Firmadan yapılan yazılı açıklamaya göre, Nestle Waters, ürettiği yerel çözümlerle 2025 yılı itibarıyla yerel su havzalarındaki işletmelerinde yıllık kullanılan su miktarından daha fazlasını doğaya geri kazandırmayı hedefliyor.
Nestle Waters, bu kapsamda Türkiye dahil dünya çapındaki tüm tesislerinde ağaçlandırma, sulak alan restorasyonu, su altyapısını iyileştirme gibi konularda 100'den fazla projeyi hayata geçirmeyi planlıyor.
Üretim sürecinde suyu daha verimli şekilde kullanma imkanı sunan çok sayıda proje başlatan şirket, Bursa'daki Kestel Dolum Tesisi'nde 1 litre ambalajlı su üretilmesi için harcanan 1,46 litre olan su kullanım oranını 1,22 litreye düşürdü.
Hijyenik uygulamalar için kullanılan suyun ek yatırımlarla tekrar işlemden geçirilmesi sayesinde 137 milyon litre daha su kazanımı sağlayan firma, teknolojik gelişmeler doğrultusunda damacana yıkama ve durulama işlemlerinin etkinliğini artırarak 153 milyon litre su tasarrufu sağladı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Nestle Waters Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu, temel önceliklerinin suyu doğaya geri kazandırmak olduğunu aktardı.
Nestle Waters Türkiye'de hayata geçirdikleri iyi uygulamalar, iyileştirmeler, teknoloji yatırımları ve Bursa'daki etkin projeleriyle son 10 yılda yaklaşık 500 milyon litre su tasarrufu elde ettiklerini, suyun geleceği için bu konuda daha fazla sorumluluk almaya hazır olduklarını vurgulayan Sungu, şu ifadeleri kullandı:
"Birleşmiş Milletler, tatlı su kaynaklarının önemine dikkati çekmek ve sürdürülebilir yönetimini sağlamak amacıyla her yıl farklı bir temayla tüm dünyanın dikkatini su üzerinde topluyor. Bu yıl da suyun değeri, 'Ortaklıklar ve işbirlikleri yoluyla değişimi hızlandırmak' temasıyla gündeme taşındı. Diğer yandan, Türkiye'de bizler yakın zamanda çok önemli bir sürece tanıklık ettik. 11 ilimizi etkileyen deprem afeti, suyun hayati önemini bir kez daha ortaya koyarken işbirliğinin de suyun geleceği için ne denli kritik olduğunu gösterdi. Nestle Waters Türkiye olarak bu sürece iş birliği ve ortaklıklar sayesinde güçlü şekilde destek olduk. Yerel kamu kuruluşları ve güvenilir sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklığa giderek, deprem bölgesindeki insanı ihtiyaca tüm gücümüzle yanıt verdik. Yaraların sarılması ve iyileşme sürecini hızlandırmak için yaklaşık 60 tır suyu deprem bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Bölge halkının, hijyenik koşullarda üretilen suya erişimine, sağlıklı bir şekilde tüketilmesi ve kullanılmasına yardımcı olduk. Böylesine üzücü bir deneyim, suyun yaşamsal değeri konusunda hafızamızı tazeledi. Dünya Su Günü bize yeniden suyun sürdürülebilir yönetiminin hem Türkiye hem de dünya için en acil öncelik olduğunu söylüyor."