Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Berlin’de Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ile görüştü. Bakanlar, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Albayrak, küresel ekonomi noktasından bakıldığında, Berlin’e önemli bir ziyaret gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, bugün üç bakanla yapılan ziyareti, ülkelerin ve dünyanın çok farklı tehdit ve fırsatlarla karşı karşıya olduğu bir dönemde, Türkiye- Almanya ilişkilerinin temeline yeni bir tuğla koymak olarak niteledi.
Son 16 yılda iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık yüzde 300 artarak, 13 milyardan yaklaşık 38 milyar dolara ulaştığını anlatan Albayrak, şöyle devam etti:
“Her iki ülkenin ticari, siyasi ve ekonomik anlamda faydasına, kazan kazan ilişkisine dayalı çok önemli adımlar atmış bir dönemden bahsediyoruz. Bugün Türkiye ve Almanya her konuda aynı düşünmek durumunda değil. Farklılıkların olduğu gerçeğinden hareketle bugün ortak ve mutabık kaldığı alanları daha da ileriye ve geleceğe pozitif bir şekilde taşımak için gayet verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz ile Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ile yapılan görüşmeyi ilişkileri bir üst lige çıkması açısından çok önemli adımların atılacağı yeni bir sürecin bir başlangıcı olarak görüyorum."
Gelecek hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesi sonrası ilk resmi Almanya ziyaretini gerçekleştireceğini belirten Albayrak, “Bölgesel sorunlara ortak anlayış ve stratejik bakış açısıyla çok güçlü refleksler verdiği bir dönemin başladığını düşünüyorum. Her iki ülkenin kültürel ve sosyal yakınlaşmasının yeni dönemde çok güçlü bir şekilde ilerleyeceğini düşünüyorum.” diye konuştu.
"Almanya, Gümrük Birliği'nin güncellenmesini destekliyor"
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da Alman bakanlarla görüşmede Almanya ile Türkiye arasında yüz yıla dayanan ekonomik, ticari ve dostane ilişkilerin artırılarak devam etmesi yönünde fikir birliğine vardıklarını söyledi.
Görüşmede, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda Almanya’nın desteklerini Türkiye’nin yanında gördüklerini anlatan Pekcan, “Bunu almak da son derece önemliydi. Ticaret hacmimiz bu yıl tahminen 38 milyar dolarlara ulaşacak. 7 bin 500 civarında Alman firması Türkiye’ye 9,2 milyar dolar tutarında doğrudan yatırım getirmiş bulunmaktadır.“ diye konuştu.
Alman Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier’in 25-26 Ekim tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini hatırlatan Pekcan, bu ziyarette Türkiye-Almanya Jetco Toplantısı'nın ilkinin yapılacağını ve iş insanlarıyla iş ve yatırım forumunu gerçekleştireceklerini bildirdi.
Son 10 yılda Türkiye’de enerji pazarı yüzde 5,5 büyüdü
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise Türkiye’nin son 15 yıldır enerji piyasalarının serbestleşmesi konusunda dev adımlar attığını hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Büyük oranda yatırımcı da bu piyasaya güvenerek yurt dışından geldi. Bunların önemli bir kısmı da Alman kökenli şirketler. Şu an Alman kökenli şirketlerin ortaklarıyla birlikte 25 milyar avroyu aşmış durumda. Ve yaklaşık 15 bini kişiyi de istihdam ediyorlar. Bu son derece sevindirici. 100 yılı aşkındır Alman firmaları Türkiye’de çalışıyor. Türk insanını istihdam ediyor. Bizim için mutluluk verici bir olay. Görüşmemizde bu ilişkilerin daha da geliştirilmesini istediğimizi ifade ettik. Son 10 yılda Türkiye’de enerji pazarı yüzde 5,5 büyüdü. Bundan sonra da büyümeye devam edecek. Bu pazarda tekrar aramızda görmek istiyoruz.”
Dönmez, gelecek dönemde Türkiye'de yapılacak enerji ihalelerine Avrupalı yatırımcıları davet etti.
"Almanya ile ilişkilerin gelişmesi pozitif gelişmeleri beraberinde getirecek”
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Berlin’de Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Scholz ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Altmaier ile görüşmesi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Albayrak, görüşmelerde her iki ülkenin "kazan-kazan" ilişkisine göre hareket ettiklerini vurgulayarak, iki ülke ilişkilerini daha ileriye taşıma noktasında, samimi ve yapıcı dilin ve stratejik adımların atıldığı bir sürece girildiğini ifade etti.
