Sunumda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Ülke ekonomisinin nasıl yönetildiği herkesi, her kurum ve kuruluşu olduğu gibi yerel yönetimleri de doğrudan etkiliyor. Bir yandan akaryakıta, enerjiye yapılan büyük zamlar ve dövizdeki hızlı artışlar belediyelerdeki gelir gider dengesini inanılmaz derecede bozuyor. İnanın maliyet hesaplayamıyoruz. İhalelerimize firmalar artık girmemeye başladı çünkü maliyetlendiremiyorlar. Diğer yandan artan yoksulluk ve işsizliğin yol açtığı sosyal yaraları sarabilmek için belediyemizde ayırdığımız paylar inanılmaz rakamlara doğru çıkmakta. Görevi devraldığımızdan bu güne sosyal yardıma ayırdığımız bütçe tam 6 katına ulaşmak üzere.
İktidarın hukuku yok sayan tavrından da belediyelerimiz nasibini alıyor.
27 yıl önce Sayın Erdoğan bu cümleleri kurdu, ben ne desem inanın az gelir. İBB'ye yönelik hukuk ve edep dışı uygulamarın haddi hesabı yok. Yaptıklarını saymaya başlasam burada başka bir şeyi konuşmaya vaktimiz kalmaz.
Bizim yeni yatırımlar yapmamızı, kangren haline getirdiğiniz İstanbul'un sorunlarına çözüm getirmemizi engelleyebiliyor musunuz? Asla.
İBB her zamankinden fazla çok daha fazla ve doğru yatırım yapıyor. Çünkü biz kamu yatırımlarını bir avuç insanın zenginleşme aracı olarak görmüyoruz. Yalnızca kamu yararı gözeterek yapıyoruz.
Sosyal yardımları ülke bu denli kötü yönetildiği için yapmak zorunda kalıyoruz.
Herkesi üretim sürecinin içine katmak, herkesi kendi emeğiyle geçinebilir hale getirmek zorundayız.
"Çıkardıkları her engeli aştık. Bazı ulaşım projelerimiz merkezi yönetimin kararsızlığı sebebiyle hizmete konulamadı. Merkezi yönetim bizim gösterdiğimiz kararlılığı gösteremiyor. Cumhurbaşkanlığına bu konuyu açtığımızda hepsi kaçıyor." Bu sözlerin de kime ait olduğunu anladınız.
Yaşadıklarından dert yananlar iktidar gücüne sahip oldular, yaşadıklarının misli misli fazlasını yaşatmakta besir görmüyorlar. Bu sürecin neresinde adalet var neresinde kalkınma var? Ama her şey çok güzel olacak.
