Rekor üstüne rekor kıran dolar 9’un üstünde seyretmeye devam ediyor. Birgün'den Yaren Çolak'ın haberine göre; gübre ithalatın en büyük payını oluşturuyor. Zira Türkiye, gübre üretiminde kullanılan hammaddeler bakımından yüzde 95 dışa bağımlı. Bu bağımlılık nedeniyle her gün yeni bir zamla karşılaşan gübredeki fiyat artışını dizginlemek isteyen iktidar, ihracat kısıtlaması getirirken dolar kurunun 9 lirayı aştığı gün gübreye yeni zam geldi.
Kurdan nasibini alan üretici, ülkedeki 7 gübre şirketinden biri olan Alp-Ateş Gübre’nin yaptığı zamla karşılaştı. Dur durak bilmeyen gübre fiyatındaki artış ise şöyle; üre gübresi 6 bin 650 TL'den 6 bin 850 TL'ye, DAP gübresi de 7 bin TL'den 7 bin 150 TL’ye çıktı. Çiftçi, son 14 ayda gübre fiyatlarında yüzde 300 zamla kurun altında ezildi. Artan fiyatlardan dolayı çiftçi ekim politikalarını değiştirdi. Gıda enflasyonunun konuşulduğu şu günlerde üretimin ilk halkası olan gübreye gelen zamlar tarladaki ürünü de etkiledi. Daha az gübre isteyen ürünleri tercih eden çiftçi Antep’te arpa, buğday yerine nohut ve mercimeğe Niğde’de patates yerine kuru fasulyeye yöneldi. Gıda enflasyonundaki artışın temel etkenlerinden biri olan fahiş gübre fiyatları raflara pahalılık olarak yansımaya devam ediyor. Çözümü açılacak yeni 1000 adet Tarım Kooperatif marketinde arayan iktidara, çiftçiler tepkili. Uzmanlar ise fiyat artışlarının nedeni olarak fahiş gübre fiyatlarını işaret ediyor.
GİRDİ MALİYETLERİNE MÜDAHALE EDİLMİYOR
Ziraat mühendisi ve çiftçi Faik Toy, “Manavdan geldim. Salkım domates manavda 18 TL’ye çıkmış. Örtü altı sebze çıktığı an kimse yanına yaklaşamayacak. Bunun sebebi çiftçi değil girdi maliyetleri. Özellikle gübre ben bir yıldır defalarca bunun fiyatalar nasıl yansıyacağını dile getirdim. Ancak müdahalelerde bulunulmadı” dedi.
GÜBREYE GELEN ZAM RAFLARA YANSIYACAK
Yüksek girdi maliyetleri altında çiftçinin ezildiğini vurgulayan Toy, bunun raflara yansıyacağına dikkat çekti. Toy, “Yıllardır gıda enflasyonu çiftçinin sırtından dizginlenmeye çalışıldı. Ancak çiftçinin artık buna dayanacak gücü kalmadı. Yüksek girdi ile üretilen bir ürünün rafta ucuz olması mümkün değil. Birçok hammadde birçok gübre çeşidi ithal getiriliyor. Eğer gübre iştiraklerinin burada suçu yoksa fahiş fiyat söz konusu değilse müdahale edilmez. Ya çiftçi ürününü değerinde satılacak ya da devlet tarafından desteklenecek. Buğdayda gübre desteği bir dekarda 8 TL’den 16 TL’ye çıkarıldı geçen yıl ancak çiftçi bu yıl 350 TL sadece zam için ödeyecek. 8 TL’lik destek 350 TL’yi nasıl karşılar?” diye sordu.
ENFLASYONU AÇILAN YENİ MARKETLER DÜŞÜRMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahiş fiyatların önüne geçebilmek amacıyla Tarım Kredi marketlerinin sayılarının artırılması talimatı vermesini değerlendiren Toy, “Bin değil on bin market açsa da gıda fiyatlarındaki yükselişi durduramaz. Öncelikle girdi maliyetleri indirilmeli” ifadelerini kullandı.
14 AYDA YÜZDE 300 REKOR YÜKSELİŞ
Son olarak da gübre fiyatlarına 14 ay içerisinde yapılan yüzde 300’lük zamlara ilişkin açıklamalar yapan Toy sözlerini şöyle noktaladı: “14 ay önce yüzde 26 azotlu can gübrenin fiyatı bin liraydı, 4 bin 50 oldu. Yüzde 305 zam. Üre gübresi 14 ay önce bin 800 TL’ydi şu an 6 bin 850 TL.
DAP gübresi 2 bin 250 liradan 7 bin 150’ye çıktı. Girdi maliyetlerini aşağı çekecek hiçbir adım atılmıyor. Kuraklık olmasa bile çiftçi gübresiz üretime gidecek bu da direkt verimleri düşürür ve içerde ürünsüz kalmış oluruz.”