Metro Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, kamu, siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı zirvede, coğrafi işaret tescilli ürünlerin Türk mutfağının gelişimi ve tanıtımındaki önemi, gastronomi turizmine ve ekonomiye katkısı ele alınırken, Boğaziçi lüferi ve Safranbolu safranının da coğrafi işaret tescili verildi.
Metro Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sinem Türüng'ün açılış konuşması ile başlayan zirveye, Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Coğrafi İşaretler Birimi Direktörü Diego Canga Fano, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Ülken katıldı. Türkiye'nin çeşitli illerinden kooperatif temsilcileri, öğretim üyeleri, gastronomi yazarları ve Türk gastronomisinin önde gelen şefleri ise zirvede konuşmacı olarak yer aldı.
- "Yerli ürün sürdürülebilir olmazsa, Türk mutfağı sürdürülebilir olamaz"
Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, Metro Türkiye olarak, Türk mutfak kültürünü koruyup gelecek nesillere aktarma misyonlarıyla yerel ve coğrafi işaret tescilli ürünler konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Yaptıkları çalışmaların başında 2012'de başlattıkları Coğrafi İşaret Tescilli Ürünler Projesi'nin geldiğini aktaran Türüng, şunları kaydetti:
"Bu proje ile çalışmalarımızı üreticiye ve ürüne, yeme içme sektörü ve şeflere destek ve kamuoyunda farkındalık yaratmak olarak üç açıdan ele alıyoruz. Verimin nasıl artırılacağını, ürünün nasıl yetiştirileceğini, tohumun nasıl saklanacağını, sürdürülebilirliğin nasıl sağlanacağını anlatarak, üreticileri eğitimlerle destekliyoruz. Kooperatiflerle, küçük üreticilerle ve kadın girişimcilerle çalışıyor, alım garantisi sunuyor, ihracat konusunda da yol gösteriyoruz. Bugün, mevsimine ve sezonuna bağlı olarak coğrafi işaret tescilli ve aday 200’den fazla gıda ve gıda dışı ürünü raflarımızda sunuyoruz."
Türüng, bir taraftan şefleri coğrafi işaretli ürünlerle buluştururken, profesyonel mutfaklarda da kullanımını artırmaya çalıştıklarını bildirerek, "Türk mutfağının geleceğe taşınması için yerel ürünleri şeflerimizin menülerinde daha çok görmeli, tüm toplumda farkındalık yaratmalıyız. Sahip olduğumuz bu hazineyi ülkemize ve dünyaya tanıtmak için çalışmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
- Boğaziçi lüferi ve Safranbolu safranı coğrafi işaret tescili aldı
Sürdürülebilir balıkçılığın önemine dikkati çeken Türüng, "Boğaziçi lüferinin tescil almasını biz de uzun süredir takip ediyorduk. İstanbul’un simgesi haline gelen lüferi gelecek nesillerin de tadabilmesi için sorumlu avcılık yöntemleri uygulanmalı. Metro Türkiye olarak on yılı aşkın süredir raflarımızda çinekop ve sarıkanata yer vermiyor, 24 santimetre altında lüferi raflarımızda bulundurmuyoruz." ifadelerini kullandı.
Zirvede, Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Coğrafi İşaretler Birimi Direktörü Diego Canga Fano da Safranbolu safranının ilk coğrafi işaret tescili alan baharat olduğunu bildirdi.
Metro Türkiye Meyve Sebze Kategori Müdürü Birol Ulusan ise Tüm Avrupa ülkelerinde coğrafi işaret tescilli ürün sayısının 3 bin 500 iken Türkiye'de 2 bin 500-3 bin arası potansiyel ürün bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'de coğrafi işaret tescili almış ürünlerin sayısının şu anda 1512 ve aday olan 648 olduğu ifade eden Ulusan, "Sevindirici olan şu ki sayı giderek artıyor. Sahip olduğumuz potansiyel ile bu yolda yapılabilecek birçok şey var. Ürünlerimizi korumalı ve ekonomik bir değer oluşturmalıyız."açıklamasında bulundu.
- Metro Türkiye ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ile okullarda mutfak eğitimleri
Bu arada, Metro Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile eğitmenlerin de gelişimlerini destekliyor. Mağazasının bulunduğu 21 ilde Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'ne bağlı "yiyecek ve içecek alanı" eğitimi veren okullarda görev alan eğitmenlerin güncel mutfak bilgi ve tekniklerini geliştirmek, mesleki becerilerini artırmak amacıyla gastronomi keşif platformu olan Gastronometro'da bir eğitim programı uyguluyor.
14 farklı modülden oluşan ve toplamda 90 saatlik bir eğitim sunan program ile bugüne kadar 56 eğitmene 360 saat eğitim verildi.