“Almanya ile ilişkilerin gelişmesi beraberinde sadece ekonomik değil birçok alanda da çok pozitif gelişmeleri beraberinde getirecek.” değerlendirmesinde bulunan Albayrak, şöyle devam etti:
“Bu ticaret alanında olduğu gibi finansal sistem alanında da aynı şekilde. Birçok açıdan da aynı şekilde. Çünkü Türkiye Almanya ile ilişkilerine hep çok anlamlı ve stratejik baktı. Hakeza Almanya’nın da aynı şekilde baktığını bildiğimiz çerçevede. Ve yine bunun altını çizmek istiyorum birçok konuda Türkiye Almanya ile aynı bakıyor. Dünyadaki birçok ülkenin kendi ilişkileri arasında olduğu gibi, aynı bakmadığımız mevzular olabilir. Ama her geçen gün Türkiye ve Almanya’nın küresel ve bölgesel meselelere, ekonomik meselelere çok güçlü ve uyumlu bir şekilde baktığı yeni bir dönemden bahsediyoruz."
Bunun sadece Türkiye-Almanya özelinde değil, aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerinde de söz konusu olduğunu bildiren Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bunlardan bir tanesi Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusu başta olmak üzere, mülteci konusu olsun, bölgenin güvenliği konusu olsun, İran konusu olsun. Dünya Ticaret Örgütünde bugün yaşanan küresel ticareti tehdit eden ve benzeri bugün yaşadığımız sorunlar üzerinde de birçok konuda ortak akılla, rasyonel bir söylem ve dille hareket edeceği yeni bir süreçten bahsediyoruz. Dolayısıyla ben hep şuna inandım. Siyasetçiler duygusal değil rasyonel olmak zorunda. Eğer biz meselede rasyonel bakıyorsak birçok konuya, birçok mevzuya, ortak akılla çok daha güçlü sonuçlar ve neticeler elde etmemiz mümkün. Hele de bahsettiğimiz iki ülke Türkiye ve Almanya ise bu noktada çok daha ümit verici umutlu geleceğe bakmamız lazım. Ben bu çerçevede baktığımda da hakikaten bu anlamda çok samimi, açık, dobra, birçok konuyu açık açık ele aldığımız güzel ve yapıcı bir görüşme oldu. Önümüzdeki hafta yapılacak görüşmede aynı minvalde Cumhurbaşkanımızın ziyaretiyle bunun ileriye çok daha güçlü adımlarla ilerleyeceğini düşünüyoruz.”
"Türkiye 2024 Avrupa Şampiyonası'na altyapısıyla hazır"
Bir Alman gazetecinin "2024 Avrupa Şampiyonası'na Türkiye’nin ve Almanya’nın aynı zamanda ev sahipliği yapma başvurusunu" anımsatması üzerine Albayrak, Türkiye’nin ekonomik yönden bir sorunu olmadığını ve organizasyona ev sahipliği yapma noktasında altyapısını tamamladığını söyledi.
Albayrak, “Sıkı bir futbol takipçisi olarak iki çerçevede bu başvuruyu değerlendirebiliriz. Türkiye bu başvurusunu ilk defa bu organizasyona ev sahipliği yapmak için anlamlı buluyor. Ama tabii ki Almanya bugüne kadar gerek Avrupa, gerek dünya şampiyonalarına çok sayıda ev sahipliği yaptı. Stratejik bir dostumuz olarak Almanya’nın da herhalde Türkiye’nin ilk defa böyle bir organizasyonu düzenlemesine olumlu bakacağını düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
Bakan Albayrak, organizasyonun ekonomik boyutuna ilişkin değerlendirme yaparken de Türkiye’nin organizasyonu gerçekleştirmek için gereken altyapıyı bitirmiş bir ülke olduğunun altını çizdi.
