Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Ara
Damga Ekonomi Küresel piyasalar yoğun veri gündemine odaklandı

Küresel piyasalar yoğun veri gündemine odaklandı

Küresel piyasalar, gelecek dönem para politikalarına yönelik belirsizliklerle karışık bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler başta ABD'de tarım dışı istihdam olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.

KAYNAK: AA
Okunma Süresi: 7 dk

Hafta boyunca ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'nda yapacağı konuşma beklenirken, Powell dünkü konuşmasında enflasyonla mücadelede geri adım atmayacaklarının sinyalini verdi.

Powell, uygun olması halinde faiz oranlarını daha da artırmaya hazır olduklarını belirterek, "Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde hedefimize doğru ilerleyeceğinden emin olana kadar politikamızı kısıtlayıcı bir seviyede tutma niyetindeyiz." dedi.

Çekirdek tüketici enflasyonunun yıllık bazda hala yüksek olduğunu belirten Powell, fiyat istikrarına geri dönmek için hâlâ katedilmesi gereken çok yol olduğunu vurguladı.

Daha fazla sıkılaştırmaya mı yoksa politika faizini sabit tutup gelecek verileri mi bekleyeceklerine karar verirken dikkatli olacaklarını kaydeden Powell, "Güçlü iş gücü piyasası koşullarının sürdürülebilir olduğu bir döneme ulaşmak için fiyat istikrarına ihtiyacımız olacak. İş bitene kadar buna devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, şu anda ilave faiz artışlarına ihtiyaç görmediğini belirterek, Banka'nın kısıtlayıcı duruşunu sürdürmesi gerektiğini ancak eylül kararı için verilerin belirleyici olabileceğini söyledi.

Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester ise enflasyonun soğuduğuna dair daha fazla kanıt görmeleri gerektiğine dikkati çekerek, çekirdek enflasyonun yüksek olması nedeniyle hala yapacak işleri olduğunu savundu.

Söz konusu gelişmelerle Fed'in eylül toplantısında yüzde 81 ihtimalle politika faizini sabit tutacağı ve yüzde 19 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gideceği tahminleri öne çıktı.

ABD'nin 30 yıllık tahvil faizi son 12 yılın, 10 yıllık tahvil faizi de son 16 yılın zirvesini test ederken, Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 0,3 azalışla 84,2 dolardan tamamladı.

Altının ons fiyatı ise haftayı yüzde 1,35 artışla 1.914 dolardan kapatarak, üst üste 4 haftalık düşüş eğilimini sonlandırdı.

ABD'de makroekonomik veriler yatırımcının odağına yerleşti

ABD'de pay piyasaları bu hafta karışık bir seyir izlerken, yatırımcılar gelecek hafta cuma günü tarım dışı istihdam verisi başta olmak üzere açıklanacak makroekonomik verilere odaklandı.

Makroekonomik verilerin ABD ekonomisinin gidişatına ilişkin karışık sinyaller vermesi piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ederken, gelecek hafta Fed yetkililerinin hafta boyunca yapacakları sözle yönlendirmelerin de piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.

Bu hafta ülkede açıklanan verilere göre, dayanıklı mal siparişleri yüzde 5,2 gerileyerek beklentilerin altında kalırken, haftalık işsizlik maaşı başvuruları, 230 binle öngörülerden daha düşük bir seviyede gerçekleşti.

Analistler, istihdam piyasasının hâlâ sıkı olmasının Fed'in politika alanını daralttığını belirterek, buna karşın özellikle konut piyasasındaki yavaşlamanın yakından takip edildiğini bildirdi.

Öte yandan, piyasalarda yakından takip edilen çip üreticisi Nvidia'nın açıklanan şirket finansal sonuçları, New York borsasında Nasdaq endeksini yukarı yönlü destekledi.

Kaliforniya merkezli çip üreticisi Nvidia, bu yılın ikinci çeyreğinde elde ettiği 13,51 milyar dolarlık rekor gelirle 11,22 milyar dolar olan piyasa beklentilerini geride bıraktı. Şirket, üçüncü çeyreğe ilişkin gelir beklentisini de 16 milyar dolar olarak açıkladı.

Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 0,82 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,26 değer kazanırken, Dow Jones endeksi yüzde 0,45 değer kaybetti.

28 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi günü Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı günü CB tüketici güven endeksi, çarşamba günü ADP özel sektör istihdam raporu ile 2. çeyrek gayrisafi yurt içi hasıla, perşembe günü kişisel gelir ve giderler ile cuma günü işsizlik oranı, tarım dışı istihdam, inşaat harcamaları ve imalat sanayi Satın Alma Müdürleri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.

Avrupa'da resesyon ve enflasyon ikilemi güçleniyor

Avrupa borsaları, bu hafta alış ağırlıklı seyir izlerken, dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin ekonomisine ilişkin haber akışı farklı nedenlerle yatırımcıların odağında olmayı sürdürüyor.

Avrupa piyasalarında bölgenin en büyük ticaret ortağı Çin'den gelen olumlu haber akışı risk iştahının artmasına neden oldu.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) başkanı Christine Lagarde, Jackson Hole toplantısında, temel amaçlarının istikrarlı bir politika oluşturmak olduğunun altını çizerek, politika yapımında açıklık ve esnekliğin en önemli iki araç olduğunu vurguladı.

