Özsoy, “20 Mart tarihinde TCMB Eski Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması ile piyasalarda yaşanan olumsuzluklar neticesinde tüm varlıklarda önemli oynaklıklar yaşandı. Türk Lirası’nın ABD dolarına karşı aylık değer kaybı %10’un üzerine, Euro’ya karşı olan değer kaybı da yine aylık olarak %8’in üzerine çıktı.” dedi.
Görev değişikliği sürpriz oldu
Piyasalarda yaşanan bu çalkantının ana kaynağını, TCMB'deki görev değişikliğinin beklentiler dahilinde olmadan, sürpriz bir karar ile gündeme gelmesine bağlayan Özsoy, “Eski başkan Naci Ağbal’ın Merkez Bankası’nın piyasalar ile iletişimini güçlü ve ihtiyaç duyulan şekilde kurgulaması, politika faiz oranını özellikle para ve sermaye piyasalarının beklediği şekilde cesur adımlarla artırması hem yurtdışında, hem de yurtiçinde Türkiye’ye dair belirsizlik ve öngörülemezlik durumunu bir nebze olsun düşürmüştü. Elbette ki yüksek faiz ortamı, (hele ki reel sektörde finansal maliyetleri artan firmalar açısından) kimsenin istediği bir ortam değildir ancak içinde bulunduğumuz koşulları düşündüğümüzde Merkez Bankası’nın piyasanın önünde giden bir kimlikte olması ve belirleyici otorite olması gerekiyordu. Bu konu henüz başarılmış olarak görülürken ve Türkiye’nin risk primi de 300’ün altına doğru iniş eğilimi göstermiş iken gelen ani görev değişikliği yeniden güven ortamının dağılmasına dair endişeleri gündeme getirdi” diye konuştu.
Döviz rezervine önemli katkı
Özsoy, “Bundan sonra ne olacak diye baktığımızda, henüz birtakım net yorumlarda bulunmak için halen erken. Çünkü piyasalar henüz soğumaya geçmedi. TL’nin ABD doları karşısındaki değeri, özellikle ABD dolarının küresel olarak güçlenmesi ve Euro/Dolar paritesinin de 1.18’in altına gerilemesi ile 8 TL üzerindeki seviyelere yerleşmesi açısından risk teşkil etmekte. Öte yandan ABD 10 yıllık tahvil faizleri Mart ayında yüzde 1.60 altına denemeler yapmış olsa da, yüzde 50 ve altındaki seviyelere yerleşmeden borçlanma maliyetlerinin de düşüşe geçmesini beklemek zor olacak. Ana beklentimiz bu sürecin bir an önce atlatılarak, özellikle yurtdışı yerleşikler ve yabancı yatırımcılar tarafından TL tercihlerinin artması ve yeniden riskli varlıklar alanında yabancı para cinsinden girişlerin artarak döviz rezervlerine önemli katkılarda bulunması olacaktır” dedi. Müge YÜCETÜRK