Albayrak, şunları kaydetti:
“Yani Türkiye ekonomik olarak da altyapı, stadyum olarak da hazır. Bazı ülkeler gibi 5 sene sonra 10 sene sonra hayal projeler değil. Türkiye altyapı, üstyapı olarak böyle bir organizasyona ev sahipliği için hele de son yıllarda birçok şehrine dünya standartlarının bile belki üstünde birçok stadyum, altyapı, organizasyon ki bu tip organizasyonları ekonomik ve ticari beceriklilik açısından başarmış bir ülke olarak Türkiye fazlasıyla hazır. İnanıyorum ki gerek Türkiye’deki insanlarımız gerekse Almanya’daki dostlarımız inşallah bu organizasyona bu defa Türkiye’nin ev sahipliği yapmasına olumlu bakacaktır.”
"Türkiye son 7 yılda 3,5 milyondan fazla mülteci için 35 milyar dolar harcadı"
"Alman bakanlarla görüştükleri arasında kısa sürede etkisini göstermesini beklediği konunun" sorulması üzerine Albayrak, Türkiye-Almanya ekonomik ve siyasi ilişkilerini ileriye taşımak için ortaya koyulan perspektife bakıldığında birçok konu olduğunu söyledi.
Küresel olarak yeni bir ekonomik dönemden geçildiğine vurgu yapan Albayrak, şunları kaydetti:
“Bu süreçte Türk ve Alman şirketlerinin iki ülkenin menfaatine gerçekleşmesi noktasında sinerji oluşturabilecekleri çok güçlü alanlar var. Bu alanların birçok detayını karşılıklı konuştuk ve istişare ettik. Ve ben önümüzdeki dönemde, haftaya Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya’ya gerçekleştireceği önemli bu resmi ziyaretten sonra hem Türkiye- AB ilişkileri ve hem de Türkiye-Almanya ilişkileri açısından kazan kazana ve her iki ülkenin karşılıklı hukukuna, toplumuna daha da fazla saygı duyarak iki ülkenin menfaatine gerçekleşecek birçok alanda yakın dönemde çok pozitif gelişmeler, neticeler alacağımızı düşünüyorum. Çünkü bu süreç, çok net ifade edeyim Türkiye'nin istikrarı Almanya’ya, Almanya’nın istikrarı da Türkiye’ye karşılıklı çok pozitif katkı yapacak bir nokta.”
"Türkiye ve Almanya stratejik iş birliği noktasında çok daha güçlü adımlar atacak"
Albayrak, bugün Ortadoğu, Irak ve Suriye’de yaşananların sadece bir mülteci krizi gibi görünmemesi gerektiğinin altını çizerek, bölgenin ve dünyanın sadece güvenlik noktasındaki istikrarı için birçok hususta Türkiye’nin çok tarihi bir rol oynadığını anımsattı.
Türkiye’nin son 7 yılda sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte 3,5 milyondan fazla mülteci için 35 milyar dolara yakın insani amaçlı destek sağladığını bildiren Albayrak, AB’den gelen finansal desteğin 2 milyar doların altında kaldığını söyledi.
Albayrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Buna rağmen Türkiye bu bakış açısıyla gerek bölge coğrafyasını gerek AB güvenliği ve istikrarı noktasında her daim çok cesur ve insani yaklaşımlar sergiledi. İşte malumunuz bu hafta Rusya’da, Soçi’de sayın iki devlet Başkanı Putin ve Erdoğan’ın liderliğinde İdlib için çok önemli bir adım atıldı. Ve bu süreç sadece Ortadoğu coğrafyası için değil, bölgemiz, Avrupa ve dünya güvenliği açısından insanlık namına oluşabilecek tüm risklerin elimine edilmesi noktasında rasyonel ve akılcı bir bakış açısıyla gerçekleşti. Türkiye olarak biz bu güne kadar her daim sorunlara, oluşan potansiyel problemlere, ortak akılla rasyonel bir dille yaklaşıldığı zaman her daim çözüm ve sonuç bulunabilineceğine inanan bir siyasi bakış açısında olduk. Bugün de konuştuğumuz mevzular içerisinde hem ekonomik hem siyasi hem bölgedeki güven ve istikrar ikliminin tesisi noktasında birçok konuda ortak ve aynı zeminde düşündüğümüzü görmüş olmaktan ve bunun altını bir daha birlikte çizmiş olmaktan ayrı bir memnuniyet duydum. Ve bunun için önümüzdeki günlerde bu perspektifte Türkiye ve Almanya stratejik iş birliği noktasında çok daha güçlü ve güvenli adımlar atacaktır. Bundan hiçbir şüphem yok.”