Lagarde, ayrıca küresel ekonomide üç ana değişken olan iş gücü piyasasındaki derin değişiklikler, enerji geçişinin etkileri ve derinleşen jeopolitik ayrışmaya dikkati çekerek, bu değişikliklerin yüksek enflasyonu etkilediğini ve arz kısıtlamalarıyla talebin kapasite sınırlı sektörlere yönlendirilmesine neden olduğunu dile getirdi.

Bölgede enflasyonun güçlü kaldığına işaret eden veriler, ECB'nin gelecek toplantıda politika faizini 25 baz puan artırabileceği ihtimalini güçlendirmeye devam ediyor.

Ağustos ayına ilişkin Avrupa'da açıklanan öncü imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), büyük çoğunlukla beklentilerin altında kalırken, bölge genelinde hem imalat sanayinin hem de hizmet sektörünün daraldığına işaret etti.

Öte yandan, Almanya'da Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) ikinci çeyrekte yıllık yüzde 0,2 daralırken, Ifo beklentiler endeksi de 82,6 ile tahminlerin altında kaldı.

Bu hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,05, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,37, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,91 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,57 yükseldi.

Gelecek hafta çarşamba günü Almanya'da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), perşembe günü Avro Bölgesi'nde işsizlik oranı ve tahmini TÜFE, cuma günü bölge genelinde imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.

Asya piyasaları karışık seyretti

Asya tarafında da pay piyasaları bu hafta karışık bir seyir izlerken, Çin kaynaklı ekonomik aktiviteye ilişkin endişeler varlık fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.

Çin Merkez Bankası (PBoC) dolar karşısında yuanı destekleme adımlarını sürdürse de ülkede artan risk algısı dolar/yuan paritesini yaklaşık son bir yılın zirvesine taşıdı.

Çinli yetkililerin piyasaları sakinleştirmek için yaptıkları açıklamaların varlık fiyatları üzerindeki etkisi sınırlı kalırken, yuandaki değer kaybını önlemek için PBoC, kamu bankaları aracılığıyla tarihindeki en güçlü müdahaleleri yapmaya devam ediyor.

PBoC yetkilileri banka yöneticilerine toparlanma sürecinin desteklenmesi için kredilerini artırma talimatı verdi.

Analistler, söz konusu talimatın zayıf tüketici harcamalarından kaynaklanan risklere karşı verildiğini ve emlak sektöründe yaşanan krizin ardından piyasalarda olumlu bir karşılık bulduğunu bildirdi.

Ülkede gayrimenkul sektöründe baş gösteren sıkıntıların ekonominin diğer alanlarına da sıçrayabileceği ihtimali piyasalarda yakından takip ediliyor.

Öte yandan, bölgede açıklanan verilere göre, Japonya'da TÜFE temmuzda yüzde 3,3 artarak beklentilere paralel gerçekleşti.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şangay bileşik endeksi yüzde 2,17 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,17 değer kaybederken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,55, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,03 yükseldi.

28 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde salı günü Japonya'da işsizlik oranı, perşembe günü Japonya'da sanayi üretimi ile Çin'de imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri takip edilecek.

Yurt içinde gözler büyüme verisine çevrildi

Yurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2,71 artışla 7.716,67 puandan kapanırken, hafta içinde 7.902,95 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini test etti. Gelecek hafta gözler perşembe günü açıklanacak 2. çeyrek büyüme verisine çevrildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 750 baz puanla beklentilerin üzerinde artırarak yüzde 25'e çıkardı.

TCMB duyurusunda, söz konusu karara gerekçe olarak, yakın döneme ilişkin göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret etmesi gösterildi.

Analistler, söz konusu kararın seçim sonrası oluşturulan yeni ekonomi yönetimiyle birlikte uygulanmaya başlanan politikaların devamı niteliğinde olduğunu aktararak, faiz kararının, TCMB'nin enflasyonla mücadelede ne kadar ciddi olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Söz konusu kararla birlikte dolar/TL, 25,2784'le 26 Haziran'dan bu yana en düşük seviyeyi test etmesinin ardından haftayı önceki kapanışın yüzde 2,04 altında 26,5546'dan tamamladı.

ABD'nin en büyük bankalarından JPMorgan Chase, TCMB'nin yıl sonuna kadar her toplantısında 250 baz puan faiz artışı yapmasını beklediğini belirterek, yıl sonu faiz tahminini yüzde 30'dan yüzde 35'e revize ettiğini duyurdu.

Goldman Sachs ise faiz artırımının reel faiz oranlarını pozitif bölgeye taşımak ve lirayı daha cazip hale getirmek için güçlü bir adım olduğunu vurguladı.

Dünya basınında yer alan haberlerde, ekonomistlerin TCMB'nin güçlü adımının enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığını net bir şekilde gösterdiğini belirttiği ve faiz artışını olumlu bulduğu haberleri yer aldı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 7.800 ve 7900 seviyelerinin direnç, 7.600 ve 7.500 puanın destek olarak takip edileceğini kaydetti.

Gelecek hafta yurt içinde salı günü dış ticaret dengesi ve ekonomik güven endeksi ile perşembe günü 2. çeyrek GSYH ve cuma günü imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.

Öte yandan, yurt içinde piyasalarda çarşamba günü 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle işlem gerçekleşmeyecek.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *