Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Ekonomi Binmişiz bir alamete gidiyoruz krize

Binmişiz bir alamete gidiyoruz krize

Dün sosyal medya da paylaşılan bir görüntü vardı. İzlerken insanın içini yakan o görüntüde pancar üretici olduğunu tahmin ettiğim bir çiftçi Ziraat Bankası’nın önüne içi şeker pancarı dolu traktörünü yanaştırmış, üzerine benzin döküp, ‘Müdür alsana paraaaaa’ diye traktördeki pancarları yere atarak bağırıyordu.

Okunma Süresi: 3 dk

Dün sosyal medya da paylaşılan bir görüntü vardı. İzlerken insanın içini yakan o görüntüde pancar üretici olduğunu tahmin ettiğim bir çiftçi Ziraat Bankası’nın önüne içi şeker pancarı dolu traktörünü yanaştırmış, üzerine benzin döküp, ‘Müdür alsana paraaaaa’ diye traktördeki pancarları yere atarak bağırıyordu.
O görüntüyü izlerken rahmetli Ecevit’in başında olduğu hükümetin sonunu getiren Başbakanlığın önünde ki kasayı yere atan esnafın görüntüleri aklıma geldi.
Hatırlayanlarınızın olduğunu ve o görüntülerin içinde bugün AK Parti ile koalisyon olan MHP’de vardı.
Yani DSP-Anavatan-MHP Koalisyonun sonunu getiren esnafın para kasasını yere attığı o manzara bugün yenden yaşanıyor.
Ve doların ateşinin durdurulamadığı, Tahtakele’nin döviz alış/verişini durdurduğu şu günlerde dün yaşanan ekonomik manzaralar ülke genelinde yeniden yaşanırken bu durumu başta havuz medyası olmak üzere ne hükumet nede muhalefet görmüyor, duymuyor, konuşmuyor.
Sanki herkes el ele vermiş ‘Aman aman bu tür görüntüleri yayınlamayın, görmeyim, duymayın çünkü bu hükümet ve Erdoğan giderse daha kötü oluruz’ demeye, dedirtmeye çalışıyor.
Ama yükselişinin önüne bir türlü geçilemeyen doların ateşi gibi milletinde ateşi her saniye, her dakika ve her saat artıyor.
Peki dün rahmetli Ecevit’in başında bulunduğu hükümeti yıkan o kasada farkı kalmayan bugünkü onca görüntüye karşın neden hala milleti bu duruma getiren hükümetten medet bekler yada neden bu hükümette DSP-ANAP-MHP hükümeti gibi istifa etmez?
Etmez...
Çünkü barış süreci bozulduğundan bu yana dağa, taşa ve Afrin’e kadar atılan dolarların yanı sıra 15 Temmuz’dan bu yana ortaya konan antidemokratik uygulamalar ile ülke ekonomisini bu hale geleceğini düşünmeyenlerde zorda.
Ve bunu göstermemek için de başta basın ve medyayı hatta Perinçek gibi sahte muhalefeti kendileri gibi bir çıkmaza sokmayı başarmışlar.. Ve bir dönem daha değil, ömür boyu iktidarda kalmak için ellerinden geleni yapmaya         kararlılar.
Haklılarda.
Çünkü iktidar da gitmeleri halinde onların kapısının önüne gideceği bir bankanın bile kalmadığı ve seçim öncesi satışları durdurulan Şeker ve diğer milli fabrikaları gibi çoğunun bugün, bir iki milliyetçi oyu almak için ‘Eyyyyy!’ diye bağırıp, parmak salladıklarına sattıkları da ortaya çıkacak.
Kısacası binmişiz bir alamete gidiyoruz krize de hala haberimiz yok.
Biat kültürlü yalancı seni
24 Haziran’da yapılacak olan milletvekili seçimlerinde adayların isimlerinin belirlenmesi ardından başta şu an bulunduğum Ardahan’da olmak üzere ülke genelinde yaşanan mırıldamalar gündemin ilk sıralarına yerleşti.
Peki, nedir bu mırıldamaların nedeni diye baktığımız da, ‘Efendim beni istediği aday, aday edilmemiş.’
- Yok ya gerçekten mi?
- Kimdi senin istediğin aday?
- Filan
- Peki, sen onun aday edilmesi için ne gibi bir çalışma ve çaba ortaya koydun?
- Hiçbir çaba ve çalışma ortaya koymadım da ama istedim..
- Haydi oradan yalancı..
Senin yaptığı tek şey genel merkez ve diktatörlükle suçladıklarının senden daha akıllı olduğunu düşünüp, ülkedeki yaşanan onca sorunlara çözüm bulma konusun da olduğu gibi aday belirlemeyi de onlara bıraktın.
Şimdi de yalandan mırıldıyorsun..
Bak mırıldıyorsun diyorum, çünkü yalan ediyorsun, yani mırıldayarak itiraz etsen de samimice bağırmıyor, istifa etmiyorsun.
Çünkü sende bu toplum yüzde 85’i gibi biatçı ve kim gelirse ‘Ağam sensin’ diyerek hemen ona yanaşır, sevinirsin.
Yetmez birde yalandan akıttığın timsah göz yaşını silersin.
Kime mi bu dediklerim?
Şu an bunu okuyan sana ve senin gibi         biatçılara.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *