerek olmadığını düşündüğümüz alanlar da para kazanıyor. Ama onun dışında iyi, fena değil.

 

SOLAR TEKNOLOJİYİ EVLERE SOKACAĞIZ

Burada temizlik ürünlerinden ziyade, küçük elektronik ev aletlerine de çok talep var. Siz bu alanda da varsınız, bu konuda nasıl hem iç pazar hem dış pazarı soracak olursak?
Tüketici elektriğinde pandemiden dolayı insanlar evde vakit geçiriyorlar. İnsanlar eskiden örneğin teknolojiye bu kadar meraklı değilken, insanlar artık bu konuda ilgi ve merak duymaya başladı. Özellikle aksesuar ürünlerinde öndeyiz. Otomotiv sektöründe de varız. 2021 hedeflerinde, solar teknolojiye fokuslanmış durumdayız. Elektronik ve teknolojik birikimimizi birleştirip inovatif solar teknolojiye yoğunlaştık. Önümüzdeki dönemde solar teknolojiyi evlerin içine sokup, daha çevreci bir yaşam hazırlama yolundayız. Bu konu içinde büyük bir fırsat diyebilirim. Bağımsız bir evde olduğunuzu ve elektriğinizin kesildiğini düşünün. Ne kadar güzel bir evde oturursanız oturun cehenneme çevriliyor. Buna bir çözüm getireceğiz.

BÖYLE BİR DÖNEM YAKALAYAMAYIZ

Tedarik zincirini konusunu açalım mı, sıkıntı var dediniz, pandemiyi konuşmadan önce geçen seneye şu damgazını vurdu; Trump ortaya çıktı bütün kartlar yeniden açılacak, Çin'i egale ediyoruz. Türkiye ise bunun bizim için fırsat olabileceğini bBizim günlük piyasamızdan uzak durup, Çin'in kaybettiği pazarlara acil uzanmamız lazım.elirti; Çin'in girdiği pazarlara belki Türkiye girebilir dedi. Tam bunu tartışırken kendimizi pandeminin içinde bulduk. Hal böyle olunca Türkiye bir yandan Çin'e ürün sattığı pazarlara ürün göndermeye çalışıyor, bir yanda da Çin'den de bir sürü ithal girdimiz var. Ne gibi sıkıntılar yaşadık, ne kadarını fırsata çevirdik sizden dinleyelim...
Aslında şuanda Türkiye'nin önüne altın tepside sunulmuş bir fırsat var. Çin şuanda, Trump'ın "Chinese Virüs" laflarıyla insanların beynine kazındı. Avrupa'nın dibindeyiz, Çin'in neredeyse 15 trilyon dolar civarında ciddi bir milli geliri, 3 trilyon dolar civarında ise bir rezerv parası var. O kadar büyük bir fırsat ki bizim için, böyle bir dönem yakalayamayız. Bir şekilde Çin bir çizik yedi. Yakın pazarımız olan özellikle Avrupa pazarında. Buraya fokuslanmamız lazım buralara. Batı Avrupa çok rekabetçi ve zor bir pazardır. Parex şuanda oralarda. Dağıtım kanalı bizi gelip buldu. Bunu Türkiye'nin kullanması lazım. Türkiye eskisi gibi değil. Üretimi öğrendik, bu fırsatı kullanmamız lazım.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *